hesabın var mı? giriş yap

  • surda 450 entry okuyup hala "aklima yatti" diyenlerin aklinin harbiden osura osura yattigini kanitlayan sirket. daha cok para kazanirlar turkiye'de.

  • dakikalarca süren turnike sırası, turnikeye yaklaştıkça içeriden gelen tezahurat seslerinin de etkisiyle iyice artan heyecan; turnikeyi geçtikten hemen sonra sıkışıklıktan kurtulmanın verdiği güvenle, beraber gelinen babayı arkada bırakıp hızlıca çıkılan merdivenler; son basamaklarda artık yerinden çıkmak üzere olan bir kalbin güm güm sesleri ve işte o asla unutulamayacak manzara...

    dört koca ışık kaynağının gün ışığını aratmayacak derecede aydınlattığı yemyeşil çimler; o zamanki çocuk hal ile devasa gelen, uçsuz bucaksız insan topluluğunun içini doldurduğu tribünler; 5-10 metre öteden gelen dum dum dıdı dum vuruşlarıyla taraftarı ateşleyen davul sesleri, kolkola girmiş bir tribün insanın müthiş bir senkronla zıplamalarıyla oluşan olağanüstü manzara ve tüm bunlardan hangisine bakacağını şaşırmış, gözleri parıl parıl bir çocuk. birisi mutluluğun resmini mi istemişti?

  • hiç tanımadığınız birinin 3 gün evinizde kalması ve bu durumdan ev arkadaşınızla rahatsız olup başka yerde kalmanız.

    bir gün eve geldik baktık bir kadın oturuyor evde. merhaba dedi merhaba dedik. sonra aynı apartmanda oturan başka bir arkadaş geldi işte bu da bişey söylediğim gibi (söylemedi) sizde kalacak,sorun olmaz herhalde (olurdu) bende kalamaz çünkü ailem geliyor (bize ne?) dedi. biz de ayıp olmasın diye o an tamam tabi dedik. e sonra da tamam demiş bulunduk ama bildiğin salonda oturan bir kadın. koltukta yaşıyor. çay demliyor. lan kadın çamaşır yıkadı kuruttu salonda. ilk gün karşı koltuğa oturduk biz de. demlediği çaydan içtik. sonra baktık kadın rahatsız oluyor yani tip tip bakmamızdan. gittik başka arkadaşta kaldık.

    hayır kadın bize nasıl girdi? girdi neden kaldı? kaldı hiç mi tırsmadı amk biz tırstık. sonra bizim arkadaş mal mı kızı bıraktı gitti? biz mal mıyız evimizi bıraktık gittik? bir öğrenci evinde hiç mi normal olay yaşanmaz? babamın böyle yapmayı öğrendiği pastaya sokayım.

  • bu oyunu bilmemkacinci seyredi$imde vuku bulan bir olayi anlatmak isterim ustadin zekasini afi$e etme adina. kendisi oyunun unlu sarki sozu yazma kisminda sozleri soylemektedir.

    - bugun evden cikasim yok, caa cubbap cubbap cubaabi cubbap cubaabi
    - telefonu acaaasim yok, caa cubbap cubbap cubaabi cubbap cubaabi
    - acelem var kosaasim yok, caa cubbap cubbap cubaabi cubbap cubaabi

    tam bu sirada onlerde bir kadin ziplayarak "ben daha once bu oyunu seyrettim" vurgusu yapmak icin

    - rakimiz var iceeesim yok ekikieki der.

    ferhan sensoy kadina soyle bir bakar.

    - hanfendi cok guzel, adiniz nedir?
    - *isim soyad sallamadir* fahriye
    - fahriye cok guzel (daktiloda yazar) soyad?
    - tandoveroglu* (daktiloda yazar)
    - isminizi neden sordugumu biliyor musunuz?
    - hayir?
    - soyliim, simdi burda bir sarki sozu yaziyoruz malum, bunun da dogal olarak bir telif ucreti olacak
    - evet..
    - ben uc misra yazdim, siz de bir.. ben o telif ucretini alicam, siz de ucun birini.

    bu lafin ardindan salon yikilircasina kahkaya boguldu, ben kendisini ayakta alki$ladim.

  • 16'ncı yüzyılın hemen başında on seneden biraz daha kısa bir süre papalık makamında bulunmuş olan ve "savaşçı papa" lakabıyla anılan cenova kökenli din adamı ve politikacı. gerçek ismi giuliano della rovere'dir ve meşhur borgia sonrası makama yükseldiği için eski rejimin destekçilerine çok sert davranmış olmasıyla hatırlanmaktadır.

    ceneviz kökenlerinden olsa gerek; hem fransa hem de taze birleşmiş ispanya'nın hem dini hem politik olarak ayrışmış italya üzerinde bir dizi emeli hasıl olmuşken kendisi ravenna ve rimini'den venedikliler'i atmaya öncelik vermiştir. roma'da birbiriyle kavgalı zengin aileleri barıştırmak için çabalamış ve kutsal roma cermen imparatorluğu ile fransa'yı ispanya ve venedik'e karşı birleştirebilmek için pek çok stratejik adım atmıştır. bu adımların kimisi başarılı kimisi başarısız olmuşsa da 1506 senesinde bizzat komuta ettiği papalık ordusu ile birlikte bologna'yı venedik doçu destekli güçlerden temizlemeyi de başarmıştır.

    kendisinin ne kadar gözü kara bir karakter olduğunu makama geldikten sonra isim olarak seçtiği julius'u kendisinden seneler evvel aynı makamda bulunmuş olan papa i. julius'u değil, julius caesar'ı onore etmek için seçmiş olduğunu açıklayarak ispatlayabiliriz.

    yüksek rönesans döneminin bir papası olarak, öncüllerinden farklı bir tercih yapmak suretiyle roma'da sanatı himayesi altına aldığını deklare etmiştir. bu açıdan da koşullara münhasıran yaklaşabilme becerisine haiz ve öncü bir lider olduğundan bahsedebiliriz.

    papalığının son yıllarında bu kez de fransa ile ters düşen papa ii. julius, venedikliler ve ispanyollar ile güçlerini birleştirerek bu kez de frenklere karşı kutsal bir ittifak oluşturmuştur. bu ittifaka daha sonra cermenler de katılmışsa da frenkler'e karşı girişilen savaş felaketle sonuçlanmış ve 1512 senesinde floransa son anda ispanyol ve sardinyalı paralı askerlerin desteğiyle fransızlar'ın eline düşmekten kurtarılabilmiştir. bu gelişme, medici ailesi ile papalık'ın arasının düzelmesine ve floransa'nın papalık'ın gözünde adeta ikinci bir roma olarak değerlendirilmesine giden yolu açması bakımından önem arz etmektedir.

    1513 senesinde hayata gözlerini yuman bu enteresan papa, gerek siyasi olarak italya ve batı avrupa'ya olan kalıcı etkisi, gerek ise din ile sanat ve aydınlanma arasındaki buzları kırmaya başlamasıyla belki de rönesans dönemindeki en hayati karakterlerden birisi olagelmiştir.

  • yapıyorum ben bunu. mesela bi bunu yaparım bi de metrobüslerde boş yer kapmak için o teyzelerle kapışırım. kaç teyzeyi yuvarladım, kaç teyze üstüme oturdu, ne kadar dayak yedim bilinmez.

    bi gün böyle yer vereyim dedim amcaya, amca teşekkür etti, bi şey değil dedim, etrafıma baktım, şoför ani fren yaptı, herkes toplu halde salındı, bi ben salındıktan sonra yere düştüm. yere düştükten sonra insan kalkar ya, ben kalkamadım. otobüs gaza bastıkça yuvarlandım durdum. bu olaydan sonra bir sürü teklif aldım. ''yavrum istersen gel sen otur, ayakta duramıyon sen..''

  • hergün facebook'ta 100 paylaşım yapan insanın, doğumgününde o gün hiç facebook'a girmemiş gibi yapması, paylaşım yapmaması, cool takılması, duvarına yazılanların sonlanmasını beklemesi.