hesabın var mı? giriş yap

  • yediğin içtiğin senin olsun, bana '' sensiz yaşayamam '' deyip de nasıl gebermediğini anlat.

  • fotoğrafı geçin geçin, dış görünüş bu, lisedeki haliyle mi kalacaktı. zaten biraz para ve zaman ayırırsanız herkesi ortalama bir güzellik seviyesine getirirsiniz.
    ama o yazılanlar nedir öyle? ne kadar çirkin ne kadar ayıp şeyler yazılmış. bu yıllık komitesinin editörü yok muymuş? ben bizim lisede bu işten sorumluydum, böyle bir yazı önüme gelse yazana bizzat kelime kelime yedirirdim.

    saçın düzelir, kilon azalır, dişlerin düzeltilir de bir genç kıza yazılan bu cümlelerin verdiği güvensizlik kolay kolay atlatılmaz. yine göksel iyi gelmiş buralara. kadın boşuna yapmamış o depresyon şarkılarını.
    tepem attı, sinirlerim bozuldu bak yine.

  • hiçlik makamı..

    nasreddin hoca’ya sormuşlar: “kimsin? ”
    “hiç” demiş hoca, “hiç kimseyim.”
    dudak büküp önemsemediklerini görünce sormuş: “sen kimsin? ”
    “mutasarrıf” demiş adam, kabara kabara.
    “sonra ne olacaksın? ” diye sormuş nasreddin hoca.
    “herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam...
    “daha sonra? ..” diye üstelemiş hoca.
    “vezir” demiş adam.
    “daha daha sonra ne olacaksın? ”
    “bir ihtimal sadrazam olabilirim.”
    “peki ondan sonra? ”
    artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp son makamını söylemiş: “hiç.”
    “daha niye kabarıyorsun be adam ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım: ‘hiçlik makamı’nda.”

    bir de ubûdiyet makamı var, hakîkî manada olanı tabi..

  • şimdi gördüğüm video.
    yemin ediyorum çok az şeyi böyle zevkle izledim..
    o korumaların acizliğini gördüm ya dünya gözüyle bu bile bana yeter..

    şşş noldu la korumalar.!! bi tarafınız yemedi değil mi, protestoculara dokunmaya, bırak göz altına almayı, bırak ağzını kapatmayı, bırak iktirip kaktırmayı, elinle dokunamıyorsun bile..
    elinden gelen sadece öööeeeeeeeaaaaaağğğğğğhhhhh diye bağırmak..

    noldu yemedi di mi?
    şu acizliğinizi görmek bile yetti bana. ahahahahhaha..

  • ben(d)im bu. çok müsrif birisi değilim ama yine de hesabını bilen bir eşim olduğu için maaş kartım ile sadece 1 adet olan kredi kartım kendisinde. ben her gün rutin bir şekilde işten eve, evden işe gittiğim için dışarıda ekstra harcama yapacak bir durumum olmuyor. bir nevi 'haftalık' alıyorum eşimden*. dışarıda dostlarla veya başbaşa yemeğe gittiğimizde hesabı eşim ödüyor. taksiye biniyoruz parayı eşim ödüyor. mağazaya giriyoruz alışverişi eşim ödüyor. sevgililik zamanlarının tam tersi*. yalnız, internet bankacılığı kontrolleri* bende. ne oluyor, ne bitiyor görebiliyorum.

    yalnız şunu özellikle belirteyim. 2010 başlarında mortgage kredi faizlerinin en dipte olduğu ve piyasanın en civcivli olduğu zamanlarda eşimin cesareti sayesinde krediye girdik. hesabı kendisi tuttuğu için hem krediyi ödedik, hem kenara para koyduk. 8 senelik krediyi 4.sene sonunda toplu ödeme ile kapattık. işte tüm bunlar hesabını bilen eşim sayesinde oldu. bana kalsaydı ben o zamanlarda krediye giremez, hala kiracı olarak oturuyor olurdum.

    edit: 2017 itibariyle boşandım.
    edit: boşanma ile ilgili herhangi bir soru sormayın.

  • türk kızı başlıkları yine hortladığına göre özgecan'ı unutma evresine geldik anlaşılan. neyse bir dahaki tecavüz/cinayete kadar hadi hep birlikte türk kızlarının ne kadar kezban olduğunu çeşit çeşit başlıkta inceleyelim.

  • açık öğretim fakültesidir. dönemlik verdiğin 205 tl harç ile aylık akbil'e 170 yerine 77 lira vererek aylık 93 lira kar ediyorsun. üstüne yine sinema biletiydi oydu buydu, telefonda öğrenci indirimleri falan derken bu karlar haddini aşıyor.

    edit: ögrenci akbili artık 40 lira. bu kazanç yılda 2bin lirayı geçti.

    edit2023: öğrenci akbili 140 tl - normal aylık ücreti 777 tl. buradan matematiği siz yapın. ben ise bu esnada 4. diplomamı alma yolundayım.