hesabın var mı? giriş yap

  • dün yazılanlar ile ilgili üzülmüş ve tereddüte düşmüştüm. bir açıklama veya delil olmadan hem suçlamak hem de hemen iftira diyerek aklamaya çalışanların çabası yanlış gelmişti. bu yüzden beklemek en sağlıklısıydı. bugün kendi yaptığı "eril faillik" ifadesi geçen açıklamasından sonra...
    cemal süreya nın eşini dövmesi gibi, cemal süreya şairdir ama şiddet şiddettir. hasan ali toptaş sanatçıdır ama taciz tacizdir.
    biliyorum, insanoğlu çiğ süt emmiş ama tacize de taciz denir. ve yaşadığımız tacizi/tacizleri anlatma cesareti, bu gibi olaylar ortaya çıktıkça güçlenecek.

  • atlas, oğlum 6 aylık, 4 aydır lösemi (kan kanseri ) teşhisiyle kayseri erciyes üniversitesi çocuk hastanesinde yatıyor. acil ilik nakline ihtiyacımız var.

    bağış yapmak çok kolay

    nereye, nasıl bağış yapacam diyenler için

    kızılay'a gidip ben kök hücresi bağışı yapmak istiyorum diyorsunuz, sizden 3 tüp kan alıyorlar (toplamda 20 ml), ön test yapıyorlar, çalışmaya uygunsa ayrıntılı bakıp sizi bankaya kayıt ediyorlar. eşleme olduğunda size haber verip ayrıntılı doku uyumuna bakıyorlar, uygunsa ilik nakli için sizden 30 dk lık basit bir iğne yardımıyla, ilik alıp nakil gerçekleşiyor. bu kadar.

    kızılay'a son 8 ayda 65000 bağış yapılmış ve 40 kişiye nakil için ilik bulunmuş, türkiye için çok iyi bir rakam.

    şuda kızılayın türkkök facebook sayfası,

    twitter şeysi #atlasicinilik

    hadi sözlük.

  • mesele sizin ne kadar üzüldüğünüz değil, kaybeden kişinin ne kadar üzüldüğü. giden can, kalan için ne ifade ediyorsa - evlatsa evlat , dostsa dost - yarattığı yıkım da doğru orantılı oluyor. evlat dediğiniz şey bir insan olmak zorunda değil. insan olsa, bu defa da biyolojik bağ ararsınız. hem kimin neye ne kadar üzülmesi gerektiğini belirleyecek had ve hakkı kendinizde nasıl buluyorsunuz?

    bence ıslah edilmesi gereken sizsiniz.

  • toplu taşıma araçlarında okunması durumunda sağdan soldan okuduğunuz şeylere göz ucuyla bakmaya çalışan kişileri görmeniz pek mümkündür. hayatımızdaki figüranlarla bizi bir noktada buluşturmuştur kendi çapında. yıllardır aynı çizgiyi sürdürebilmek, "nerden buluyor bu adam bunları yaaa" cümlesini bu kadar çok haketmek ne büyük bir şans kendisi için. sağolsun varolsun hayatımıza kattığı kıkırdamalar için.

    müşteri: merhaba sevgili bakkal... al sana 350 kuruş, bana ekmek ver.
    bakkal: orda dolaptan al.
    müşteri: teşekkürler.. işte bu netliği çok seviyorum. ekmeğimi alıyorum, karşılığını ödüyorum.. hayatta her şey bu kadar net olmalı..
    bakkal: üç tane alırsan dördüncüsü bedava
    müşteri: ve işte ibnelik çanları çalmaya başlıyor...

  • ekşi sözlük bir sikimi beğenmeme timi tarafından yine haksız yorumlara maruz kalan fransız basket tepicisi. ''kritik maçların, kritik anların adamı değildir'' yazmadan önce biraz araştırmak gerektiğine inanıyorum. araştırıldığı taktirde adamın tam aksine kritik maçların adamı olduğu gözle görülebilir bir şey ve net istatistiklere sahip.

    adam 2015-2016 yılının hem normal sezon, hem final four mvp'si. iki final four maçında toplam 52 sayı 11 asist, 8 ribaund yapmış. final maçında fenerbahçe'nin elinden son anlardaki muazzam oyunuyla kupayı tek başına almıştır.

    daha 2 ay önce oynanan final four da;
    real madrid'e karşı 23 sayı, 4 ribaund, 2 asist (giden maçı tek başına çevirmiştir)
    finalde efes'e karşı %100 isabetle 15 sayı, 4 ribaund, 4 asist yapmış.

    bonus: bu sene baskonia'ya karşı oynadıkları playoff maçlarında takımını ipten almış, ispanya'da oynanan maçların toplamında 55 sayı attı.

    oynadığı sekiz tane final four maçının dört tanesini şu istatistiklerle bitiren adama ''kilit maçların adamı değil'' demek bana göre büyük haksızlık.