hesabın var mı? giriş yap

  • ülke gündemini, belirli bir süre boyunca meşgul etmiş, esasen çapının, bazen ise gerçekliğinin nerelere uzandığı bilinmeyen olaylardır.

    şarbon: biyolojik savaş yöntemlerinden biri olarak addedilmişti. insanların, kapalı zarflar içinde, kapılarına şarbonlu mektuplar bırakıldığı iddia edilmişti. ana haber bülteninde günlerce konuşuldu bu durum. insanlar tedirgindi.

    deli dana: orijinali bovin spongiform ensefalopati olan salgın hastalık. özellikle tedavisinin olmaması ve bir anda, türkiye'de infial yaratacak düzeyde, yaygınlaştığının duyurulması, insanları, et yeme noktasında paranoyak hale getirmişti. sığırların kulağına sağlıklıdır manasında onay küpesi takmak bu haberlerden sonra yaygınlaşmıştır.

    van gölü canavarı: bir dönem, ana haber bültenlerinin vazgeçilmezi olmuş fantastik yaratık. zırt pırt birileri bu canavarı gördüğünü iddia ediyordu. gazetelerde düzenli olarak haberi yapılıyor, van gölü'nden geçimini sağlayanlara uyarılar yapılıyordu. iş o kadar ciddiye vardırıldı ki, iyi tirajlı gazetelerimizde bu canavarın sözümona fotoğrafları yayınlanıyor, reha muhtar konunun üzerine gidiyor, hatta birtakım denizaltı araştırma organizasyonları çağırılıp, işin aslı öğrenilmeye çalışılıyordu.

    kuş gribi: tavuk piyasasının dibine vurmasına neden olmuş bir olaydı. ülke çapında kafes hayvanları itlaf edildi. hastalığın mevcut olarak nasıl bir yüzdeye sahip olduğu belirlenemedi ama infial yaratmaya ve tavukçuluğun dibe vurmasına yetti. tabii sonra sektörün bu kolunu kalkındırmak için bir çok kamu spotu benzeri reklamlar ve yayınlar yapıldı.

    domuz gribi: türkiye'de temizlik paranoyasını başlatan ve antibakteriyel sabunların piyasaya girmesine neden olan olaydı. tüm bir ülkede, okullarda el yıkama zili projeleri bile düzenlenmişti.

    medyum, büyücü, falcı, bonus olarak mesih: 80 döneminin politize olmuş, ideal arayan toplumu, artık iyice apolitik olmuş fakat gitgide bu toplumda paranoya ve paranormallik baş göstermeye başlamıştı. bu dönemi, tv'lerde,çivici katil'in filan gösterildiği sıcağı sıcağına, cam yiyen adamın gösterildiği ister inan ister inanma ve ne bileyim gözünden metrelerce iplik çıkaran çocuğun gösterildiği teksoy görevde ile birlikte anmak gerekir.

    işte bu dönem toplum olarak psikolojimizi bozdu. manyak olduk resmen. medyumların düellosu olurdu televizyonlarda. insanlar bu tarz paranormal olaylara büyük ehemmiyet veriyordu. bu tarz insanlara güveniyorlardı sanırım. ama yine de keto, memiş'in ters yumruğunu önceden göremedi. insanlar bütün gün işlerinde güçlerinde yorulduktan sonra, prime time'da işte bunları izliyordu. ulan teksoy'un a4 kağıdının altına çakmağı yakarak, a4 kağıdında cinlerin suretinin oluştuğunu iddia ettiği bir adamı bile gördüm; cin çarpan bir ailenin görüntüleri filan vardı.

    bu dönemin sonunu ise reha muhtar, hasan mezarcı'yı video konferans ortamında konuk ettiği programda sonlandırmıştır: "yahu adama soruları soramadık; asasıyla beraber uçtuuu gitttiii. evet, tarkan ve askerlik haberiyle devam ediyoruz"...

  • ben vatandaşlığı vereyim, 250 bin doları bana versinler. madem türk vatandaşı olmanın bedeli bu, 250 bin'e de satılıyor olabilmeli.

  • yaz günü terleyip buram buram tşk kokmak istemeyen erkektir. normaldir. normal olmayan beyaz slip donlarını ortası sararana kadar giyen necislerdir.

  • ekonomimize göre normal, bana göre kol gibi hesaptır orası ayrı da masaya tespih koyup, kart oynadığın mekanda san sebastian cheesecake yemek nedir lan? sen asıl onun hesabını ver*

  • yorumların yarısı "dolar düştü" ibaresi içeren bir müşteri popülasyonu barındıran satıcıdır. 2 yıldır 7-8 bandında gezen doların 11 lira olmasına dolar düştü olarak yaklaşan insanlara her şey müstehak. daha bir ay önce dolar 10 lira oldu denilince herkes şok olmadı mı? balık hafızalılar. ayrıca adamın fiyatını beğenmediysen kesersin çeneni almazsın. zara'da bu mont niye 1500 tl diye kavga ediyor musun?

    müşteri her zaman haklıdır sözü dünyanın en aptalca tespitidir.

  • maçta şüphesiz ki birçok hüzünlü an vardı ama en hüzünlüsü de; şampiyonlar liginde oynayabilmek için fener'i tercih eden stoch'un; fener 3-0 gerideyken dakika 87' de oyuna girmek için beklerken, çipil çipil gözlerini kırpıştırmasıydı.

  • haberde tek garipsediğim şey, izmirlilerin metroya metro demesi oldu. cidden hayal kırıklığı yaşadım.

  • --- spoiler ---

    galatasaray başkanı dursun özbek’in bugün yapmış olduğu açıklamaları dikkatle izledim. kendisine, google’da “fetöcü kulüp” şeklinde arama yapıldığında karşısına hangi kulübün çıktığını sormakla birlikte, “sarı-lacivert duvar”, “ne şikesi memleket elde gidiyor”, “50.000 kişi ile sivil darbe yapacaklardı” kelimelerini de aramasını ve karşısına çıkan sonuçları incelemesini tavsiye ederim. yine bu başkana, şike kumpası iddianamelerini, fetö çatı davası, selam tevhit, ergenekon kumpas iddianamelerini, yargıtay başsavcılığı mütalaalarını ve yine cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yayınlanan 15 temmuz kitapçığını okumasını ve okuduğundan anladıklarını da kamuoyu ile paylaşmasını tavsiye ediyorum.

    3 temmuz ruhu ölmemiştir. dipdiri bir şekilde ayaktadır. bu ruh ünal aysal tarafından dile getirilen “bu ateş üflenerek sönmez” sözünü nasıl paramparça etmiş ise bugün de dursun özbek’in benzer sözlerini paramparça eder, edecektir. fenerbahçe camiası, dursun özbek ve benzerleri korkup, sinerken, onların suyuna giderken fetö’ye savaş açmış ve kazanmış bir camiadır. o gün fetö’nün değirmenine su taşıyanlar malumdur. bunlar arasında galatasaray’ın eski başkanları ve mensupları da vardır. fetö’ye karşı verilen mücadelede ortada olmayan bu kişiler benim nazarımda fetö yandaşıdır. onlarla mücadelem bitmemiştir. tarih onların da eninde sonunda yargı önüne çıktığına ve hesap verdiğine şahitlik edecektir.

    fetö’nün amacı büyük kitleleri karşı karşıya getirmek ve onları çatıştırmak, devletin bekasını ortadan kaldırmaktır. dursun özbek’in bilinçsizce yapmış olduğu hadsiz açıklamaları tamda bu amaca hizmet etmektedir. fetö seviciliği ile sportif rekabette avantaj elde etmek alçaklıktır, şerefsizliktir. bugün her kim fetö seviciliği yapıyorsa alçaktır, şerefsizdir. 117 yıllık fenerbahçe spor kulübü daima milletinin emrinde devletin yanında olmuştur. ergen çocuk açıklamaları ile 117 yıllık fenerbahçe spor kulübü’nü sportif rekabete malzeme yapmak kimsenin haddi ve cüret edeceği bir şey değildir.

    dursun özbek’in entellektüel beslenme kaynağı olan google, fetö’nün sözde lideri ve galatasaray kulübü ve mensuplarının ortak anıları ile doludur. uefa şampiyonluğunun posterini bile bir bütün olarak yayınlayamayan bir kulüp başkanının fenerbahçe spor kulübü’ne yapmış olduğu fetö yakıştırması tam anlamıyla bir aptallıktır. fenerbahçe’ye fetö tarafından kurulduğu yargı kararları ile sabit olan şike kumpasını bir gerçekmiş gibi servis etmesi ise tam bir fetö yandaşlığıdır.

    başkanlık görevimin sona ermesi sonrasında da bu karanlık yapı ile mücadelem bitmemiştir. halen de sürmektedir. dursun özbek ve benzerleri bizlerin türk futbolu adına vermekte olduğumuz bu mücadelenin neresindedir? sessizliğimiz kendisini yanılgıya düşürmesin. damarımızdaki kan da öfkemiz de değişmemiştir. dursun özbek bilmelidir ki yapmakta olduğumuz bu mücadelede karşımızda olanların akıbeti değişmeyecektir. bu mücadeleye laf edenleri, mücadelemizi kendi küçük şahsi menfaatlerine meze edenlerin dilini kesmeyi de onlara dünyaya dar etmeye de gücümüz vardır. yokluğumuzda kendini olduğundan farklı bir yere pozisyonlayan dursun özbek bilmelidir ki kendisi bizim nazarımızda sinek ikiliden daha büyük değildir ve ona daha çok söyleyecek sözümüz olacaktır.

    aziz yıldırım ve dava arkadaşları
    --- spoiler ---

    https://x.com/…tale/status/1762497027840037214?s=20

  • akşam okuldan döndüğünüzde annenizin önünüze koyduğu tabaktaki büyük aldatmacanın kanıtıdır..

    sana özel ayırdım! yalanı, soğan kokusuyla kendini ele verir... resmen artıkların boca edildiği çöp tenekesi muamelesine maruz kalmışsınızdır :(

    çocukluğumun travmatik anları beliriveriyor böyle arada bazı bazı..

  • eğer bugün öğrenciye verilen yemek 15-20 lira değilse, zamanında 1.5 lira da para mı lan demeyip tepki gösteren öğrenciler sayesindedir.

    bugün 2.5 lira para mı denir.
    yarın 5 lira olur, o da para değildir.
    öbür sene 7.5 lira olur, olsun gene de dışarıdan ucuzdur.
    diğer sene 10 lira olur, dışarıda da 10 liralık yemek satan yerler vardır ama ne idüğü belli değildir.
    diğer sene 15 lira olur, 15 lirası olmayana adam mı denir denir.
    öteki sene 25 lira olur beğenmeyen yemesin denir.

    ucunu sokturursan kökünü de sokarlar hacu, en baştan hiç sokturmamak lazım.