hesabın var mı? giriş yap

  • brüt tutar topluca nakit olarak teslim edilsin!

    brüt hakedişin, vergi ve kesintilerin bir kağıtta gösterilmesi,
    sonra hesaba net kalan paranın yatırılması veya elden verilmesi aynı şey değil.

    maaşlar brüt teslim edilsin ve her kişi kendi elcağızıyla paracıkları sikke sikke saysın ilgili kurumlara.

    gelir vergisi, yılda bir kez topluca ödetilsin.
    maaşa istinaden sgk ve diğer kesintiler aylık olarak düzenli biçimde ödetilsin.
    ay boyunca harcalamarın vergileri toplanıp ayrıca ödetilsin.

    daha önce de yazdım,
    alışverişte net ödeme yapılsın.

    kdv ötv vs tüm vergiler ayrıca hesaplansın.
    fiş ve faturalarda iri harflerle
    ay sonunda ödenecek vergi
    yazsın.

    ay sonunda sikke sikke
    veya kuruş kuruş ödetilsin!

    kısacası mesela,
    brüt 10.000 adet aldığımız türk lirasının
    nasıl en az 7.000 adet lirasını onlarca kalem kesinti için devletimize ödüyoruz "net" biçimde görelim.

    vatandaş inisiyatifine bırakılınca;
    vergisini ödemedi mi?
    bir kaç ihtar sonrası maaşına haciz konsun.
    vergi kaçırmaya devam ederse cezaevine atılsın.

    sgk primini mi yatırmadı?
    paşa gönlü bilir...emekli olamasın.

    sağlık payını mı ödemedi?
    ölsün ibne...tedavi olamasın.

    bu millet, seçimle gelenlerin,
    cebinden çıkan paraları savurduğunu ancak böyle olursa idrak eder.
    ancak o zaman, şirketlerin s ı f ı r l a n a n vergi borçlarını duyunca
    - du bakalım alloooo nasıl oluyor sayın devlet efendi, höqumet bey?
    diye hesap sorar.

    millî iradesini idareli kullanır...
    kime neyi teslim edeceğini düşünür.

    editto,
    vergi kaçıran veya zamanında ödemeyen tipler için önlem önerileri:
    kamu kurumlarındaki devlet memurlarının maaşları, vatandaşın vergilerinden ödeniyor.
    (tabii onların da kendi maaşından yine gelir vergisi kesiliyor unutmayalım)

    neyse...bu sistemde vergiyi ödemedi mi?
    devletle ilgili her işinde ceza olarak dosyası arkaya atılsın!
    başvurularına geç randevu verilsin,
    mahkemelik olduğunda müştekî ise davası ötelensin, hakkında dava açılmışsa hemen defteri dürülsün!
    hem vergisini dürüst ve zamanında ödemeyecek hem de "eşit" adalet isteyecek öyle mi?
    sürünsün ibne.

    böylece kamu memurları, vergisini dürüstçe ödeyen vatandaşın işlerini öncelikli ve rüşvetsiz yapmış olsun.

  • tarot destesi, bugünkü haliyle 22 adet büyük arkana (veya majör arkana) ve 56 adet küçük arkana (veya minör arkana) olmak üzere toplam 78 karttan oluşur.

    dolayısıyla tarot destesi, büyük ve küçük arkana adındaki iki farklı destenin karışımından oluşmaktadır. tarot kartlarının anlamları, dağıtıldıkları sırada ters veya düz gelmelerine göre, belli bir açılımdaki yerlerine göre değişebilmektedir.

    tarot sözcüğü ilk olarak 1500 civarlarında italyancada "tarocchi", fransızcada "taraux" şeklinde görülmüştür. bunun arapça "tarh" (çıkarma, koyma, bırakma) sözcüğüne dayandığı düşünülmektedir.

    büyük arkana destesi kartlarının her birinin standart bir numarası vardır ve geleneksel olarak roma rakamları ile gösterilirler. rakamlar 1’den değil, sıfırdan sayılmaya başlanır. sıfır (0) numaralı kart mecnun kartıdır. dolayısıyla büyük arkana kart serisinin matematik ve rakam yazımında sıfır kavramının avrupa’da yayılması sonrası günümüzdeki şeklini almış olduğu bellidir. sıfır, yani arap rakamı kullanılmasına rağmen diğer rakamların roma rakamı olmasının sebebinin, özellikle venedikliler'in arap rakamlarının üzerinde çok kolayca tahrifat yapılabileceğini keşfetmeleri ile epey uzun bir süre muhasebe işlemlerini roma rakamları ile yapmaya devam etmeleri olabilir. zaten büyük arkana kartları 14. yüzyılda italya'da trionfi oyunu (kozlu oyun) adıyla ortaya çıkmıştır. büyük arkana destesinin kartları, çeviriye veya tarza göre isimleri biraz değişmekle birlikte şöyledir:

    0. mecnun (joker, bazen deli de denir)
    ı. büyücü
    ıı. azize
    ııı. imparatoriçe
    ıv. imparator
    v. aziz
    vı. aşıklar
    vıı. araba
    vııı. adalet
    ıx. ermiş
    x. kader çarkı
    xı. güç
    xıı. asılan adam
    xııı. ölüm
    xıv. denge
    xv. şeytan
    xvı. kule
    xvıı. yıldız
    xvııı. ay
    xıx. güneş
    xx. mahkeme
    xxı. dünya

    küçük arkana ise kendi içinde 16 saray kartı, 40 takım ve 4 seri kartından oluşur. bu dört seri kılıçlar, kupalar, asalar ve tılsımlardır. her seri 1-10 arası numaralanan kartlara sahipken (takım kartları), vale (veya prens), şövalye, kraliçe ve kral kartlarıyla tamamlanır (saraylı kartlar). küçük arkana destesinin kökeni olarak orta asya ve uzak doğu gösterilir. küçük arkana destesinin saraylı kartları arasından şövalyeleri çıkartırsanız, tam bir iskambil destesi elde edersiniz. (bkz: tarot kartlarıyla iskambil oynamak)

    küçük arkana destesini oluşturan 4 seri ve çok genel anlamları aşağıdaki gibidir:

    kılıç takımı genel olarak kişinin kendini tanıması, sınırları belirlemesi veya bu sınırları aşması hakkında yorumlar içeren kartlardır.

    degnek takımı (asalar da denir), ilk yaratıcı enerji ve bir oluşumu başlatan ilk hareketin ve ekilen ilk tohumların temsilcisi olan kartlardır.

    tılsımlar (bazen para takımı da denir), belli bir yatırımı, bu yatırımın sonucunu veya yatırım fırsatlarını belirten kartlardır. bu yatırım gerçekten meslekle bağlantılı, belki de para olabileceği gibi zaman ve duygu yatırımı da olabilir. bu yüzden tılsımlar serisini “paralar” olarak adlandırmak yanlıştır.

    kupa takımı, yine sezgileri ve duyguları sembolize etmek durumunda tılsımlar ile benzerlik taşırlar, ancak burada bilinçli bir sevgiden değil, tamamen bilinçsiz hatta bilinçaltı sevgilerden bahsediyoruz. ahenk varlığı ve yokluğunu belirten kartlardır.

  • tutunmaktır bazen. zor zamanlarda kredi kartlarına, kimliklere değil de varlıkları ödül olan, özlemleri bile ümit veren, varlıklarıyla sizi siz yapan ve siz olmaktan çıktığınızda geçmişi ve nereye ait olduğunuzu, gücünüzü hatırlatan insanların yüzlerine fotoğraftan da olsa bakabilmektir. onlar bilmezler bile, oysa o kadar fazlasıdır ki sizin için derin bir nefes alıp da yorgun bir anınızda işlevi sadece para koyup çıkarmak olacak cüzdanınızı sizin için değerli hale getiren o fotoğraflara bakmak. hayata mola vermek, güç toplamaktır bazen sevdiklerini her an yanınızda taşımak, sevdiklerinizin varlığı.

  • "şampiyon olamadın, gs'yi yen bari aq" şeklinde güncellenmesi gereken öneri.

    adetullahtandır debe editi : dün maç boyu ve sonunda slaven bilic'e epeyi sövdüm, saydım. maç sonu o açıklamalarını izleyince çok kötü oldum aq. gelip "sırtındaki ceketi verirmisin?" dese verirdim o derece yani. gitmesin lan bu adam! vodafone arena'da bir sene yaşasın hiç olmazsa. duygusallıktan çok kaybettim, çok kaybettik. bir sene daha kaybedelim ne olacak aq? küçülecekmiyiz?

    inanç ve umudun sonundaki zafer, sizin sikilmiş şampiyonluklarınızdan 10 kat daha değerlidir benim için.

  • hatunlarin icindeki "rekabet" duygusunun bir ciktisidir.
    pic dedigin adam nedir?
    herkesle takilan, koyup birakan vesaire.
    biz erkek olarak saniriz ki bu adam cekici olamaz.
    olur.
    nedenk?
    bu adamin her yeni kari kiz macerasindaki hatun aslinda $ansini denemektedir.
    bir iddiasi vardir.
    nedir o iddia?
    bu adam icin "ben", bu sefer "kalici" olacagim.
    bunu becerirse hatun, bu pic dedigimiz adamin mazideki tum ili$kilerindeki kadinlari "yenmi$" olur.
    pe$inde oldugu da aslinda budur.
    kendisi farkinda olmasa da.

  • korku duvarını aşmış haberci.

    bu kadar cesur söylemleri ancak artık kelle koltuğa almış birisi yapabilir. demek ki silivri falan çok takmıyor.
    takdir ediyoruz.

  • uğur mumcu'nun bbc türkçe'de yıllar evvel verdiği bir röportajındaki cevabıyla ali cabbar ve onun nezdinde arabesk müziğe dair su yorumu eklemek gerek:
    "...arabeski sevmiyorum, çok lümpen müziği arabesk. bizde, türk halkının bir kısmı bu aşk konularında mazohist. kendi kendine işkenceden hoşlanıyor. yani bir kızı seviyor, kız bunu sevmiyor, gidiyor meyhaneye içki içiyor, ondan sonra da ağlıyor. o kızla evlense, kadını da dövüyor sonra, işin tuhaf tarafı. yani mazohizmin müziği arabesk, lümpen müziği, sevmiyorum arabesk müziğini."