hesabın var mı? giriş yap

  • benim gibi çocuklar yaptığında abukluk değil gerizekalılık oluyor sanırım.

    peluş bir eşeğim vardı. babaannem getirmişti alamanya'dan. çok severdim. ama oyuncağın gözleri yapıştırmaydı ve bir süre sonra mıncırmaya dayanamadığı için teker teker düştü gözleri. gözsüz kaldı hayvan.
    her gece diğer tüm oyuncak bebekleri yatağımda yan yana yatırırdım ve o eşeğe hep en güzel yeri verirdim. sonra da başlardım diğer tüm oyuncaklarımı dövmeye. "o kör! neden kötü davranıyorsunuz ona. özürlü o özürlü " diye. "engelli" deseymişim keşke.

  • eski bir osmanlı paşası. kitaplarda pek yer bulmaz. tehlike anında topuklaması ile meşhurdur. çok güzel selam durduğu rivayet edilir.

  • turk kuluplerinin geldigi son noktayi acikcasi halimizi gosteren futbolcudur. oncelikle fenerbahce'nin bu adama ne ihtiyaci var ben anlamadim hemen bakalim;

    -emre
    -meireles
    -salih
    -mehmet topuz
    -mehmet topal
    -cristian (gidecek diyolla)

    hic hiz kaybetmeden gidelim galatasaray'a bakalim;

    -selcuk
    -melo (alinmayacak diyolla)
    -yekta
    -sneijder

    gs'nin alper'e daha cok ihtiyaci var ama fener'in neredeyse hic yok. salih oynasin lan iste.

    heh simdi gelelim bize..

    -veli (yerine at koysak daha iyi)
    -oguzhan (cikine gurban)
    -fernandes (gidecek diyolla)
    -necip (v for kalas)

    gelin kabul edelim en cok bizim ihtiyacimiz var lan alper'e. verin iste bize ibneler :/ holosko + bir miktar para veririz size..

    gerekirse kupasini isteyen sadri basgan'a baglarim. verin olm bize alper'i :/

    samet hoca olsa alper'i taraftarlar yuzunden alamadik der amk..

  • ortamda ses ya da görüntü kaydedici bir cihaz olması durumunda doğuracağı sonuçlarla, ortamda ses ya da görüntü kaydedici bir cihaz olmaması durumunda doğuracağı sonuçlar apayrıdır.

    memurların kameralar ve mikrofonlar önündeki sükunetlerine güvenen aldanır.

  • ciddi ciddi kulak verilmesi gereken tavsiyelerdir. önce tekne ile ne yapmak istediğinize karar verin. her yüzer aracın baskın bir fonksiyonu ve fiyatı vardır.

    önce şu kriterleri bir düşünün:
    rahat rahat balık mı tutmak istiyorsun?
    hız mı istiyorsun?
    güvenlik mi istiyorsun?
    bakım kolaylığı mı istiyorsun?
    su sporları mı yapmak istiyorsun?
    konaklanacak bir şey mi istiyorsun?
    rakı-balık mı yapmak istiyorsun?
    bira içsem yeter mi diyorsun?
    estetik mi istiyorsun, fonksiyonellik mi istiyorsun?
    oturduğun yerin yakınında tekneyi bağlayacak liman var mı, boş yeri var mı aylığı yıllığı ne kadar?
    ve daha bir sürü şey...

    önce ne yapmak istediğine karar verilir. sonra tekne seçilir. seçtiğin klasmandaki teknelerin fiyatları ile ilgili araştırma yapılır. deniz piyasasında ikinci el çok uygundur. özellikle de hava soğukken tam alma zamanıdır. parası çok olanlar " lan param var napiym napiym?" diye düşünüp hemen bir tekne alırlar ve bütün bir sezon boyunca 1-2 kere binip satarlar. baş edemeyeceklerini anlayınca kurtulmak için neredeyse yarı parasına bırakırlar.
    neredeyse her tekne sahibinin teknesinden sıkıntısı vardır. asla tam istediği gibi olmaz. onun için, dışarıda gördüğünüz her tekne, satılık yazmasa bile aslında satılıktır. sahibini bulun yeter.

    alacağınız tekne ruhsatlı yani bağlama kütüğüne kayıtlı olsun. kaçak mülteci olaylarından dolayı sıkı denetim var dikkat edin. evraksız tekne almayın, elinizde kalır, ya da çok zarar ederek kurtulabilirsiniz.

    tekneniz için para toplayana kadarki sürede bir amatör denizci belgesi alın. sadece bir kitap okumanız yeterlidir. kolaydır. ucuzdur. sınav ücreti 50 tl dir. belge ücreti 27 tl dir. başvuru işlemleri ve sınav randevusu internetten yapılır.

    yüzme bilmiyorsanız yüzme öğrenin. tekneye yüzme bilmeyeni bindirmeyin ya da güvenlik teçhizatınız tam olsun. aklınızdan çıkarmayın: "her tekne batar."

  • bugün cüneyt özdemir'e çıkmış mülteci sorununu nasıl çözeceğini anlatmış aşağı yukarı şöyle: 'esad ile görüşeceğiz. onlara güvenli bölge oluşturup ev inşa edilecek. birleşmiş milletlerle görüşüp orada güvenli bölge oluşturulmasını önereceğiz. güvenliklerini yıllar boyunca bm sağlayacak...ayrıca suriyeliler'e sosyal yardımlar en az 1 yıl devam edecek, öyle hemen kesemeyiz.'

    16 temmuz 2021

    bakın kilicdaroglu ne demiş 2013'de bu yana: (bkz: #134069389) (bkz: geçmişten günümüze kk'nın suriyeli açıklamaları)

    eeee, bunları zaten kılıçdaroğlu yıllardan beri söylüyordu, hatta daha iyi planlanmışını ve mantıklısını anlatıyordu istikrarlı bir şekilde. ümit özdağ çıkıp aylardır sanki bu mültecilerin gelmesinin sebebi erdoğan değilmiş gibi sadece muhalefeti eleştiriyordu. ne oldu şimdi? kılıçdaroğlu'nun söylediklerini kopyalayıp yarım yamalak anlatınca bu işi çözmüş mü oldun? allah seni nasıl biliyorsa öyle yapsın, steril sızma seni.

  • türkçede fransızca sözcük yoktur. türkçede fransızca kökenli sözcükler vardır. tıpkı ingilizcede de fransızca kökenli sözcükler olması gibi. ballet kelimesi ne kadar ingilizceyse türkçedeki bale kelimesi de o kadar türkçedir.

    bir dilin bir kelimeyi alıp kendi dağarcığına katması başkadır, o dilde konuşan insanların yabancı bir kelime alıntılaması (bkz: o kadar strong bir presence'i var ki) başkadır.

    nitekim bu konunun yıllardır tartışılageldiği başlık fransızcadan türkçeye geçmiş kelimelerdir.

    fakat sözlük, daha doğrusu internet toplumu git gide böyle bir yer oluyor. karnını yarsan cim çıkmayacak adam gelip burada alfabe öğretmeye çalışıyor.

    matmazel nasıl yazılır
    stajyer nasıl yazılır
    tape ne demek

    okul kelimesine gelince;

    okul kelimesi tam olarak bunlardan biri değildir.

    fransızca école kelimesi türkçeye zaten ekol şeklinde girmiştir. listeye girecek bir kelime varsa o zaten ekoldür.

    okul kelimesinin serencamı ise (çok özet geçiyorum) dil devrimi yıllarında, doğu vilayetlerinden bir mebusun kendi yöresinde mektep yerine "okula" kelimesinin kullanıldığını iddia etmesiyle başlamıştır. aynı yöreden başka mebuslar "yok öyle bir şey" demişlerse de "okula" kelimesi hemen dağarcığa alınmıştır.

    1930'lu yıllardan kalma yayınlarda "siyasal bilgiler okulası", "güzel sanatlar okulası" tabirini görmek mümkündür.

    sonraları bu kelime okul diye dört harfe indirilerek fransızca école kelimesine benzetilmiştir.

    öte yandan, okula diye bir türeme olmuş olması imkansız mıdır? yani o mebus yalan mı söylüyordu? bence değil.

    eski türkçedeki tarmak kökünden günümüzdeki tarla (tarığlağ) kelimesi türediği gibi okumak fiilinden de okula (okuğlağ) (krş. yaylak -> yaylağ -> yayla) türemesi mümkündür.

    sadece okul kelimesi hakkında daha sayfalarca yazı yazılabilir ama dediğim gibi bu kadar içi boş, öğrenmeden öğretme meraklısı adamın ve onlar gibi davranan troll'ün olduğu yerde şu yukarıdakilere yazmaya ayırdığım zamana bile acıdım şimdi.

  • tahminimce bilinçli yapılan bir girişim bu. önemli olan benim tahminim değil elbette. ama bazen dünya siyasetinde yaşanan gelişmeleri gördükçe, böyle zannetmekten kendimi alıkoyamıyorum. o yüzden ben her ne kadar basit bir insan olsam da, kapalı kapılar arkasında yaşanan sayısız olaydan bihaber olsam da, bu durumun tartışılabilir olduğunu zannediyorum.

    dünya savaşlarından sonra, değişim fikri, çok önemliymiş sanki. bireyselden ziyade, modern ve toplumsal bir değişim desteklense de, sonuçta, fikir özgürlüğü, yaşama özgürlüğü, sistem eleştirileri, hemen her kesimden bu dönemlerde destek bulmuş, tartışılması desteklenmiş.

    şimdi ise bakıyorsun, yüksek koltuklarındaki, statü sahibi insanlar bile muhafazakar. bence tüketim toplumunun olmazsa olmazı, sadece bugününü yaşayan, yalnızca ait olduğu toplumun değerleriyle düşünebilen, kesinlikle kendisini gerçekleştirememiş bu bağımlı muhafazakar insanlardır. bizler bir takım yüksek* değerlerle, ona sahip çıkmak propagandalarıyla oyalanıyoruz gibi geliyor bana. halbuki insanlar bu zincirlerden kurtulsa ne kadar rahat eder. ama insan, düşünmeye başlarsa bu sistemin mahvına yol açacaktır. bu yüzden de sürekli taraftarlık, sempatizanlık pompalanıyor. yakın dünya tarihinde düşünce ve fikir özgürlüğü çok önemliymiş gibi bir hareket varken, artık sen bizden değilsin, öyleyse yok edilmelisin kafası var. bilemiyorum altan.