hesabın var mı? giriş yap

  • "yanyana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar. ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar. ve sırf dardı diye kafalar, düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik, sarılmak yakar bizi deyip aşkı hep uzaktan sevdik..." demiştir kendileri.

  • mutluluk sebebidir.

    neredeyse otuz yaşıma geldim hala engel olamıyorum bu duyguya. yav yoksulluk anılarımı taşıyan nöronlar arasındaki sinir bağı ne kadar kalınsa artık söküp atamıyorum içimden. çok şükür şimdi istediğim zaman kola içebilecek durumdayım ama yine de kapı girişinde bir eliyle ayakkabılarını çıkarırken diğer elindeki 2.5 litre kolayı uzatan misafiri görünce öpesim geliyor. adam işte bu be! adam adam! diye bağırasım geliyor gardaşım.

  • yani mb diyor ki daha cok artacak bosuna 3 kurus kar edicem diye dolar al sat yapmayin tepeden bozarsiniz :)

  • avusturyalı yazar ve muhabir , 28 kasım 1881'de viyana'da doğdu. neredeyse butun dunyayi dolasti. belcika'dayken 1. dunya savasi basladi. zweig evlendi , unlendi... ardarda cok basarili eserler cikartiyordu. netekim bu durum nazilerin hosuna gitmemisti.nazilerin , stefan zweig a olan dusmanligi artiyor, yaktiklari kitaplar arasinda zweig kitaplari ilk siralarda yer aliyordu.zamanla bu durum yerini bir tur kovalamacaya birakti ve zweig, ailesini bile geride birakarak londra'ya kacti. esinden bosandi ve daha sonra huzur arayisina dewam etti.portekiz e yolculuk yaparken yaninda olan lotte altman ile 2. evliligini yapti ve beraber yolculuklara devam ettiler... *

    bir satranç öyküsü'nün finali, yazarın, 1942 yılı başlarındaki ruh halini yansıtır. umutsuzluk içindeki zweig, en sevdiği yazarlar olan goethe, homeros ve shakespeare'de teselli arıyordu.
    okumak için bir şeyler ararken, tesedüfen montaigne'in "denemeler" ine rast gelir . montaigne, ölüm karşısında özgür olmak istiyordu. zweig da, naziler'den kurtuluş için tek çare olarak ölümü görüyordu.

    1942'nin 14 şubat'ta , karı-koca , rio festivalini izlemeye gider. o gun gazetelerde manset olan haberi gorunce huzurlari yeniden yokolmustur. nazi gucleri suveys kanalina dogru yonelmislerdi ve libya ya geliyorlardi. esi ile beraber stefan zweig, festivali izlemeden apar topar brezilyadaki evlerine donerler...

  • ülkedeki birlik duygusu.

    2000 yılbaşı bir dini güne denk geliyordu diye hatırlıyorum. işgüzar bir muhabir camiden çıkanlara yılbaşıyla ilgili sorular soruyordu. konuşanların hepsi yeni yılı kutlamış ve eğlenen insanlar hakkında son derece hoşgörülü sözler sarfetmişti. ülke ayrışmamıştı.

    bir başarı kazanıldığında ülkenin her kesimi sevinirdi. 2002 dünya kupasında kürt gençlerinin türk bayraklarıyla sokaklara fırlayıp nasıl coşkulu kutlama yaptıklarını hatırlarım. bir felakette herkes üzülürdü. depremin doğusu batısı yoktu. ülke ayrışmamıştı.

    insanlar ayrışmamıştı.

  • adamlar barcelona'daki euroleague merkezinde bulunan toplantı salonlarından birisine zeljko obradovic adını vermişler ama gel gör ki; oturduğu evin kapı zilinde hala babasının adı yazan gençler bu insana loser demekteler.
    keşke bu adam gibi kaybetsem hep.