hesabın var mı? giriş yap

  • diplomatik bi' hamamböceği, ve şiddete karşı. konuşarak bazı şeylerin halledilebileceğini düşünüyor. öldü. evet.

  • genel olarak saat, ama özellikle mekanik saat illetine bulaşmada atlanılan ilk eşik seiko'dur. çoğu insan saatleri başta çok önemsemez, şekline bakar beğenir. bir gün saatlerin göründüğünden çok daha fazlası olduğunu, arkasında derin bir tarih, inanılmaz hikayeler ve dahiyane tasarımlar barındırdığını anlar. işte tam bu aşamada karşısına seiko çıkar. youtube'da (bkz: a. lange & söhne) izlerken, otomatik ve hikayesi olan bir saat almak için milyoner olmak gerekmediğini fark eder. ben ve tanıdığım pek çok saat sever, seiko ile başladı bu işe. o yüzden seikonun yeri bizde özeldir. bu girizgahın ardından sahip olduğum seiko saatler hakkındaki fikirlerimi yazayım dedim ki, bu modelleri merak eden birileri çıkarsa belki bir fikir vermiş olurum.

    (alfabetik)

    - snk623k:
    37mm, küçük bir saat. entegre bileziği de kalın olunca bileklik gibi bir görüntüsü oluyor. bu saati uygun fiyatı ve günleri tam adlarıyla göstermesi (monday, tuesday vb.) sebebiyle almıştım. 7s26 mekanizması var. gün içinde sapması 30 saniyeden çok olmuyor, pek de arka arkaya takmadığım için uzun vade sapma testini yapamadım. elle kurma ve saniye durdurma özelliği olmayan bi mekanizma. sağlam bir mekanizmadır, rahatlıkla çok uzun yıllar çalışabilir. saatin kasasınınüretim kalitesi fiyatına göre oldukça başarılı. hardlex bir camı var. bileziğinin kalitesi ise ortalama üzeri diyebilirim. baklaların içleri diğer saatlerde görmediğim bir şekilde tasarlanmış. arka kapağının cam olması sayesinde mekanizma da izlenebiliyor, giriş için güzel bir saat.

    - spb119j:
    alpinist. 39mm, ekstra bir bezeli de olmadığı için daha küçük görünüyor. normalde yeşil olan alpinist en popüleridir ama burada daha sade olan krem kadran-siyah kayış kombinasyonunu tercih ettim. 6r35 mekanizma var. 70 saat güç rezervi sunuyor ki gerçekten 3 güne yakın durmadığını bizzat test ettim (60 saat civarı). sapma çok düşük. saatin kadrandaki ve kollardaki işçilik muazzam. gerçekten kalitesini belli ediyor. bir de içinde, ikinci tepe ile ayarlanabilen bir pusula var. çok kullanışlı bir pusula değil, güneşe bakarak yön bulma mantığı ile çalışıyor ama bir dağcı saati olduğu için tasarım dilini güzel tamamlıyor. vidalı tepesi sayesinde 20 bar su dayanıklılığı var. çok kaliteli bir kasa işçiliği var. çizilmeye epey dayanıklı bir kaplama ve kusursuz bir cilalama uygulanmış. deri kayışı da oldukça kaliteli, uzun süredir kullanmama rağmen çatlama olmadı. tokalı kayışı sayesinde takıp çıkarması da çok kolay. arka kapağı cam.

    - srpd79k:
    seiko 5. simsiyah kadranı, indisleri ve kolları ile beni çekmişti. 42mm, kısa bacaklarıyla çok ideal bir boyutu var. kim koluna taksa, tam oluyor. tüm seiko 5'ler gibi 4r36 mekanizma kullanıyor. bu mekanizma esasen 7s26'nın geliştirilmiş, saniye durdurma ve elle kurma özellikleri eklenmiş hali. sapması ve güç rezervi benzer. tamamen kurulduğunda 35-40 saate yakın çalışıyor. sapmasını ölçmek biraz zor. gün sonunda hiç geri kalmadığına da şahit oldum, 30 saniye geri kaldığına da. biraz gün içindeki kullanımıza bağlı sanırsam. kasa işçiliği, özellikle fiyatına göre, çok başarılı. mat siyah kaplama hem spor, hem askeri bir görüntü veriyor. siyah nato kayışıyla beraber inanılmaz şık bir görüntüsü oluyor. camı hardlex olduğu için karşıdan bakıldığında o simsiyah, mat görüntüyü tam veremiyor olabilir ama yine de gören herkes saatin marka-modelini soruyor. bu saatin de arka kapağı cam.

    - srpg13k:
    tortoise. seiko prospex serisinden olan saatin lakabı turtle (deniz kaplumbağası) saatlerin aksine saate yeşil tonlarından oluşan kadran, indis, kolllar ve kayışıyla kara kaplumbağası teması verilmiş. 4r35 mekanizması var. esasen 4r36'nın gün penceresi olmayan hali. saat prospex ruhuna uygun şekilde 20 bar su direnci ile geliyor. 42mm kasa çapı var ama turtle saatlerde olduğu gibi kasanın yanlarındaki ufak çıkıntılarla, yanlarda biraz daha kalın olabiliyor. bacakları kısa olduğu için bu saat de çok güzel kola oturuyor. ön camı safir, ama hiçbir anti-refle işlem uygulanmamış. biraz yansıma yapabiliyor. bunun bilerek yapıldığını okumuştum bir yerde. saatin arka kapağında ışık ile yapılabilen yardım çağrıları gösterilmiş. yansıma bunun için deniliyordu, emin değilim. saatin kumaş-deri kayışı çok sert. almadan önce araştırma yaparken de en çok bu şikayeti görmüştüm. ben şahsen yumuşak bir kayış olup 3-5 ayda kendini bırakmasındansa sert olup yıllarca diri kalmasını tercih ederim.

    - srpk25k:
    seiko 5 sports, snoopy limited edition. 38mm, biraz küçük tarafta kalıyor. renklerinin tatlılığı ve snoopy temalı olması sebebiyle ülkemize gelir gelmez almıştım, bulmak biraz zor olmuştu. yine 4r36 mekanizma kullanıyor. açık renk nato kayışı çok spor bir görüntü veriyor. tam bir yaz saati, zaten kadrandaki snoopy de elinde sörf tahtası tutuyor. kadrandaki diğer renklerin uyumu da harika. sanki seiko 5 değil de, prospex serisinden bir saat gibi duruyor. arka kapağı cam ama üzerinde snoopy işlemeleri olduğu için mekanizmayı izlemek biraz zor.

    - ssc769p:
    bu saate tamamen şans eseri denk gelip almıştım. 6 gen tasarımlı 41mm kadranı ve siyah beyaz renkleriyle çok şık görünüyordu. ayrıca kronograf sevdiğim için ekstra ilgimi çekmişti. solar bir saat, v176 mekanizma var. tam şarj olduğunda 6 ay kadar çalışmaya devam edebiliyor. kronograf kolu, seikonun meca-quartz kronograflarının aksine saniyeleri tek tek atlıyor. 12 yönündeki küçük kadranda 1/20 saniye ölçümü yapılabiliyor. ön camı safir, neredeyse hiç yansıma yapmıyor. kasa ve cila işçiliği çok başarılı. fiyatına göre oldukça iyi bir bilezik kalitesine sahip.

    - sse147j:
    seiko astron. 8x42 mekanizmalı gps solar bir saat. tam şarjda 6 ay kullanılabilen bataryası sayesinde gps üzerinden veri toplayarak 0 sapma ile bulunduğunuz konumu saatini otomatik ayarlıyor. belli aralıklarla gps üzerinden kendini kontrol ederek sapmayı sıfırlıyor, yani saati kontrol ettiğinizde hep telefonunuzla saniyesi saniyesine aynı olduğunu görüyorsunuz. 45mm ile oldukça iri ve kalın bir saat. çok üst düzey bir kasa ve kadran kalitesi var. zaten ilk çıktığında da 3000 dolar civarı bir fiyat ile satılıyordu. kadranın içindeki ince işçilik detayları, kolların üzerindeki cilalamalar, tarih penceresi, seramik bezeli ve küçük kadranlarındaki detaylarıyla çok kaliteli bir saat olduğunu gördüğünüz anda anlarsınız. biraz ağır bir saat. sadece premium markalarda görebileceğiniz kalitede bir bileziği var.

  • thalia'ya aşık olduğu için izlemiş olan erkek çocuklarını bulunduran nesil. kız çocuklarını bilmem. fitne, fesat, aşk, gurur, fernando hoze altamiyano falan öğrenmişlerdir herhalde.

  • toplama bilgisayarlar hala satıldığı için 10 yaşındaki çocuk ve 40 yaşındaki adam bu nesle dahildir. neyin efsanesi onu çözemedim ancak ben.

  • bir yandan kapitalist sistemin insanı 5 gün çalışmaya zorlaması bir yandan da çalışanların haftalık 3 gün tatil arzularının mükemmel bir potada eritilmesi ile ortaya çıkardığım yeni takvim. buna göre haftalık 7 gün olan sistem bir gün daha eklenilerek 8 güne çıkartılıyor. 8. günün adını tuğçe koydum. bu beta isim. sistemi hayata recep tayyip erdoğan geçirirse bu güne recep tayyip erdoğan da diyebilirsiniz. angela merkel de..

    2013 yılının örnek takvimini de hazırladım:

    http://i.imgur.com/uboqz.jpg

    sonuçta haftalık sistem dediğimiz şey öyle bir günün 24 saat olması, bir saatin 60 dk. olması gibi doğanın zorlamasından kaynaklanmıyor. bildiğin insan kurgusu bir şey haftanın 7 gün olması, epik hikayelere dayanıyor ve dolayısıyla değiştirilebilir.

    bune engel olabilecek teknik bir neden de yok. birleşmiş milletler'de yarım saatlik bir oturumla kabul edilebilecek bir şey. en azından 2014'te deneyelim. küresel çapta verim, mutluluk, refah, gelir artmazsa, 2015'te sene boyu haftada 6 gün çalışalım.

    ..ki eminim ben, kendisine zaman ayırabilen bir insandan fışkıracak mutluluğun ve yaratıcılığın dünyayı komple güzel bir yer yapacağına..

    şunu da bi dinleyin (entry'nin soundtrack'i babında)

    https://www.youtube.com/watch?v=n7wqtzonvay

  • isteyen müşterilerin kullanabileceği "koşer netflix" uygulaması sansür değildir. orada istemeyen sansürsüz olarak izleyebiliyor.

    kendi yobazlığına kardeş arayan, bunu ararken de güya en nefret ettiği toplumu örnek gösteren entry.

  • aptallarin en buyuk ozelligi aptalliklari sayesinde dikkatleri uzerine cekip kendi kendilerini ele vermeleridir. bu gereksizin balonunun bu kadar cabuk sonmesi sevindirdi. bakalim altindan neler cikacak daha.

  • taksiciler odası başkanı beyanı.

    --- spoiler ---
    "ibb başkanımız ukome toplantısı yaklaştıkça istanbul halkıyla bizi düşman etmeye çalışıyor." diyen aksu, "ayrıca araçlarda çalışan şoför arkadaşlar ile bizi düşman etmeye çalışıyor. perşembe günü yine toplantı var 5 bin plaka artışı tekrar gündeme gelecek. imamoğlu bunun alt yapısını hazırlıyor. 5 bin plaka ukome kararıyla geçmediği için istanbul halkı ve şoförlerle bizi düşman etmeye çalışıyor." dedi.
    --- kaynak ---

    evet, imamoğlu size milleti dolandırın diyor. imamoğlu size yolcu seçin diyor. imamoğlu size turistlerden 50-100 euro isteyin diyor. imamoğlu size taksimetre hilesi yapın diyor. imamoğlu size uber şoförlerini dövün diyor. yoksa siz melek gibi insanlarsınız.

  • arkadaşın ablası hamile ve bebeğin erkek olacağı belli olmuş, isim düşünülüyor. ailenin aklında modern isimler var ama abla olacak olan 3 buçuk yaşındaki kızlarına da fikrini soruyorlar:

    + berencim ne olsun kardeşinin adı?
    - bilo olsun
    + başka bir şey mi olsa acaba?
    - erkek bilo olsun o zaman

    günlerce gülünmüş eğlenilmiş ama... bebeğin doğmasına günler var şimdi. arkadaş ablasıyla telefonda konuşurken bilo nasıl diyor, annesi bebek eşyası alırken bilo'ya aldım diyor vs. sanırım çocuğun adını kaan falan koyup aile içinde bilo diye çağıracaklar. pardon erkek bilo.