ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sevgili
-
içinde 'sev' olan bir kelime.
içinde `ev` olan bir kelime.
içinde, eklendiği kelimeye aile, tanıdık, dost anlatımı katan gil eki olan kelime.
dünyada milyonlarca insan içinden, size bunların hepsini birden, tek başına düşündüren kişidir bu yüzden.
don tshort editi: ''içinde lig* de var, o sevgili bi de maçları izletiyosa dadından yinmez gari''
o kız bana bakmaz
-
bunun daha kötüsü o kız bana bakar dediğin kızın da sana bakmamasıdır.
twitter'da manitasını besleyip dayak yiyen kız
-
bir başka cro magnon erkeği ve amip beyinli kız hikayesi.
ne biçim hayatlar lan bunlar benim aklım almıyor. bu hödük herifler hangi kafeste yetişiyor, bu aptal kızlar beyni nerede bırakıyor, bunca insan eğrelti otu kadar zekayla bu yaşlara nasıl geliyor.
cidden medeniyet bize çok erken geldi, şöyle 70-80 bin yıl daha kafası çalışmayanı aslanlar yiyecekti.
.
.
.
debe editi: eğrelti otları çok yalnız :/
1890'lar paris seyahatinin 4k görüntüleri
-
daha önce renlendirilmiş hali yayınlanan, 1890'larda paris'in renklendirilmiş görüntülerinin yapay zeka ile yeniden oluşturulmuş 4k 60 fps görüntüleridir. her ne kadar 4k çözünürlüğü beta aşamasında olsa da video fena görünmüyor. kaynak video
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ege (4,5 yaş) öğle uykusu zamanını geciktirmek için her şeyi yapmaya hazır.
ege: anne çişim var.
romica: tamam git yap.
ege: anne süt verir misin?
romica: tamam.
ege: anne madagaskar'ı açar mısın?
romica: açtım.
ege: yok ben nemo izleyecektim.
romica: peki.
(istekler karşılandıkça taleplerin ardı arkası kesilmez...)
ege: anne kalkıp oynayabilir miyim?
romica: olmaz.
ege: lütfen anne, azıcık, minicik oynayacağım.
romica: ı-ıh!
ege: karınca kadar oynayacağım.
romica: hayır.
ege: karınca yavrusu kadar?
romica: olmaz dedim.
ege: karınca yarusunun ayağının izi kadar?
romica: ege!!!
ege: ya! karınca yavrusunun ayağının izinden daha küçük nasıl oynayabilirim!
romica: yat çabuk!
ege: karınca yavrusunun ayak izinin gölgesi kadar?
romica: la havle!
baba olmak
-
geleneksel bir adamım sanıyorum. çocukken evde pide veya lahmacun içi hazırlanırdı. babamla pideciye giderdik. babam sosyal becerisi yüksek biriydi ve pideci ustaların onu hemen tanımaları, sohbet etmeleri ve bana ilgi göstermeleri hoşuma giderdi. pidelerimizi alır, eve dönerdik ve evde ayranı, turşusu, salatası ile muhteşem bir sofra bizi beklerdi. dumanı tüten pideleri yerdik. o günler zihnimde baya yer etmiş. seneler sonra ben de bu geleneği devam ettiriyorum baba olarak. hemen hemen her pazar içimizi hazırlar, oğlumla pide yaptırmaya gideriz. ustalarla sohbet eder, hamurun açılışından pişmesine kadar tüm aşamaları oğluma yakından gösteririm. ikimiz için de anlamlı bir rutine dönüştü artık. evde de o yıllardaki gibi ayran, turşu ve salata bizi bekler. dediğim gibi geleneksel bir babayım ve çocukken iyi hissettiğim anlara dair aklımda ne kalmışsa oğluma da yaşatmaya çalışıyorum. çünkü bir çocuğa gelecekte iyi hatırlayacağı hoş anılar bırakmanın kıymetini en çok kendimden biliyorum.
eski sevgilinin evlenmesi
-
duygu-durumla ilgili winamp listesi şöyledir..
01. orhan gencebay - vazgeç gönlüm
02. ümit besen - nikah masası
03. muppet show - mahnamahna
04. duman - kırmış kalbini
05. nick cave - and no more shall we part
06. muppet show - mahnamahna
07. cengiz kurtoğlu - gelin olmuş gidiyorsun
08. cem karaca - kendim ettim kendim buldum
09. muppet show - mahnamahna
10. sezen aksu - adı bende saklı
11. müslüm gürses - olmadı yar
12. muppet show - mahnamahna
13. portishead - only you
14. alanis morissette - king of pain
15. muppet show - mahnamahna
16. üç hürel - bir sevmek bin defa ölmek demekmiş
17. cranberries - im still remembering
18. muppet show - mahnamahna
19. tori amos - northern lad
(döngü*)
ille ölmek yok olunmak isteniyorsa listedeki panzehir mahnamahna'lar çıkarılır.
tahassür
-
hep yanmdaymışsın , şimdi konuşacakmışsın gibi bir halde dolaşıyorum evi.sonra ,youtube'dan "gözlerin hayran bakarmış görmeyip ısrarımı" şarkısını buluyorum.birlikte söylüyoruz. sen sanki, yine detone oldun diyorsun. kulaklarım artık iyi işitmiyor diye cevaplıyorum içimden...
bir çay demlesem diyorum. iyi olur diyorsun. soğutuyorsun çayı. dalmış gitmişiz ...
birlikte 49 yıl yaşamanın ardından göçüp gitmişsin bu dünyadan,ama hep evdesin ,adını söylesem hemen cevaplıyacakmışsın gibi...
tahassür budur işte.
madeni paraların yuvarlak olma sebebi
-
özellikle kağıt para devrinden önce, alışverişte kullanılan paralar altın ve gümüş içeriyorlardı. her devirde olduğu gibi, o devirde de bulunan bazı düzenbazlar, bu paraları kenarlarından kazıyarak, çok az miktarda da olsa, bu değerli madenleri biriktiriyor, parayı da tekrar kullanabiliyorlardı. o devirlerde tüccarlar, parayı tartıyorlar ve ağırlığı eksikse kabul etmiyorlardı. tabii, para da elinizde kalıyordu. antik para kataloglarında dikkat ederseniz, paraların büyük bir kısmının tam yuvarlak olmadığını görürsünüz.
bu sorunu çözmek ve halkı eksik paraya karşı korumak için bozuk paraların kenarları tırtırlı yapılmaya başlandı. bu tırtırlar sayesinde paranın kenarının kazındığı hemen belli oluyordu ve kenarı kazınmış parayı kimse almıyordu. bu adet günümüze kadar devam etti. artık içinde değerli bir maden bulunmamasına rağmen, bozuk paralarımızın kenarlarında ya tırtır ya da bir yazı vardır.
kağıt paraların merkez bankası tarafından basıldığı bilinir de, madeni paraları maliye bakanlığı'nın çıkardığı pek bilinmez. madeni paraların toplam para stoku içindeki oranı da yaklaşık yüzde 1 civarındadır.
hiç dikkat ettiniz mi? insan yüzleri kağıt paralarda önden, madeni paralarda ise yandandır. madeni paralarda yer çok küçük olduğundan, kabartma tekniği ile bir yüzün tam detayını vermek mümkün olamamaktadır. yandan bir profil kişiyi daha iyi tanınır kılmaktadır. *
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"boksörlerin hiçbirinin pantolon giymeyip kemer için dövüşmesi de ayrı bi saçmalık..."