hesabın var mı? giriş yap

  • vaktinde bir sevgilim vardi. firtinali bir sekilde ayrilmistik. bir sene sonra filan bana "allah hala belani versin" gibilerinden bir mesaj atti, ben de ayni sekilde cevap verdim.

    o sekilde mesajlasmaya tekrar basladik, surekli hakaretler filan. kisa bi sure sonra hakaretler, "esprili, sakali hakaretlesmeler"e donustu, "naber lan psikopat kari" "napiyosun hala kaslarini aliyo musun ibne herif" gibilerinden.

    oyle oyle devam etti, suratini bir daha hic gormedim gerci ama halen arada mesajlasiyoruz. arkadas olduk resmen lan. kodumun karisi.

  • işyerimdeki bilgisayarımda internet yok. okumak istediğim bazı başlıklardaki entryleri evde notepad'e kaydedip işe getiriyorum. canım sıkıldıkça üçer beşer okuyup gülüyorum. tabi bunu yapmadan önce kontrol merkezinden ayarlara gelip, sayfa başına gösterilecek entry sayısını 100 yapıyorum ki, her seferinde daha çok entry kaydedebileyim.

    kısacası çevrimdışı okuyorum sözlüğü, ama bakınızları ve entry numarası şeklinde verilen linklere tıklayamadığım için bazen çok merak ediyorum.

  • sigaraya zam üstüne zam yaptıklarında sesimi çıkartmadım; çünkü sigara kullanmıyordum.

    alkolün vergi oranlarını tavana çıkardıklarında bir şey söylemedim; çünkü içki içmiyordum.

    hacıyağı ve gülsuyunu fahiş fiyata satmaya başladıklarında sesini çıkaracak kimse kalmamıştı...

  • allah'tan başka kimseden korkmayan turabi ve hilmicem acun'dan korktukları kadar allah'tan korksalar biraz adam olurlardı. gitsinler allah aşkına...

  • çocuğunu özel okula veren her ana baba ama özellikle anneler sanki bir tek kendi çocuğu özel, okul ve trafik sadece onlar için yapılmış gibi davranıyor. avrupa'da amerika'da yasalar ve pek tabii medeniyet çerçevesinde asla yapmayacakları şekilde kuralsızca ve pek tabii saygısızca ana arterin ortasında arabası ile duruyor, park ediyor, aracı çalışır halde bırakır dörtlüleri yakıyor vs. napıyorsunuz efendim diye sorarsanız yüzünüze boş bakıyor, bazısı hak ve gururla çocuğumu bekliyorum diyor. istanbul'da net bir şekilde sabah ve akşam okul trafiği diye bir şey var ve sebebi de çocuklarını özel araçları ile okula bırakan ve okuldan alan veliler. yürüyerek kırk dakikada geçilecek yollar araba ile kırkbeş dakikada geçiliyorsa mutlaka etrafında bir özel okul vardır. buna cumartesi günleri kurs - etüt - bale - yüzme gibi türlü aktiviteleri de ekleyebilirsiniz. ülkenin eğitimsizlik ve bilinçsizlik seviyesi arşa ulaşınca pozitif ayrımcılığı hak gören ebeveynlerin davranışları gerçekten göz yaşartıcı.

    eskiden sadece trafik tıkanırdı, şimdi artık can ve mal kayıpları da yaşanıyor. araç ve yaya kazaları yaşanıyor. bu konuyu iletişimle çözemediğinizde pek tabii okul yönetimine, belediyeye, emniyet müdürlüğüne, hatta cimer'e ilettiğinizde aldığınız cevaplar yaşadıklarınızdan çok farklı değil.

    sevgili veliler, sadece sizin çocuğunuz okula gitmiyor ve trafik dediğin şey bu kadar sorumsuzca hareket edebileceğiniz bir şey değil.

    ülke her anlamda içten içe çürüyor, kanunsuzluk ve kuralsızlık kol geziyor onu geçtim insanların kendine ve birbirine saygısı yok ama sorarsan çocuğunu özel okula gönderiyor. kusura bakmayın da bu kafayla siz nesiniz ki çocuğunuz nasıl bir eğitim alıp ne olacak?

  • türklerin islamı benimsemesinde her daim şöyle bir bağ kurulmuştur, türklerin gök tanrı inancı ile islam'ın allah'ı benzerlik taşıyor diye.
    tek tanrı inancı yani.
    bu katliam ile görüyoruz ki mümkünatı yok, o dönem türklerinin tanrı'sı, bu gaddar tanrı, yani allah olsun.
    islam öncesi türk hakanları, her yıl düzenli olarak kurultaylara çıkar, "kendilerine dava açılmasını beklerlerdi." töreye ya da herhangi bir kişiye karşı yanlış yapmışlar mı diye.
    islam sonrasına bakıyoruz, o hakanlarımız gitmiş, yerlerine "sorgulanamaz hükümdarlar" gelmiş.
    yok mu bu işte bir yanlış?

  • selamlar arkadaşlar, sizlere şubat 2023 tarihinde araba ile yaptığım yurt dışı seyahatimin deneyimlerini ve önemli noktalarını aktarmak istiyorum. keza ben çıkış yaparken net ve kısa bir bilgi içeren bir yazı ne yazık ki bulamadım.
    öncelikle, araç ile yurt dışına çıkmadan önce ben ve eşimin daha önceden alınmış c tipi ab vizesi bulunuyordu.
    ülkeden çıkışımızı bulgaristan sınır kapsı olan kapıkuleden gerçekleştirdik.
    yurt dışına araba ile çıkmadan önce aracınızı yeşil sigorta yaptırmamız gerektiğini biliyorduk. aldığımız bir tavsiye ile yeşil sigortayı türkiye'de değil bulgaristan sınır kapısında yaptırmaya karar verdik. kapıya geldiğimizde türk gümrük memurları pasaportlarımıza ve aracın ruhsatına baktılar ( ruhsat sahibinin kesinlikle araçla beraber çıkış yapıyor olması gerekli ) yeşil sigorta sorduklarında sınırda yapacağımızı beyan ettik. ve bulgaristan sınır kapısına pasaport vize kontrol noktasına geçiş yaptık. ufak bir sorgunun ardından, vizelerimize çıkış damgasını aldık. memur yeşil sigortamız olmadığından dolayı pasaportları elinde tuttu ve sigorta yaptırıp gelmemizi söyledi. türkiye'de minimum 1 ay olarak yapılan yeşil sigortayı bulgaristan sınırında yarı fiyatına 15 gün olarak yaptık. ardından ufak bir bagaj kontrol noktasından geçerek ( bagajı sözlü ve göz ile kontrol ettiler sadece ) bulgaristan sınırından çıkış yaptık. ülke içerisinde otobanlarda kullanmak üzere ve ceza yememek için bulgar hgs'si olan vignette almanız gerekmekte vingnette'i yine bulgaristan sınırı içerisinden alabilirsiniz. bulgaristandan diğer ab ülkelerine çıkış yaparken yine sınır kapıları bulunuyor ve bu kapılarda ufak çaplı bir pasport, vize kontrolü oluyor.

    edit: 15 günlük yeşil sigorta türkiyede yapılabiliyormuş, bilgisi geldi bir arkadaştan.