hesabın var mı? giriş yap

  • gezi parkı'nın devriyle ilgili açıklama yapan vakıflar genel müdürlüğü, galata kulesi, selimiye kışlası, adile sultan sarayı, pera palas otel, vefa lisesi, şişli etfal hastanesi, sait halim paşa yalısı gibi birçok önemli yapı ve taşınmazın mazbut vakıflara devredilğini açıkladı, "görevimiz" ifadesini kullandı. ayrıca beyoğlu öğretmen evi ve istanbul sanayi odası binası da vakıflara devredilmiş durumda
    hız kesmeden talana devam ediyorlar. gitmeden kazanabilecekleri tüm parayı kazanıp, tüm tarihi ve kültürü mahvedip gidecekler. buna inanmayan saftır.

    vakıflar genel müdürlüğü, türkiye genelinde 1014 taşınmazın bu tip vakıflara devredildiğini duyurdu ve devir işlemlerini açıkladı. buna göre galata kulesi ve 3. selim döneminde inşa edilen selimiye kışlası kule-i zemin vakfı adına, adile sultan sarayı 1. mahmud vakfı adına, pera palas otel, vefa lisesi, şişli etfal hastanesi, sait halim paşa yalısı ise beyazıt hanı veli vakfı adına vakıflar genel müdürlüğü'ne devredildi.
    https://www.gazeteduvar.com.tr/…dildi-haber-1516877
    https://www.gazeteduvar.com.tr/…orlar-haber-1516856

    düzeltme: bir yazar arkadaşımızdan mesaj geldi onu buraya bırakıyorum.
    olanlar paravatan kitabındaki ukrayna'da yapılanlara benziyor . o zamanki lider ingiltere'deki sahte şirketlere , ülkedeki milli serveti aktarmış, şu an o lider devrilmiş ama halk hala o yapılara giremiyor . çünkü mal ülkenin üzerine değil.

    ikinci düzeltme: başka bir yazardan da bilgilendirme geldi. onu da paylaşıyorum.

    selamlar. galata kulesi ile ilgili birtakım araştırmalar yapıp vikipedi sayfasını yazdım, bakabilirsin. birazdan pcye geçince detaylı anlatırım ama kule-i zemin vakfı dedikleri şey aslında şu: galatadaki surlar yıkılınca ortaya cikan arazinin mülkiyeti belirsiz kaldi. bu vakıf kuruldu ve bu arazilerin vakfa verilmesi kararlaştırıldı. ama bunlar belgeleri çarpıtarak kuleyi de vakif üzerinden vgm'ye devretti. ayrı bir başlık açmayı bile hak eden bir konu aslında,

  • izmir'den istanbul'a ilk kez arabayla gelen babamı şaşırtmış trafiktir.

    babam kartal yönünden e-5'e giriş yapar, tam iş çıkış saatidir, bu sebeple trafik vardır. 35 plaka arabasıyla kendini trafiğin içinde bulan babam camı açar, yandaki arabaya seslenir. "kardeş kaza mı olmuş???"

  • kimsenin de aklına tdk'nın sitesinden bakma fikri gelmemiş karşılaştırmadır.

    antlaşma devletler arasında olur, anlaşma ise her kurum veya kişi arasında olabilir.

    `antlaşma:` iki veya daha çok devletin saldırmazlık, savaşta iş birliği vb. konularda kararlaştırdıkları ilkelere uygun davranmayı kabul etmeleri durumu, ahit, muahede, ahitleşme, pakt.

    `anlaşma:` anlaşmak durumu

    not: her antlaşma bir anlaşma iken her anlaşma bir antlaşma değildir.

  • gecmisi m.o.3000'li yillara uzanan kaya koyden gunumuze m.o. 4.yy'a ait lahit ve kaya mezarlari ulasabilmistir. osmanli imparatorlugu'nun son donemlerinde tekrar iskan edilen kentte rumlarin, bati trakya turkleri ile mubadele edilmesi sonucu bosalan yapilarin ahsap bolumleri ve ust ortuleri dogal etkenlerle tahrip oldugunudan bir hayalet sehir gorunumunu almistir.

    terk edilen kentte herbiri 50m2 den buyuk olmayan ve manzara ve isik acisindan birbirinin onunu kapatmayan, alt katlari kiler olarak kullanilan, ikiser katli, giriste catidaki yagmur sularinin toplandigi zemin alti sarniclarinin oldugu 350-400 konut bulunmaktadir.konutlarin arasina serpistirilmis cok sayida sapel, iki buyuk kilise, bir okul binasi ve bir gumruk binasi ile gorulmeye deger bir yerdir.

  • modern shogi’de tahta dokuza dokuz olmak üzere, toplam 81 kareden oluşur. her oyuncunun bir şahı, bir kalesi, bir fili, iki atı, iki mızrağı, iki gümüş generali, iki altın generali ve dokuz tane piyonu vardır. bu taşlar, altın generaller ve şah dışında, karşı taraftaki son üç kareye geldiklerinde, isteğe bağlı olarak, terfi olurlar; böylece hareket kısıtlamaları değişir.

    taşlar satrançta olduğu gibi farklı şekillerde yapılmamıştır; düzdürler ve üzerlerinde taşın kanjisi yazar. bu taşlar bir ara batılı oyuncuların da kolayca kavrayabilmesi için şekilli yapılmışsa da, benimsenmemişlerdir.

    tahtaya dizilimde ilk sırada piyonlar yer alır. ikinci sırada soldan ikinci karede fil, sağdan ikincide kale vardır. en arka sırada ise soldan sağa: mızrak, at, gümüş general, altın general, şah, altın general, gümüş general, at ve mızrak.

    oyundaki taşlar:

    şah (osho) satrançtaki şah ile tamamen aynıdır. çevresindeki her yere, bir kare gitmek koşuluyla hareket edebilir.
    kale (hisha) de satrançtakiyle aynıdır. düz olmak koşuluyla, istediği kadar uzaklığa gidebilir. terfi olduğunda şahın hareket kapasitesi ile kendi kapasitesini birleştirir. düz bir şekilde her yöne gidebildiği gibi, her yöne tek kare de olsa gidebilme hakkını kazanır.
    fil (kakugyo) çapraz olmak koşuluyla istediği kadar kare ilerleyebilir. terfi ettiğinde, kale gibi, şahın hareket yeteneğini kazanır. çaprazlara istediği kadar, çevresindeki herhangi kareye bir kare ilerleme hakkını elde eder.
    altın generalin (kinsho) önündeki üç kareye, sağa, sola ve geriye olmak üzere altı tane hareketi vardır. hepsinde de sadece tek kare ilerleyebilir. son üç kareye gelse bile terfi etmez.
    gümüş general (ginsho) altın generale benzer. ancak o, toplamda tek kare ilerlemek koşuluyla elbette, önündeki üç kareye veya arka iki çapraza gidebilir. terfi ettiğinde yalnızca altın generalin hamlelerini yapabilir. terfi etmemiş hali geriye daha kolay kaçabildiğinden genelde terfi edilmez.
    at (keima) satrançta bildiğimiz ata çok benzer. ileri doğru olmak koşuluyla l şeklinde gider ve taşların üzerinden atlayabilir. sürekli ileri gitme zorunluluğundan dolayı bir süre sonra tahta biteceğinden terfi olmak zorundadır. terfi olduğunda ise, gümüş general gibi, yalnızca altın generalin hareketlerini yapabilir.
    mızrak (kyosha) sadece ileri doğru, istenilen kare sayısında hareket edebilir. at gibi, hareket edecek alanı kalmayacağından, tahta sonuna geldiğinde terfi olmak zorundadır. altın general ile aynı hareketleri yapacaktır terfi olunca.
    piyon (fuhyo) sadece ileri olmak üzere, tek kare ilerleyebilir. satrançtaki gibi başlangıçta iki kare ilerlemek, ya da rakip taşı çapraz almak gibi hakları yoktur. terfi olduklarında altın general gibi hareket etme hakkına erişirler.

    shoginin oynanışı satranca çok benzer. bu oyunda farklı olarak, taşlar esir alınır; yok edilmez. esir alınan taşlar oyuncu istediği zaman, hamle olarak tekrar tahtaya konulabilir; ve bu şekilde rakibe karşı kullanılabilir. satrançta oyunun sonlara yaklaştıkça yavanlaşması sorunu da böylece ortadan kalkar. esir alınan taşlar, piyon hariç olmak üzere, tahtada istenilen yere konulabilir. piyonlar sadece başka bir piyonun olmadığı sütunlara konulabilir. eğer oyuncu hiç piyon kaybetmeden rakibinin piyonunu ele geçirmişse, onu oyuna süremez.

    eğer iki oyuncu da birbirini mat edemeyeceğini anlarsa, eldeki taşlar ile puan hesaplanır ve galip ona göre belirlenir. kale ve fil 5 puan, kral hariç diğerleri 1 puan değerindedir.

    yenilmeye yakın oyuncunun yenilgiyi kabullenip oyunu bitirmesi de oldukça sık görülen bir davranıştır.

  • canlandırmayı izlerken heyecandan ölecektim neredeyse. bir an nefesim kesildi gibi oldu. kadın delirip çıldırdıgi an gözüm hep masadaki biradaydı. ben böyle oyunculuk görmedim. butun darbeleri birayı teğet geçti. hele o yastıkla vurma sahnesinde cenin pozisyonunda titredim hep. yastık denk gelecek bira düşecek diye aklım kaydı. yemin ederim ağlardım. bir bira 10 lira amk. o yüzden puanım 10 üzerinden 9. çok heyecanlıydı. bir puanı da çerezleri döktü diye kirdim yanlış anlaşılmasın.

  • 27 subat 2015 galatasaray sai k. erciyesspor maci basligi altinda suna benzer bir entry okumustum:

    "diger takim taraftarlarinin unuttugu bir sey var: son haftalarda galatasaray ile sampiyonluk yarisina girerseniz kaybedersiniz. icinde galatasaray'in olmadigi bir sampiyonluk yarisini herkes kazanabilir ama boyle bir yarista gecilmek galatasaray'in genlerinde yoktur."

    bunlarin yazildigi tarih 22.haftaya tekabul ediyor; ligin bitmesine daha 12 hafta var.
    simdi yeniden bakacak oldum o entry'ye ama yazar ya hesabini kapatmis ya da ucurulmus.
    ne diyeyim, takimimi benden daha iyi tanidigi icin kutluyorum kendisini.