hesabın var mı? giriş yap

  • üniversite birinci senemde rotary klübü'nün sakarya temsilciligi bana burs bağlamıştı.
    99 depreminden sonra ise öğrencilerin çoğu ya öldüğü icin ya da artık sakaryayı terk ettiklerinden (elvada adapazari) burslar kesildi.
    eylül, ekim, kasım, aralık... bi' umutla hep baktım banka hesabına ama boştu. sonra şubat tatilinde izne gidince temsilciliğe uğrayıp ''ben ölmedim.'' demiştim. onlar da ''tamam, yaşadığını haber verenlere burslarını göndermeye devam ediyoruz.'' demişlerdi.

    sene sonu o yılki bursumu toplu olarak yatırdılar. paranın bi' kısmını anneme göndermiştim.

    ''ben ölmedim. bursumu yatırmaya devam eder misiniz?''

    yıllar sonra gelen edit:
    benimki hayatını kaybedenlerin yanında ne ki...bursunu kaybetmişsin altı üstü. 99 depreminde hayatını kaybeden, hayalleri yarım kalan, cenazesinin kaldırılmasının ardından eve kazandığı üniversitenin zarfı gelen insanların hikayeleri yanında bunu yazdığıma utanıyorum şimdi.

  • --- spoiler ---

    titanic'te "you jump, i jump" delikanlılığını yapabilen leonardo abi, inception' da "if you jump, you are going to die" demiştir karısına.

    gençken daha cesur oluyor insan.

    --- spoiler ---

  • tepkisel indirgeme, straw man'in bir cesididir, alt kumesidir bi nevi. karsi argumanin olabilecek en sig sekle sokulmasi, onu kolayca curutulebilecek bir hale getirmek icin sikca basvurulan bir yontemdir ama tek yontem degildir.

    straw men daha genis anlamiyla, karsi argumani curutulebilecek bir sekle sokup, o halini rakibe atfetmek ve boylece rakibi altetmektir. (itiraf: daha genis olsun diye men diye yazdim, bu igrenc esprimi kimsenin anlamamasi ihtimaline dayanamayip acikladim, daha da igrenc oldum). sadece belli istatistiklerden bahsedilerek, belli verilerin yorumlanmasinda objektif davranmayarak, mumkun olan butun cikarimlara esit olasilik atayip, isinize geleni one cikartarak ve karsidakinin de boyle yaptigi izlenimini vererek de bu taktik uygulanabilir.

    zaten en iyi straw man savunmasi, konu hakkinda genis bilgiye sahip olanlar tarafindan yapilir. karsi taraf "ben oyle demedim, soyle dedim" dedigi zaman mizikcilik, doneklik yapmis gibi gorunecek; dahasi, siz halihazirda argumaninizi verilerle desteklemis oldugunuz icin, karsi taraf konuyla alakali veriler verse bile bu disardan bakana ancak bir beraberlik olarak gozukecektir. kisaca en rafine camur at izi kalsin yontemidir.

    bunun yaninda straw man savunmasi, rakibin eline uydurulmus bir arguman tutusturmaktan (gerek siglastirilmis, gerekse zekice carpitilmis versiyonunu) ibaret degildir. karsi pozisyonu savunan guruhun icindeki en zayif halkanin bulunup, argumanlarinin grubun standardi haline getirilmesi ve ona yuklenilerek tum karsi cephenin zayiflatilmasi da bir baska yontemdir. yahut bu zayif halka hic yoktan yaratilabilir. karsi tarafin sozcusu olarak kotu karakterli, zararli aliskanliklara sahip, gecmisinde tutarsizliklar bulunan, bugununde ise zayif bir fikri savunan bu hayali dusman kullanilir (ki straw man terimi de herhalde en cok bu eylemle ortusur).

    ornegin yanli habercilikte, "some people say..." diyerek kanalin resmi goruslerinin propagandasi yapilabilecegi gibi, ayni "some people" kanalin karsi oldugu bir gorusu de sacma bir yonunden savunarak yemlik gibi kullanilir. (bkz: outfoxed)

    kisaca ad homineme girmeden rakibin kisiligine saldiran, hakaret etmeden iftira atan, yalan soylemeden gercekleri carpitan, bilimsel bir agizla dahi populizm yapabilen bir retorik teknigidir straw man, yara bere almadan atlatilmasi neredeyse imkansizdir.

  • istediğiniz kadar emare yazın hatta buna aldatma, aldatılma da dahil bir çiftin boşanacağını göstermiyor. kimse konfor alanından kolay kolay vazgeçmiyor. çevremde duyduğum o kadar hikaye var ki. insanlar gelip gelip dert yanıyor eee boşan o zaman diyorum. sen bekarsın anlamazsın diyorlar.

    boşanma konuşması yapılırken hüngür hüngür ağlayıp kadına yalvarıp kararından vazgeçiren erkek duydum, her gün ağlayıp zırlayıp kafeste yaşıyorum kırıp çıkmak istiyorum diye dert yanan kadınların iki gün sonra kocisiyle mutlu mesut yaşadığını gördüm.

    binlerce emare yazılabilir belki buraya hiçbirisi boşanmak için yeterli değil. kimse konfor alanından kolay kolay vazgeçmiyor. geçebilenlere, cesur olup hayatına devam edebilme kararlılığı gösterenlere selam olsun.

  • aslında ingilizce'de hem sen hem siz demek değildir. sadece "siz" demektir. lakin kibarlık için herkese "siz" diye hitap etmenin öyle bokunu çıkarmışlardır ki "sen" kelimesi beraberinde tüm ikinci tekil şahıs çekimleriyle birlikte dilden tamamen kaybolmuştur.

    mesela:

    ben giderim -> i go (erken modern ingilizce'de "i go")
    sen gidersin -> you go (e.m.i. "thou goest")
    siz gidersiniz -> you go (e.m.i. "you go")

    bu kaybolan ikinci tekil şahsa dikkat edince ingilizce'nin germen kökenli bir dil olduğu daha iyi anlaşılıyor. "thou goest" -> almanca "du gehst".

  • hoşuma giden görüntülerdir. erzurum, 46'dan beri salak saçma partilere oy veriyor. artık şapkayı önüne koyup, düşünmek vakti gelmiştir

  • soner sarıkabadayı ile evlenmesini deli gibi istediğim hatun.

    işi gücü bıraktım, kendisine "serenay sarıkaya sarıkabadayı" denilmesini dört gözle bekliyorum. failatünlü şiirler gibi amk.