hesabın var mı? giriş yap

  • sevgiliyi ihtiyaç olarak görmeyen, gerçekten kendisini tamamlamış ve kendisiyle mutlu olabilen, illede hayatımda biri olsun değer verilmek istiyorum deyip yeri geldiğinde sanki herkes onu yaşatmak için varmış bencilliğine girmeyen insandır.

  • uzulmesine uzuluyorsun da 7 cocuk nedir be teyze?

    bizi merhamet, sizi de cahilliginiz oldurecek.

    edit : asagida (#122747946) no'lu girdide arkadas laf atmis ve aynen su cumleyi kurmus;

    --- spoiler ---

    ben 3 çocuk da yaparım, 13 çocuk da yaparım. devletin sosyalliğini kaybetmediği hiçbir ülkede bu sorun olmaz. sosyal devlet dediğin, zor durumdaki ailenin nüfusuna bakmadan yardım yapmak zorundadır.
    --- spoiler ---

    devlet dedigin cebinde parayla gezen bir organizma degil. harcamalarimizdan vergi keserek ya da urettigini satarak butce olusturan bir sistem. sen keyfine gore bakamayacagin cocugu yapacaksin, sosyal devlet bu vergileri sana dagitacak, yapmasi gereken hizmetten geri kalacak oyle mi?

    ayak bile yorgana gore uzatiliyor. duygusallik baska gercekcilik baska. bakamayacagin cocugu dogurmayacaksin arkadasim.

    bunun ak parti ile alakasi ise bu iktidar doneminde yasamak cok daha zorlasti ve insanlar daha cok acliga maruz birakildi. ama bu gercek bile senin bakamayacagin cocugu dogurabilecegin anlamina gelmiyor.

  • kendisi son derece başarılı bir hanım kızımız herhalde. tebrik ederim. umarım gider istediği yere.

    buraya kadar tanımdı, tırıydı, vırıydı.

    şimdi esasa gelelim. bu tip videoları izlerlerken yerin dibine geçen sessiz binlerden biri olarak söylüyorum. yapmayın böyle şeyler lütfen. ortalık gerekli gereksiz yüzlerce başarı hikayesi kaynıyor. çoğu pek çok kişi için herhangi bir anlam ifade etmiyor. dolayısıyla bir bağ kurmak zorlaşıyor. nihayetinde kimse böyle postmodern dilencilik zırvalarına maruz kalmak zorunda değil. kazanıp kazanmayacağı belli olmayan eleme için new york'a gidip oldukça külfetli masraflara katlanabilen biri burs bulmak için de daha asil yollar arayabilir. sıkıldım. bitti.

  • kabul ettiğin an kendine bile boyun eğip, sırtını zorla dönüp, hayatına devam etmek zorunda kalacağından, o yalnızlık / acı \ şaşkınlık üçgeninde hapsolup sıkışacağından, zamanı durdurmaya, atlatmaya, kandırmaya uğraşırsın..

    bütün umut kırıntılarını bile tüketmişken ve görmek istemediğin, gözlerinin önünde kocaman pankart açmışken, kafanı çevireceğin, bakışlarını kaçıracağın hiç bir yer kalmamışken, gözlerini kaparsın..

    durmadan kulağına pollyanna replikleri fısıldayan "iç ses"in bile susmuş, bütün ihtimaller kurumuş ve sen kendini kandırmaktan bile yorulmuşken, elin telefona, kapı ziline, mail adresine gider nedense..

    sanki bunca zaman, zaman sana yalan söylemiş, bir daha denersen bütün boyaları dökülecekmiş ve o filmlerdeki mutlu son birden gelecekmiş gibi içine bir huzur dolar nedense..

    her seferinde zorlamaktan bıktığın kapalı kapılar senden haberdar bile değilken belki, daha kötüsü yukardan seni izleyip, sinsi sinsi gülerken "o", sen kendini bile görmezden gelirsin..konuşmaya gelince yerleri yerinden oynatan "ego"n, "gurur"un ve dik kuyruğun..hiç biri yerinde değildir nedense..

    sessizliğin göbeğinde, kulağında koca kulaklıklar, açmışsın sesini sonuna kadar, sana dönen gözleri görmezden gelir, kendi kendini eğlersin..

    uzun bir uyku olsa..uyandığında "hiç yaşanamamış olan, hiç yaşanmamış olsa"dır tek dileğin..

  • bir fenerli olarak beşiktaş'a sempatim daha önce yazdıklarımla ortada. emre'den de, volkan'dan da nefret ederim. yaşanan mevzu pek ciddiye alınacak bir şey değil ama az önce görüntülere baktım, beşiktaş'a sempatim sırf taraftarından dolayı olmasına rağmen, bu görüntülerde emre'ye hak veriyorum. arkadaş ne olursa olsun, yalnız bir adama o kadar kişi dalınmaz, bu en başta adamlık değil. emre görüntülere bakılırsa karşılık vermiş ve hatta hırpalamış biraz da saldıranları ve sonuna kadar da haklı.

    şunu herkes bilmeli, tek başına bir insana saldırmak kahpeliktir, şerefsizliktir. linç iğrenç bir kültürdür, nereden gelirse gelsin!