hesabın var mı? giriş yap

  • adam mis gibi öneri sunmuş lakin tabii ki genlerine kölelik işli bu toplum sgsjsjsjnsnnsjsj tepkileri verecek. avrupalı 4gun calismaya geçiyor.italyan 1 ay ülkeyi kapatıyor vb bir sürü örnek var. sen varlığı paylaşmak istersen bu imkan var. tabii ki sermayenin işine gelmez.

    (bkz: emrah safa gürkan) in şu videosunda https://youtu.be/5jra4oncvnq bir yerlere bu konuya da dokunmuslugu var. (bkz: mavi balina hem de minik) tam yerini de yolladı. https://youtu.be/5jra4oncvnq?t=351

    edit: biraz açıklama gereği doğdu. mesaj atan merak edenlere algıladığım perspektiften verdiğim cevabı buraya iliştireyim.

    erkan baş, mavi yakadan,yapılabilecek alanlardan bahsediyor. gitsin 3 vardiya muhasebeci/yazılımcı/ofisboy vb çalıştırsin demiyor.

    tayland'da tekstil fabrikasında bizzat uygulanisina şahit oldum. 12 saat tek ekip çalışılıyordu. bunu 8 saate çekip çift vardiyaya dönüldü.üretim hat aynı çalışan (x 2) , çok daha verimli ve karlı olundu. para tayland'ın o zamanı kadar degersizken yapilabildi. türkiye şu anda bu halde. özellikle ihracat yapabilenin kazandığı paranın haddi hesabı yok. para degerlenince bunlar tartışılmaz konumda olur. şu anda yoksulluk varken solcuların anlamsız önerilerinden bir tanesi anlamlı hale geldi. safkan bir kapitalist olarak bunu uygulanabilir buluyorum.

  • e-kitaplar ve e-kitap okuyucular hakkında bir rehber ile karşınızdayım!

    daha önce şurada yazdığım yazının üzerinden iki yıl geçti, yüzlerce mesaj aldım, hala entry'm oylanıyor ve favoriye alınıyor...

    daha büyük çaplı bir rehber yapıp elektronik kitapları, elektronik kitap okuyucuları ele alacağım ben de, bu boynumun porsche'u artık.

    öncelikle, bazı yanlış bilinen konu başlıkları ile başlayalım.

    elektronik kitaplar .pdf uzantılı dosyalardan ibaret değildir, hatta .pdf dosyası değildir dersem daha doğru bir cümle kurmuş bile sayılabilirim.

    yayınevlerinin ince kapak/ciltli kitap kategorisi gibi, yeni bir formattır.

    bu ne demek?

    yayınevleri, ellerindeki eseri elektronik kitap okuyucular için de satışa sunar.

    bu tabii ki yayınevinin çağı ne kadar yakaladığı ile ilgili; maalesef ülkemizde yayınevleri elektronik formata ciddi derecede ayak diremekteler.

    ''madem türkçe içerikli kitap okuyamayacağım, benim bu rehberde işim ne?'' diye düşünüyor olabilirsin,

    hemen umutsuzluğa kapılma.

    yine de birçok kitabı satın alıp okuyabileceksin, internet nimetlerini kullanmayı biliyorsan çoook daha şanslısın tabii, ehehe.

    ingilizce içerik dediğimiz an uzay boşluğuna savruluyoruz bu arada, aklında olsun. derya deniz bir evren ingilizce e-kitap; aklına gelebilecek her kitabı çok ucuz yollarla satın alabilirsin, satın almana gerek kalmayabilir.

    sonra, elektronik kitap okuyucuların tablet/akıllı telefon/bilgisayardan farkının olmaması koskoca bir saçmalıktan ibaret, bunu kabul edip öyle devam edelim.

    neden mi?

    elektronik kitap okuyucular, e-ink dediğimiz elektronik mürekkep teknolojisine sahip ve basılı kitaplarla aynı hissi vermek için tasarlanan, şarjı bir aydan fazla giden dev performanslı cihazlar çünkü.

    tabletler ve akıllı telefonlar ekranlarındaki yoğun ışığı, dışarı -direkt gözlerinize- verirken, e-kitap cihazı içerisindeki az sayıda led, ışığını cihaz ekranına, yani, içeri verecek şekilde tasarlanmıştır. elektronik mürekkep ile bu dahili ışıklandırma teknolojisi birleştiğinde, geceleri dahi gözlerini yormadan kitap okuyabilirsin.

    optimum ışık seviyesinde kitap sayfasının parlaklığı ne ise, bunu her ortamda elektronik kitap okuyucun ile sağlayabilirsin. plajda, uyumadan önce, doğada, çadırda, aklına neresi gelirse...

    okurken sevdiğin satırları çizebilir, hakkında notlar alabilir, bunu bilgisayarın vasıtası ile yazdırabilirsin mesela.

    aralarındaki performans farkı disket ile taşınabilir bellek kadar büyük bir uçurumu işaret eder bence.

    burada şöyle bir avantajdan da bahsetmeliyiz: bin sayfalık bir kitabı toplu taşımada okumak her babayiğidin harcı değildir, e-kitap okuyucu ile toplu taşımada dahi çok rahat bir şekilde kitap okuyabilirsin.

    uyumadan önce tuğla gibi kitapları ağzına burnuna düşürmenden bahsetmiyorum bile.

    kitap kokusu duygusallarına da bir çift lafım olacak şimdi.

    ceylan derisinde, ne bileyim, papirüste filan kalsaydınız abi, niye geldiniz iki binli yıllara kadar?

    basılı kitap yüzlerce yıllık bir birikim, kabul ediyorum. kitaplığında durması, somut olarak görmek, sayfalarına dokunmak filan hepsi güzel hisler, evet.

    fakat, keyif aldığın bir alanda yeni bir deneyim yaşamak neden bu kadar korkutucu geliyor, anlayamıyorum. yoksa sen bu arkadaş mısın, bak doğruyu söyle...

    ben neredeyse okuduğum her kitabı hediye ediyorum, kitap saklamak büyük bir bencillik bana göre, birine bırakıyorum, gezip duruyor dünyada.

    beynime aktarmam gereken salt bir veri olarak görüyorum galiba, okuduktan sonra aldığım notları alıp elimden çıkarıyorum.

    bir şekilde denge kurdum, hem basılı kitap okuyorum, hem e-kitap okuruyum filan.

    neyse, şimdi elektronik cihazlara hızlıca bir bakalım.

    kindle, kobo, pocketbook, calibro, nook, airbook, inkbook gibi markalar başı çekiyor elektronik cihazlarda.

    kindle, amazon grubunun bir ürünü ve birçok farklı modeli var. şuradan hepsine ulaşabilir, kendi içlerinde kıyaslamalarına bakabilirsin.

    kobo sektördeki en güçlü firmalardan biri. şuradan tüm ürünlerine bakabilirsin.

    pocketbook için şuradan fişeklenebilirsin.

    calibro türkiye'de varlığını sürdüren markalardan bir tanesi.

    nook çok tatlı bir ürün, az popüler, düşük performanslı, şurada

    çok fazla marka var gibi görünüyor, öyle değil mi?

    radikal bir karar vermemiz lazım, bu kararı alırken en önemli etken ise türkiye'de hangisini edinebileceğimiz konusunda olacak.

    kindle, kobo ve calibro ilk akla gelen üç marka.

    yukarıdaki linkleri inceleyerek, ufak bir araştırma yardımı ile kararını verebilirsin.

    bana soracak olursan, kindle ya da kobo al; iki ürün de birçok konuda birbiri ile kapışır. şurada kıyaslamışlar markaları, bir bak derim kararını verirken.

    iki ürünü de türkiye'de edinmek çok kolay, servis sağlayıcıları var bir şekilde.

    ben, kindle okuruyum tabii ki.

    hafıza, format destekleme, cihaz boyutları gibi farklılıkların pek bir işe yaradığını düşünmüyorum.

    en önemli konu başlığı bence ekran performansı ve kitap hissini verip vermediği. kindle'ın ekranı kesinlikle kobo'ya fark atar, boyutları da daha kitaplara, kitap sayfasına yakın; dolayısıyla basılı kitaba en yakın hissi o veriyor.

    kobo, daha çok tabletleri, android cihazları çağrıştırıyor bu anlamda; kindle ise ios, apple cihazları...

    karar sana ait, sonuç olarak hangi markayı seçersen seç, piyasadaki e-kitapları yüksek performansla okuyacaksın.

    hala amazon kindle paperwhite 3 en tercih edilesi ürün fiyat performans oranına baktığımız zaman. cihaz hakkında her şeyi buradaki entry'mde bulacağını tekrar hatırlatmak isterim. güncel fiyatı ise altı yüz tl...

    tanım: bir tür rehber

  • başlık: bugün elleyip seçerek ekmek alıyordum piçler

    1. kızın biri beni videoya alıp "işte ekmeği yarım saat elleyen pezevenk bu" dedi. noluyor amk.

  • + ceren ben senden çok hoşlanıyorum ya, nasıl yapsak?
    - ah be canım ben seni sadece arkadaş olarak seviyorum ya.
    + peki o zaman, unutalım.

    2 gün sonra...

    + aa ceren naber?
    - iyiyim gökhan, sen nasılsın? iyi misin?
    + iyilik benden de, sevgili yaptım işte takılıyoruz.
    - höm? nasıl ya? baya çabuk tutmuşsun elini...
    + yaa sorma. bak şu bankta oturuyor işte, adı selma.
    - ......
    + ee bir şey demeyecek misin?
    - kartondan mı yaptın sen onu?
    + sadece %50'si karton. beni reddettiğin gece kabasını aldım süngerle, ertesi gün karton ve mukavvayla tamamladım. saçlarda da ören bayan atlas modelini kullandım ha.

    (bkz: sevgili yapmak)

  • para amaç olduğu için normal bir insan parayı unutmaz diye düşünülmüş sistem. kart araç, para amaçtır. insanlar kartı unutuyor diye böyle uygun görmüşler ama parayı unutmayı nasıl becerir insan akıl sır ermez.

  • oruç tutmayan arkadaşımı dövdüler..

    olay kız meselesi ama sonuçta arkadaşım oruç tutmuyor.

  • polonya'dan almanya'ya geçtiğim sırada pasaport göstermek için bir ton sıra bekledikten sonra ilgili memura zorla pasaport göstermeye çalışmam, ikna olmayıp havalimanı polis şefliğine çıkmam ve avrupa ülkeleri arasında geçiş yaparken buna gerek olmadığını öğrendiğim sırada yaşadığım şeydir muhtemelen.
    bu kadar mı serbest dolaşmak avrupa'da ya, sanki suriye'den türkiye'ye geçiyorum.

  • afad başkanı yunus sezer, deprem bölgeleriyle ilgili, "ulaşılamayan bir bölgemiz yok ama sürekli arama kurtarma birlikleri ile takviyelerimiz devam ediyor" açıklamasında bulunmuş.

    senin ben karakterini, haysiyetini silkeyim. hatay'a daha hiç yardım ulaşmamış, her ilden yardım çığlığı yapılıyor yaptığı açıklamaya bak. böyle yönetilmeyi hak etmiyoruz ya, bu gerçek olamaz! lanet olsun hepinize!

    link

    yalan yalan yalan!

    edit: yeni gelen mesaj: "kardeşim lütfen yaz burası 150 bin nüfus bir ilçe elbistan. bir tane bile kurtarma ekibi an itibariyle yok. enkazlarda insanlar donarak ölüyor. son deprem tam olarak elbistan'da oldu. ne haberlerde varız ne de sosyal medyada. lütfen binlerce insan ölüyor. elbistan diye bir yer var ve burası türkiye'ye bağlı."

    edit 2: beni insanları gaza getirmekle suçlayıp, cimere şikayet edeceğim diye mesaj atanlar. siz bu heriften daha da karaktersizsiniz. insanların gaza gelecek gücümü kaldı. herkes can derdine düşmüş.

    hiç mi vicdanınız yok sizin?

    bonus edit: (bkz: 7 şubat 2023 nurettin nebati açıklamaları)

  • ..sssss.
    ss
    .sssss
    .......ss
    sssss

    ..oooo
    o. .....o
    o.......o
    .0000.

    zzzzzzz
    ........zz
    ....zz
    zz
    zzzzzzz

    ll
    ll
    ll
    lllllllllllllll

    u........u
    u........u
    u........u
    .uuuuu.

    k.........k
    k.....k
    kk
    k...k
    k.......k
    k.........k

    ttttttttttt
    ......t
    ......t
    ......t
    ......t

    eeeeee
    e
    eeeeee
    e
    eeeeee

    k.........k
    k.....k
    kk
    k...k
    k.......k
    k.........k

    ii

    ii
    ii
    ii
    ii
    ii

    bbbbbb
    b..........b
    bbbbbb
    b..........b
    b..........b
    bbbbbb

    ......a
    ....a..a
    ...aaaa
    ..a......a
    a.........a

    y...........y
    ..y.......y
    ....y...y
    ......y
    .....y
    ...y
    .
    ......a
    ....a..a
    ...aaaa
    ..a......a
    a.........a

    n..........n
    n..n......n
    n.....n...n
    n........nn

    ll
    ll
    ll
    lllllllllllllll

    ......a
    ....a..a
    ...aaaa
    ..a......a
    a.........a

    rrrrrrrrrr
    r...........r
    rrrrrrrrr
    rrrrr
    r....rrr
    r.......rrrrr

    ......a
    ....a..a
    ...aaaa
    ..a......a
    a.........a

    ..sssss.
    ss
    .sssss
    .......ss
    sssss

    eeeeee
    e
    eeeeee
    e
    eeeeee

    ll
    ll
    ll
    lllllllllllllll

    ......a
    ....a..a
    ...aaaa
    ..a......a
    a.........a

    m...........m
    mm.....mm
    m..m.m..m
    m....m....m

    eeeeee
    e
    eeeeee
    e
    eeeeee

    ddddd
    d........dd
    d........dd
    d.........d
    d.dddd

    eeeeee
    e
    eeeeee
    e
    eeeeee

    rrrrrrrrrr
    r...........r
    rrrrrrrrr
    rrrrr
    r....rrr
    r.......rrrrr

    ii

    ii
    ii
    ii
    ii
    ii

    m...........m
    mm.....mm
    m..m.m..m
    m....m....m

  • amk ibnesi kesin, "imamoğlu kazandı, zafer kardeş halkların oldu" bilmem ne diye zırvalayacak, akabinde ysk seçim yenileme kararı alacak, akp'de seçimlere kadar bu ibnenin söylemleri üzerinden siyaset yapacak.
    hep aynı tiyatro amk yeter artık.