ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
rakı mezelerinin şarkıcısının ölümüne üzülmek
-
arkadaş bunu yazmak için kadıncağızın ölmesini bekliyormuş herhalde aylardır. bu kadar seri biçimde bu başlığı açmanın başka açıklaması olamaz.
"rakı mezelerinin şarkıcısı" diye bahsedilen aslen değerli bir sanatçının ölümüne üzülmenin dinle pek bir alakası olduğunu sanmıyorum. ama benden tüm dinci trollere tavsiye, sözlükte yazmanın dinde yeri yokmuş. girdiğiniz her bir entry için bi kazan kaynar su dökeceklermiş. cayır cayır yanacakmışsınız cehennemde. o yüzden bence bir an önce kurtulun bu illetten.
sözlükçülerin yediği tarihi ayarlar
-
bebek arabasinda asyali cok sevimli bir bebege bakarak sirinlik olsun diye gozleri yandan yatay dogrultuda cekistirerek kisik goz yapilir. pic kurusu kendi gozlerini dikey dogrultuda cekistirerek cevap verir.
36776 sığınmacının avrupaya geçmesi
-
bu konuda namık kemal'in anlamlı bir sözü var:
https://i.hizliresim.com/172n71.jpg
24 saatte kaç şehit verdiğimizi açıklayamayan adamlar sınırlardan çıkan binlerce kaçak göçmenlerin sayısı tam olarak küsüratıyla söylüyorlar. adı üstünde bunlar düzensiz göçmen. sayısını nasıl tuttun. sanki sınır kapısından çıkıyor adamlar. tam bir distopya'da yaşıyoruz.
amlarına koyayım onların çok ayıp ediyorlar
-
itü sözlük ssg'si wondrous'un zamanında yaran deyişlerinden biri.
şöylede bir müze görseli mevcut: *
ilk duyumsamada çok etkili olmasa da zamanla dile yapışıp olur olmaz yerde akla gelerek söylenme isteği uyandırıyor.
30 günlük nefis timelapse
-
açık denizde giden bir yük gemisinin güvertesinden çekilmiş nefis görüntüler..
özellikle gece çekimlerinde dünyanın düz olduğunu daha iyi anlıyorsunuz :)
tam ekran yap ve arkana yaslan öyle izle..
https://www.youtube.com/watch?v=ahrci9esjgq
internette tanışılan kişiyle ilk telefon konuşması
-
şu muhabbet mutlaka geçer.
- sesin hiç düşündüğüm gibi değilmiş.
+ (ayıp olmasın diye) seninki de valla.
sesimi neye göre düşündün acaba? times new roman, comic sans?
trt 1'de sürekli yayınlanan imparatorlu dizi
-
(bkz: ulusa sesleniş)
hastası olunan sözler
-
"şayet yumurta dış bir güçle kırılırsa yaşam sona erer. içerideki güç ile kırılırsa yaşam başlar. büyük şeyler her zaman içeriden başlar."
cumartesi gecesi evde oturan ezik ve yalnız insan
-
ben de eziğim ama cumartesi gecesi evde oturduğum için değil. genel olarak eziğim ben.
kimse bir günde ezik olmaz yani. ciddi bir süreçtir eziklik.
saygısız bir sınıfta öğretmenin yapması gerekenler
-
hiçbir şey. sen o öğrenciyi dövüp sövüp sınıfı mum gibi yapsan paşamızın ağırına gidip ertesi gün çıkışta karnına bıçağı takmayacağının garantisi yok. bir sınıf dolusu asayiş vakaya bir tane öğretmenin çıkıp eğitim vermesi bekleniyor. devlet önce öğretmeninin can güvenliğini sağlasın sonra eğitim beklesin. şu durumda öğretmenin yapacağı suya sabuna dokunmadan maaşını almaktır.
ankara metrosu'nda kılınan toplu cuma namazı
-
şimdi burda osursam, kokusunun 3 farklı camiye ulaşabileceği kadar çok ve sık aralıklarla inşaa edilmiş camiler barındıran bir ülkede, sakildir, showdur.
ibadet değildir.
sıçmak için yol kenarlarını değil tuvaletleri kullanıyoruz değil mi?
eğitim almak için okulları..
ibadet için de aynısı geçerlidir adap bakımından.. bu kadar bolluk varken...
edit: "orda düz ayak cami yok, kocatepe te yokuşun tepesi, yaşlılar nasıl çıksın" dendi mesajla.
buyrun, düz ayak camiler.. hepsi 2 sokak, 3 sokak arayla
https://www.google.com/…a3aae50d:0x1ce03f0f3e9d7dbb
edit2: aynı yerde kendi inancım gereği "nüdist şamanist" ayin yapmam mümkün değilse, kimse ibadet özgürlüğünden filan bahsetmesin. ibadetten, inançtan, kutsaldan anladığınız tek şey sünni islam amk!
öyle olunca onun adı "özgürlük" olmuyor
ali ismail korkmaz
-
bu sabah anneme gittim kahvaltıya. ali ismail'den bahsetmeye başladı. "son görüntüleri gördün mü? ali'yi dovdukleri." başladı hüngür hüngür ağlamaya. sesi titreyerek "bunlar nasıl insanlar? kafasına nasıl vurdular? " dedi zar zor. bir ara durdu "ali'nin annesi.." dedi, tekrar ağlamaya başladı. banyodan mutfak bezini alıp etrafın tozunu almaya başladı. "yine başlayacak eylemler anne" dedim. "oğlum bunların ne yapacağı belli değil, gitme sen." dedi. "ama, ne olacak bunca ölen çocuk, ne olacak bu devletin pislikleri?" deyince ben, 12 eylül'de vurulan dedemi hatırlattı, "babam, karanlık sokaklardan kuytu köşelerden sakın, asla yalnız mücadele etme, derdi." dedi. "merak etme anne" dedim, "ya hep birlikte ya hiçbirimiz! "
annelerin gozbebeklerini onlardan ayirdiniz ya, dünyanın en haklı direnisine dünyanın en çirkin en sert mudahelesini yaptınız, tek bir özür dilemediginiz gibi yaptıklarınızı saklayip, aşağılık argümanlarla kendinizi savundunuz, halkı medyanizla kandirdiniz, alay ettiniz ve en önemlisi anneleri aglattiniz ya, bunların hiçbiri yanınıza kalmayacak. ant içeriz.