hesabın var mı? giriş yap

  • video: yunanlilarin turkleri kitledigi dogfight videosu. (sag ust ko$ede skor tablosu olan)

    tabi haliyle video'nun alti yunanlilar turkler arasinda binbir tane kufurle$meyle dolu. ama bir tanesi var ki:

    "don't forget malazgirt 1071, istanbul 1453, fenerbahce 1907!"

  • son derece elim olan bu olay karşısında gereken cevap mutlaka verilecektir, müsterih olunuz. kimse türkiye'yi denemeye kalkmasın, gazabımız şiddetlidir, herkes haddini bilsin, gereken yapılacak, sen kimsin be! gereken.

  • pardon da ne bekliyordunuz ?? insanların ciddi ciddi 18 gün boyunca kapıya kilit vuracağını mı sandınız??

    eğer şartlar eşit olsaydı insanlar da ona göre hareket ederdi. turiste serbest vatandaşa yasak, zengin otelde yazlıkta teknede fakir 2 odalı evinde insanlar çalışmaya devam ediyor.

    vazgeçin artık şu insanları linç etmekten aşısı olan bir hastalık için niye kapanıyoruz halen hele ki bütün ülkeler yavaş yavaş normalleşiyor. ondan sonra açık havada yürüyüş yapan çocuğunu gezdiren insanları linç edin aynen tek sorumlu onlar.

    edit: bunu da buraya bırakıyorum. sonra lince devam edersiniz.

    (bkz: 2 mayıs 2021 antalya'daki otel partisi)

    https://twitter.com/…tatus/1388907813020348416?s=21

  • ayriyetten yurtdisinda yasayanlarin da muzdarip oldugu, ekseriyetle itin gotune sokup cikarildiklari bir mevzu bu.

    misal, ben geldim amerika'ya universite okumaya. sonra da imkanim oldu, aldigim diplomadan hareketle is buldum, calismaya basladim. son 8 senemi burada gecirdim. son 8 seneye dair anilarimin, ogrendiklerimin, yaptiklarimin cogunlugu da amerika'da oldu. populer kultur adina buranin gerzeklikleriyle daha bir asina oldum mesela. falan filan.

    neyse. turkiye'ye dondugumde misal bir icki sofrasi olacak, arkadas ortami olacak cok samimi olmadigim; laf bir seyden acilacak, herkes kendi capinda deneyiminden falan bahsedecek. ben nasil dahil olacagim orda muhabbete? "ben amerikadayken..."

    e naabiim mina koyyim? burada gordugumun ambalajini degistirip turklestirerek mi aktaracagim? grey's anatomy miyim ben ki turkce senaryoya uyarlayip doktorlar diye show tv'ye gazlasinlar? ibis demezler mi adama?

    ben kendime ibis dedirtmem arkadas.

  • -sınavın nasıldı?
    -greyfurt gibi.
    -?!?!
    -hani olur ya, ekşi, acı, ağızda kötü tad bırakır...

  • amerika'yı kim keşfetti? fenikeliler'in veya çinliler'in ortaçağ'da amerika'yı ziyaret etmiş oldukları iddiasından, norveçli etnograf thor heyerdahl'ın balsa ağacından yapılmış yelkenli gemilerde peru'luların, kolomb'dan çok önce, amerika ve polinezyalar arasında ileri geri gidip geldiklerini iddiasına kadar pek çok keşif iddiası var. aslında burada durum biraz da sanırım bakış açısıyla ilintili. yani, amerika'yı kimin keşfettiği hususu, bakış açısı farklılığından ötürü biraz karmaşık.

    mesela iddialardan bir diğeri, venedikli gezgin ve kaşif john cabot'un*, kolomb'un 1498'e kadar amerika'ya ulaşmadığı iddiasıdır. yani 1492'deki kolomb'un amerika'yı keşfi tarihine itiraz edilmektedir. bir yıl önce, yani 1497'de, kuzey amerika kıtasına cabot'un, kolomb'dan daha önce ulaştığı iddia edilmektedir.

    1966'da bir ingiliz bilim adamı alwyn ruddock, john day adındaki ingiliz bir tüccar tarafından kolomb'a yazılan 1498 tarihli bir mektup olduğunu iddia etmiştir. iddiaya göre kolomb’a yazdığı bu mektupta john day, cabot'un (kolomb’dan bir yıl evvel amerika’yı keşfeden) bristol’lı denizcilerin (ruddock’un doğduğu kasaba) amerika’yı 1470’lere kadar geçmişte ziyaret ettiğini söylediğini yazmaktadır. ne yazık ki 2005’te ölen ruddock, vasiyetinde bu belgelerin imhasını istemiş. tabii bunlar hep havada kalan iddialar oluyor böyle olunca.

    bu iddiaların dışında, vikinglilerin henüz 10. yüzyılda grönland’dan kanada’ya geçtiği, yerlilerle orada savaşmış olabilecekleri ve hatta orada yerleşmiş olduklarından ötürü amerika'yı keşfedenler olarak nitelenmeleri gerektiği iddiaları bulunmaktadır. örneğin bjarni herjólfsson amerika'ya ilk kez geçen avrupalı olarak görülmektedir. daha sonra bjarni'nin gemisini alan leif erikson'un 35 mürettebatıyla kanada'nın newfoundlan bölgesinde ilk kez yerleşik hayata geçen avrupalılar oldukları söylenmektedir.

    peki tam olarak keşfetmek hangisi denebilir? bilinçsiz bir şekilde anakaraya yapılmış ziyaretler mi? yoksa amerigo vespucci'nin kolomb'dan sonra gerçekleşen, ama amerika'yı ziyaretten öte, amerika'nın geniş bir kıta olduğunu fark etmesi midir gerçek keşif?

    bu sorunun bakış açısına yanıt bulmadan evvel 973'te özbekistan'da doğan biruni'nin işleri biraz daha karmaşıklaştırdığı söylenebilir. çok yönlü bir bilim adamı olan biruni, antik yunan eserlerinden, öncülü olan al-farghani'nin dünyanın çevresi hesaplamalarından, coğrafya'dan, mineralojiden ve astronomi, matematik gibi pek çok ilimden haberi olan bir alimdi. sonuç olarak dünyanın en eski kıtasının, dünyanın toplam yüzölçümünün beşte ikisini kapladığını hesaplamıştı. buradan hareketle dünyanın 5'te üçünü kaplayan o büyük okyanusta'da mutlaka yükselmiş kıta veya büyük adalar olması gerektiğini düşünüyordu. minerallaerinsudan daha ağır olduğunu bilen biruni, beşte üçü sudan oluşan bir dünyada dengesizlikler olması gerektiğini biliyordu. bu hipotezi sürdürmek için biruni kendi saha gözlemlerinin ötesine geçti ve aristoteles mantığını kullandığı önermelerden oluşan bir akıl yürütme süreci tasarladı. avrasya kara kütlesinin kabaca dünya'nın kemerinin etrafına gerildiğini belirterek, bunun kesinlikle başka bir yerde elde edilebilecek güçlü süreçlerin sonucu olması gerektiğini varsaydı. peki öyleyse biruni 11. yüzyılda amerika'yı ilk keşfeden miydi?

  • lise bilgisi demişsiniz, teknik adı söylenmediği için bilemedi demişsiniz, şıkları duymadığı için bilemedi demişsiniz.. sadece tek sorum var;
    vücutta sarımsak terimli bir bölge var mı?! varsa bilelim arkadaşlar.

    klinikte omurilik soğanı dersek gülerlermiş! bence şuan kaç milyon kişinin neye güldüğünü bir düşünün.

  • lisedeyken edebiyat hocası "17 yaşında herkes şiir yazar 30'unda da yazan gerçek şairdir" derdi.
    onu hatırladım. sanırım tam tanım şu oluyor:
    gerçek metalci.

  • şimdi o kuyruktakiler gerçekten açlık çekiyor olmasına rağmen bu kuyruğu oluşturabilmişse bu ülke için hiçbir zaman umut bitmeyecektir diye düşündürmüştür. kimsenin aç açıkta olmadığı iddia edilen cennet vatanımda 3 kuruşluk yardımları yağmalarcasına birbirini ezen insanların görüntülerini akıllara getirerek düşünün bunu.