ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
işten eve 7 dakikada gitmek ağaçlardan önemlidir
-
dedi sığır adam.
fes başıma. troll kaçmış.
memur olup sıradan bir hayatla geberip gitmek
-
kpss'den bir türlü atanabileceği kadar yüksek puan alamamış özel sektör kölesi bir garibanın tespiti. amk sanki özel sektörde çalışınca dünyayı keşfediyorsunuz. atomu parçalıyor, meteorlara söz geçiriyorsunuz. keşke memur bari olabilseniz...
7 haziran 2013 halk tv redhack konuşması
-
redhack'ten yetkili bi agabeyin halk tv'ye skypetan baglanip yarim saatten uzun bir suredir araliksiz yardirdigi konusma. topcu kislasini ermeni mezarligina ve ardindan hasankeyf'e bagladi.. bir ara kutadgu bilig'e bile girdi, yigit bulut`un saclarindan cikti... akp zihniyetini itin gotune sokup sokup cikarmakta.
nete duser bu yakinda, fenomen olur.
adamin ses tonu da cok guzel... ilk once kagittan okuyor sandik, yanilmisiz.
edit:
delnaja'nın isteğiyle entrysindeki linki paylaşıyorum.
http://www.ustream.tv/…ed/33978497/highlight/367601
(bkz: #34430497)
icimdekibiri konuşmayı mp3'e çevirmiş, benim de paylaşmamı istedi.
https://soundcloud.com/icimdekibiri/redhackhalktv
(bkz: #34436463)
prf quirrel konuşma metnini paylaşmamı önerdi, teşekkürler ona da.
(bkz: 7 haziran 2013 halk tv redhack konuşması tam metni)
aynı şehirde doğmuşların egemen olduğu sektörler
-
hatay - casino
rize - inşaat
sivas - taksi
bolu - restaurant
malatya - kuruyemişçi
diyarbakır - torbacılık
albuquerque - metanfetamin
yaran diyaloglar
-
ateizm ile yeni tanışmış küçük kuzenim ile anneannem arasında geçen diyalog evlere şenliktir;
- şimdi anneanne yaaaaa, bu evrende olan düzen tesadüf olamaz mı diyorsun yani?
- gızım allah-ü teala istediyse niye olmasın?
yurt dışına çıktığını herkese duyurma merakı
-
bundan yakınan insanın ciddi bir sorunu olduğunu düşünüyorum.
yurtdışına çıkmanın bir numarası, insanı özel bir statüye getirmesi gibi bir şey yok. dolayısıyla yurtdışına çıkmakla hava atmak, bunu herkese duyurmak istemek gibi bir şey de yok. sadece bazı garip insanların kulakları seçici geçirgenlik yapıyor. yurtdışından bir şehir / ülke ismi duyulduğu anda kulaklar dikiliyor, nefes alma sıklaşıyor, dişler bileniyor, salyalar akıyor, yumruklar sıkılıyor, "bir tane ağzına çarpacam o olacak" diye düşünceler geçmeye başlıyor.
bu ne lan?
adam gezmiş görmüş, bir şeyler tecrübe etmiş. bunu da paylaşıyor. sırf anlatılan şey yurtdışında geçiyor diye garip garip tepkiler veriliyor. şu iki diyalog arasında (-) tarafından verilen saçma sapan cevaplar dışında bir fark yok mesela:
- abi saraçoğlu'ndaki atmosfer başka bir yerde yok.
+ ya bırak allah'ını seversen, inönü'ye gel de öyle konuş.
- hadi len ordan.
vs.
- abi saraçoğlu'ndaki atmosfer başka bir yerde yok.
+ abi öyle deme, anfield'da gol oldu mu tribünler kendinden geçiyor.
- hıamnısktmn.
veya:
- olm bu kahve çok iyiymiş ya. hayatımda içtiğim en iyisi olabilir.
+ valla baya iyi evet. ama yine de bence en iyisi bizim evin iki sokak aşağısındaki kafedeki.
- aa, deneyeyim bi ara.
vs.
- olm bu kahve çok iyiymiş ya. hayatımda içtiğim en iyisi olabilir.
+ valla baya iyi evet. ama yine de roma'da bizim otelin oradaki meydanda içtiğim gerçekten bambaşkaydı.
- hıamnısktmn.
gibi. bu ne şiddet bu ne celal arkadaş?
muhabbet dönüyor, konuyla alakalı insanlar başından geçmiş şeyler anlatıyor. herkes konuyla alakalı birşeyler anlatıyor, bir şey yok. birisi konuyla alakalı yurtışında geçen bir şey anlatıyor, auuuvvv.
anlatmasın o zaman insanlar. bu olaya kıl olan insanlar da mutlu mesut yaşamaya devam etsin, sanki dünya türkiye'den ibaretmiş gibi.
- ee sen ne yaptın tatilde, nasıl geçti?
+ yoktum ben tatilde falan. hiç var olmadım. aynı seninki gibi çok sıkıcı geçti. haydi benim zamanım keyifli geçmediği için mutlu ol.
yanlış kişiyle evlenildiğinin anlaşıldığı an
-
eski eşime 35 kere falan şans tanımışımdır. evliliğim bitsin istemedim çünkü. ne kadar sevsem de yanlış insan olduğunu biliyordum ama içimin bu kadar öleceğinden de haberim yoktu...
birlikte yaşadığımız evde misafir gibiydim. asla sınırlarıma saygı göstermedi. oysa ben ona iyi hissettirmek için elimden geleni yaptım. ancak hep daha fazlasını isteyen insanları mutlu edemiyorsunuz.
ha benim eşşekliklerim yok mu? var tabii bi dünya. ama hep alttan aldım. kırgın kalamam ki.
neyse hatırlayıp tekrar yaşamak istemiyorum birçok şeyi... o yüzden es geçeceğim.
direkt uyandığım en büyük anı anlatayım.
aracımızla trafik kazası yaptım, doğal olarak ilk önce arayıp eşime haber verdim. bana sorduğu ilk soru "ne kadar hasar var?" oldu. çünkü her şeyden önce varlığımı önemsizleştirmişti. kalbim büyük kırıldı. (bunu hala affedemedim)
etsy
-
yıllık kazancınız 220 bin tl'yi geçmiyorsa bulunduğunuz ilçedeki vergi dairesine giderek esnaf muafiyeti için başvurabilirsiniz.
peki ne zaman başvurmalısınız?
hemen başvurmanız gerekmiyor pek tabiki de.
para kazanmadan ne şirket kurun ne de esnaf muafiyetine başvurun.
hesabiniza aylik duzenli para yatiyorsa iki durum var. el emeği ürünler satiyorsaniz ve yil sonuna kadar gelen miktarin 220 bin tl yi gecmeyecegini dusunuyorsaniz esnaf muafiyetine başvurun.
eger alim satim gibi ticari faaliyeti çok, sanatsal ya da el emeği olmayan bir şey satiyorsaniz şahsi düşünceme göre 100 bin tl'den sonra şahis şirketinizi kurunuz. bu miktarin alti genelde incelemeye girmez. ( bir garantisi yok bu soyledigimin tabi ).
şirket kurmadınız, vergi muafiyetine de başvurmadınız, yil sonu gelmeden varlik barisi basvurusunda bulunun %1-2 ne kadarsa varlik barisi odemenizi yapin. ( 2015-2018 arasi google gelirlerimden dolayi incelemeye girmis, yuklu bir vergi cezasi almistim, varlik barisina katildigimdan dolayi vergi mahkemesi cezayi iptal etti, ust mahkeme de onayladi. varlik barisini her 6 ayda bir uzatiyorlar doviz gelsin diye. yasal bir aciklik var bunu da kullanabileceginizi bilin. ıncelemeye girdiginizde uzlasmaya girmeyip mahkeme yolunu tutmaniz gerekiyor )
demet akalın'ı takipten çıkıyoruz kampanyası
-
bir insan niye demek akalın'ı takip ederki? kitlesi de onun gibi olduğu için amacına varmayacak kampanyadır.
erken çıkmasınlar diye madencileri ocağa kitlemek
-
"kilitlemek" sığmadığı için kestim orayı. yine de anlaşılıyor sanırım?
"türkiye taşkömürü kurumu, zonguldak’taki maden ocağının asansör kapılarını mesai saatlerinde işçilerin üzerine kilitliyor. gerekçe işçilerin mesaiden erken çıkmasını engellemek. uygulamaya isyan eden genel maden-iş sendikası kilidin kalkması için iş mahkemesi’ne başvurdu".
olm bin yıl daha bi sik olmaz bu ülkeden. kesin.
(bkz: birileri ölmeden sallanamayacak olaylar)
(bkz: türkiye)
lan gerçi ölseler de 2 güne unutuluyor. o da ayrı.
ek: ambulanstan önce polis geliyorsa
ek2: (bkz: 11 eylül 2014 faruk çelik açıklaması)