ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
akira toriyama
-
anime ve manga dünyasının kült örneklerinden biri olan dragon ball serisinin yaratıcı olan akira toriyama'yı kaybetmiş bulunuyoruz.
bir anime sever olarak dragon ball serilerini izlemiş biri olarak şunları söyleyebilirim; manga ve anime denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan akira toriyama, benzersiz yaratıcılığı ve etkileyici sanat tarzıyla goku'yu çocukluğumun kahramanları arasında özel bir yere koymuştur. toriyama, 5 nisan 1955'te nagoya, japonya'da doğdu ve yarattığı eserlerle küçükten büyüğe bütün insanların, hayal güçlerini ve hayallerini unutulmaz kılmıştır.
çocukluğumuzu renklendiren ve hayal gücümüzü zenginleştiren eserlerinden biri olan dragon ball, akira toriyama'nın adını dünya çapında duyurmasına vesile olmuştur. goku'nun masumiyeti, bulma'nın zekâsı ve vegeta'nın gelişimi gibi karakterler, çocukluğumuzun kahramanları olmuş ve bize daima daha güçlü olabileceğimizi anlatarak unutulmaz maceralar yaşatmıştır.
toriyama'nın eşsiz sanat tarzı ile bizim duygusal dünyamıza dokunarak, her bir karakteri özel ve tanıdık kılmıştır. hepimize ilk kamehameha dalgasını attırmış ya da usta roşi'nin bulma'ya yaptığı ufak sapıklıklar ile burnumuzun bir fıskiye gibi kanayabileceğini göstermiştir. işte tüm bu anılar, akira toriyama'nın kaleminin büyülü dünyasıyla hayat bulmuştur.
yine dr. slump eserleriyle başarısız mucit senbei norimaki ve icat ettiği çocuk robot arale'nin komik maceralarını bize tattırmıştır. akira toriyama'nın çocukluğumuza kattığı değer, sadece eğlenceli anılarla sınırlı değildir. o, bir neslin hayallerine şekil veren bir sanatçı olmuş, yarattığı eserlerle bir kültürü şekillendirmiştir. çocukluğumuz, toriyama'nın yaratıcılığı sayesinde daha renkli, daha heyecanlı ve daha unutulmaz hale gelmiştir ve beni bir anime severe dönüştürmüştür.
bugün hâlâ goku ve bulma gibi ebedi ejderha shen-long'u çağırmak için kullanılan 7 ejderha topunu keşke ben bulsaydım dediğim anlar oluyor. onun için akira toriyama'nın eserleri çocukluğumuzun bir parçası haline gelmiştir. üzerinden ne kadar geçse de geri dönüp gülümsememize neden olmuştur. sonuç olarak manga ve anime dünyasının bu büyük ustası, sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda bir çocukluk kahramanları yaratıcısıdır. unutulmaz anılar bırakan toriyama, eserleriyle bir neslin kalbinde ölümsüzleşmiştir.
hoşça kal güzel insan.....
zabıtaların starbucks'a türk bayrağı asması
-
tam bir işsiz bakkal bokunu tartar olayıdır. ne oldu, tatmin olduk mu?
ordaki alkışlayanların da zeka yaşının en fazla 5 olduğunu tahmin etmek zor değil. madem çok milliyetçisin, madem böyle olaylara tepki gösterilmesi hoşuna gidiyor ve çok duyarlısın orada ne işin var? çeşme suyu+kahve tozuna neden 10 küsür lira veriyorsun?
madem tepki göstereceksin, git başka bi yerde iç kahveni... ama yok, hem armut gibi oturur, hem şakşaklarlar... dedik ya işte zeka yaşı meselesi...
bu arada 7-8 sene önce kebapçı dışında düzgün lokanta olmayan adana merkez'de starbucks açıldığını da öğrenmiş oldum, zaten adana'nın tek eksiği de oydu.
dizimag
-
spartacus war of the damned turkce altyazisi henuz ortalarda yok dayanamayip izliyim sonra tekrar izlerim dedim. bolumun ortalarinda bana popup ile altyazi yayinlandi turkce versiyonuna gecmek ister misiniz diye sordu. anam babam beni bunlar kadar dusunmuyor valla. butun reklamlarina tikladigimin sitesi.
cep telefonu sayısı 23 milyondu şimdi 72 milyon
-
patatesin 15 kilosu 23 milyondu, şimdi 72 milyon ahmet'çim, onu nabıcaz.
sezen aksu'nun ödemelerini şarkı vererek yapması
-
döner dünya, yalan dünya, gurdununan guşu daşdaş eden dibirik dünya demiş aşık. hangi aşık deseniz inanın bilemem şu anda uydurdum çünkü. yani diyorum ki dostlarım, canımız cincoşumuz sezen hanım allah etmesin malını mülkünü yitirir de bir kuru ekmeğe muhtaç kalırsa bence böyle enteresan bir hadiseye imza atabilir:
- evet sezen hanım çamaşır makinanızı tamir ettik... buyrun hayrını görün...
- ne kadar borcumuz ustacığım?
- 300 yeter sezen hanım...
- peki şu şarkıyı versem de ödeşsek? benim bütün derdim makineeeemm... elbet bir gün kavuşur böyle seveenn... ön yıkamalı tül perde seçeneği en büyük endişeeeem.... o en çok sevdiğim ve beeeen...
- ....
- şu nasıl peki? aman da ustağğğ, çakkıdı çukkudu gözün oynaştağğğ, azıcık alttan azııcık üstten hoppidi hoppidi...
- ...
- şinananay da yavrum hoppa şinananay da şinananay hopa şinananay... estiriiiiir de ada yeli estiriiirrrrrr...
- paramı ver.
1997 odtü bahar şenliği videosu
-
o kalabalığın içinde ben de olduğum için izlerken içim cız eden video.
o zamanlar odtü koleji’nde lise öğrencisiydim. bütün türkiye’yi odtü gibi sanıyorduk, sosyal medya falan olmayınca ülkedeki cahil çoğunluğun da farkında değildik. güzel bir yanılgıda yaşıyormuşuz.
22 nisan 1995 2c 2d teneffüs maçı
-
22 nisan 1995'in cumartesi gunu olmasi sebebiyle haftaici bir gune ertelenen mac olmustur.
erkeklerin sevgili olmak istediği kızda aradıkları
-
olması.
samanyolu haber spikerinin canlı yayında bayılması
-
bayılma değildir. hiç mi matrix izlemediniz olm, adamın fişini çektiler.
çocukken hayal edilen tanrı şekli
-
durgun zekam sonradan olmayıp vakumla doğmanın yan etkisi olduğundan çocukken hele hele soyut kavramlara kafam asla basmazdı. nerde bu allah gidelim görelim soruma o dünyada değil cevabını aldığımda oluşan zincirleme reaksiyonu utanmadan yazıyorum aşağı
1 allah dünyayı yarattığına göre yaşlı-> yarattığı şeyin içinde olamayacağına göre uzayda-> uzayda ne var? gezegenler-> ben hangisinin adını biliyorum? satürn-> demek ki allah satürn'de
2 banyodan açılmamış bir permatik bulunur babaya gidilir. baba burda ne yazıyo? (baba) satürn*-> üzerinde ne var? bi adam resmi-> baba satürn'de insan var mı? (baba) yok.
sonuç: tanrı nerde? satürn'de-> permatik'in üzerindeki adamın suratında kocaman beyaz bişey var* ne bu? sakal. allah yaşlı mı? yaşlı. sakalı var mı? muhtemelen-> baba bu resimdeki allah mı? (baba) hayır oğlum.
yıllarca nerde yanlış yaptığımı düşünüp durdum sonra.
yüksek tansiyonu tuz ile düşürme
-
alışılagelmişin dışında bir yöntemdir.
talebeyim, bir hastanın tansiyonunu ölçtüm, biraz yüksekti. hocaya durumu anlattım, tuz verelim dedi. “ama hocam” diyecek oldum, tuz ver oğlum benden daha mı iyi bileceksin dedi.
hemşireler bir kaşık tuz yalattı. 10 dakika sonra bir daha ölçtüm. hocam tansiyon daha yükselmiş dedim. bir daha tuz verelim dedi. ama hocam bütün kitaplarda diyecek oldum, en iyi ben bilirim bu işi dedi ve hastaya tekrar tuz verildi. hasta kıpkırmızı oldu, artık hastanın gözlerine bakamıyorum bile ama dayanamadım bir daha ölçtüm tansiyonu. tansiyon tavan. .
hocam hasta gidiyor dedim. artık eminim tansiyon ilacı verecek ya da en azından tuz vermeyecek. hayır bu benim yöntemim dedi. dünyada ilk kez ben uyguluyorum. daha çok tuz verin. gözlerime inanamadım. ama yine tuz verdiler. hastanın bilinci gitti, acilen bir şeyler yapmak lazımdı..
kılıçdaroğlu'na oy yok ikinci turda da yok
-
bu basliklari akpliler aciyor farkindasiniz heralde degil mi? her yorumdan etkilenen saf ve hassas vatandaslara söylüyorum. adayin kim olmasini istediginiz farketmez, eger tayyip in karsisina millet ittifakindan kim cikarda ciksin 2. turda tayyip e atiyorsaniz siz muhalefet degilsiniz. siz kralcisiniz. %0.1 lik kesim sarayda yasasin gerisi ac kalsin diyenlerdensiniz. kendinize muhalefet demeyin.