ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
uber türkiye'nin müşteri sayısının %450 artması
-
5 dakikalık mesafeye bile laf etmeden gelen, her seferinde kalite ortalamasını yukarıda tutmayı başarabilmiş bir girişim tabi ki hödük taksicileri sinirlendirecektir. keşke her şehirde olsa. keşke mezraya kadar girebilse.
özgü namal
tipik almancı davranışları
-
kaldıkları ülkede sol partiye, türkiye'de tayyibe oy vermeleri.
trappist
-
sadece belçika'da cistercian tarikatına bağlı trappist keşişlerinin bizzat ya da gözetimi altında üretilen birden çok kez fermente edilmiş, yüksek alkollü ve bir o kadar da lezzetli biradır. en yaygın markaları chimay ve orvaldir (bkz: trappistine)
http://www.trappistbeer.net/trappist_portalen.htm
http://www.trappist.be/indexjs.cfm?v=05.02&taal=en
http://trappistbier.wordpress.com/
işler güçler
sevgilinin eski sevgilisinin evinde kalması
-
(bkz: gavat premium)
başörtülü hanımların açık kadınlardan güzel olması
-
o manken arkadaşların gerçek hayatta başörtüsü taktığı yanılgısına düşen kişi beyanı
anneme yardım
-
teşekkür editi: ilk giriyi yazdıktan bir hafta sonra annemin solunumu hiperkapni (kanda karbondioksit yükselmesi) nedeniyle durdu. acil serviste 1 gün boyunca non-invazif mekanik ventilasyona (maske ile solunum cihazı) bağlandı. sonrasında ankara üniversitesi göğüs hastalıkları bölümüne yatırılarak prof. dr. demet karnak tarafından takip edildi. bir hafta sonrasında taburcu oldu.
şu an oldukça iyi. oksijeni sadece uyurken kullanıyor. bipap cihazını günde 2 saat kullanıyor. bilinci yerine geldi. ne diyebilirim ki? beklentimin o kadar ötesinde ki günlerdir sevinçten ağlıyorum.
arayan, ilgilenen, mesaj atan, dua eden, konuyu üstte tutmak için uplayan ve aklıma gelmeyen birçok konuda destek olmaya çalışan herkese çok teşekkür ederim. mesajlarına yanıt veremediğim yazarlardan da özür diliyorum. allah hepinizden razı olsun.
üst edit: arayan, mesaj atan, ilgilenen herkese çok teşekkür ederim. birkaç doktor ismi verdiler. yarın onlarla görüşeceğim.
biraz rahatlatacak öneriler sunanlar oldu. onları da uygulamaya çalışacağım.
maddi destek önerisinde bulunanlar da oldu. böyle bir ihtiyacımız olmadığını belirtmek isterim.
merhaba;
ankara'dan yazıyorum.
annem 67 yaşında, 23 yıldır akciğer sarkoidoz hastası. 14 yıl önce de mitral kapak replasmanı ve triküspit t ring annüloplasti yapıldı. beş yıl önce geçirdiği pnömoni nedeniyle evde oksijen kullanmaya başladı.
yaklaşık 3 ay önce kalp yetmezliğinin ilerlemesine bağlı ödem, solunum sıkıntısı gibi şikayetlerle yeniden kardiyolojiye başvurduk. yaklaşık 8 kilo ödemi attı. eski kilosuna geri döndü. pro-bnp düzeyin 330'den 400'e düştü. bnp düzeyi 120'ye düştü. oda havasında oksijen satürasyonu % 87'ye kadar çıktı ki çok rahatlamıştı.
20 gün öncesi spo2 oda havasında % 60'a kadar düştü. akciğer enfeksiyonu olabileceği söylendi. iki hafta kadar çeşitli antibiyotikler aldı. sonrasında da antibiyotikleri kesildi.
sorun şu ki annemin kliniğinde herhangi bir düzelme olmadı. iki yastıkla bile hala uyuyamıyor. sürekli boğulurcasına kalkıyor ve otruduğu yerde uyukluyor. en son yapılan ekoda pulmoner basıncı 65, ef: 56. bir önceki ekosunda ef: 40, pulmoner basınç 85'ti.
annemi rahatlatacak bir önerisi veya farklı bir tedavisi olan bir doktor var mı içinizde veya böyle bir doktoru tanıyan?
son akciğer röntgeni
bir önceki akciğer röntgeni
tomografi raporu
tomografi.raporu
tomografi raporu
gerçekten çok çaresiz durumdayım. yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
edit: yardımcı olmaya çalışan herkesten allah razı olsun. gerçekten yaşlı gözlerle okuyorum yazdıklarınızı.
kaç doktora gittiysek yapılabilecek bir şey kalmadığını, sadece palyatif desteklerle devam edebileceğimizi söylediler. ben hemşireyim. durumun ciddiyetinin de farkındayım ama bir gecede oksijen düzeyinde % 27'lik bir azalmanın sadece kalp yetmezliği ve sarkoidozdan kaynaklandığına inanamıyorum.
akciğer nakli çare olur belki diye başkent hastanesine danıştım. yaşı itibariyle annemin akciğer nakli sırasına alınmayacağını biliyorum. annemle kan grubum uyuyor. dokularımız da uyarsa kendi akciğerimden vermek istedim ama türkiye'de henüz canlı vericiden akciğer nakli yapılmıyormuş. artık ne yapabileceğimi bilmiyorum.
kullandığı ilaçlar:
diltizem 1x 120 mg
digoksin 1x1 tablet haftada 5 gün
coumadin 1x 2,5 mg
lansor 1x 15 mg
lasix tablet haftada 2 gün
cozaar 1 x 50 mg
edit: son kan tetkikleri
kan tetkikleri 1
kan tetkikleri 2
kan tetkikleri 3
kan tetkikleri 4
bilinç bulanıklığı, nörolojik defisiti yok. inr ve hemogram tahlillerini üstte ekledim.
iletişim bilgilerim şu şekilde:
e-mail: y.eskigulek@gmail.com
okulda öğrenilmiş en unutulmaz bilgiler
21 mayıs 2018 dolar kuru
-
birkaç ay önce r4bia diye dalga geçiyorduk, simdi r4bia olsa “dolar dip yaparken sesi cikmayan eksici” derler bizle dalga geçerler.
griz mriz yoh, ehonomi çoh eyi.
mesai saati dolar dolmaz işi bırakan çalışan
-
çok iyi yapan çalışandır. adı üstünde mesai saati ve bitmiş, ne yapsın gitmeyip. ben mesela her gün 16.59'a alarm kuruyorum ki dalgınlığıma gelip de fazladan oturmayayım.
veganizm
-
vegan beslenenlerin sağlıklı bir yaşam sürmeleri için takviye (supplement) olarak almaları gereken vitamin, mineral ve besin öğelerini içeren kapsamlı bir listeyi aşağıda bulabilirsiniz:
b12 vitamini:
bu vitamin hemen yalnızca hayvansal besinlerde bulunduğundan vegan beslenme tarzıyla yeterli alım mümkün olmuyor. mutlaka alınması gereken takviyelerde başı çekiyor. bitkisel besinlerde bolca bulunan b9 vitamini (bkz: folik asit), b12 vitamini eksikliği belirtilerini maskeleyebiliyor, böylece b12 vitamini yetmezliği teşhisi ciddi hasar oluşuncaya kadar gecikiyor. dolayısıyla takviye olarak alınması önemli.
d vitamini:
vegan olmayanlarda bile d vitamini eksikliği çok yaygın. başlıca d vitamini kaynağı da hayvansal besinler olduğundan takviye mutlaka gerekli. d vitamini supplement’i olarak d3 (bkz: kolekalsiferol) seçilmeli, d2 (bkz: ergokalsiferol) değil, çünkü d2 vitaminini aktif forma dönüştürmek için gün ışığına maruz kalmak şart. piyasadaki çoğu d3 takviyesi hayvansal kökenli olduğundan veganlar için olanını bulmakta zorlanabilirsiniz. doz aşımına dikkat; ciddi zehirlenme yapar.
b2 vitamini (riboflavin):
hayvansal besinlerde yüksek oranlarda bulunsa da bitkisel gıdalar da b2 vitamini içeriyor. çeşitli vegan besin gruplarından gıda tüketerek dengeli beslenen bir veganın b2 vitamini eksikliği yaşaması zor. ancak, sağlıksız beslenme alışkanlığına sahip veganlar takviye almayı düşünebilir.
demir:
bitkisel gıdalardaki demir (bkz: non-heme iron) hayvansal gıdalardakine (bkz: heme iron) göre daha az emilebilen formda olduğundan veganların demir ihtiyacı yaklaşık 2 kat fazla oluyor. demir eksikliği hem veganlarda hem vegan olmayanlarda yaygın fakat takviyenin dozunu kaçırmak da sağlığa zararlı. kandaki demirle ilgili parametrelere bakılıp supplement gerekip gerekmediğine karar verilebilir veya bakılmaksızın doz aşımı yapılmadan supplement kullanılabilir. bu arada demir takviyelerinin mide-bağırsak yan etkileri rahatsızlık verici seviyede olabiliyor. daha az yan etkisi olanlar için doktorunuza danışabilirsiniz.
kalsiyum:
vegan veya değil, süt veya süt ürünleri tüketmeyen bir insanın yeterli kalsiyum alması hemen hemen imkansız. o nedenle kalsiyum veganlar için mutlaka takviye edilmesi gereken bir diğer mineral. üstelik ıspanak gibi bazı bitkilerde bulunan oksalat, emilimi azaltarak mevcut kalsiyumdan faydalanmanıza engel oluyor. supplement’i önerilen dozun üstünde uzun süre kullanmak sağlık problemlerine yol açar, dikkatli olunmalı. bu arada, birden fazla kombine gıda takviyesi alıyorsanız her birinin içindeki kalsiyumu hesaba katmalısınız. bu durum zehirlenme riski taşıyan d vitamini için de geçerli.
çinko:
çinkodan zengin bitkisel besinler olsa da bunlar çok fazla değil. üstelik bazı bitkilerde bulunan fitat çinko emilimini azaltıyor. sonuç olarak veganlar için önerilen günlük alım miktarı vagan beslenmeyenlerin 1,5 katı. çinko zengini bitkisel gıdaları biliyor ve haftanın çoğu gününde bolca tüketebiliyorsanız takviye etmek gerekmez. ama çoğu kişi için durum bu olmadığından supplement gerekli oluyor.
iyot:
bitkisel besinlerin iyot içerikleri yetiştikleri toprağın iyot oranıyla doğrudan ilgili. vegan olmayanlar da genellikle gıda ile yeterli iyot alamıyor. iyotlu tuz kullanarak ihtiyacınız olan iyodu rahatlıkla karşılayabilirsiniz, böylece supplement’e gerek kalmaz.
epa* ve dha*:
bunlar omega 3 yağ asitleri diye biliniyor ama alfa linolenik asit de (ala) bir omega 3 yağ asidi olduğundan ala’dan zengin bitkisel gıdaları (bitkisel yağlar, yağlı tohumlar ve kabuklu yemişler) omega 3 niyetine tüketmek epa ve dha alımı yerine geçmiyor (bkz: #98840260). epa ve dha’nın tek önemli gıdasal kaynağı soğuk deniz balıkları olduğundan veganlar için alımı gıda takviyesi yoluyla olmak durumunda. alg yağı vegan beslenme tarzınıza uygun mükemmel bir seçenek.
son zamanlarda ülkemizde de polüler olmaya başlayan zenginleştirilmiş besinlerden (bkz: fortified foods) bahsetmeden geçmek olmaz. gıda üreticisi firma tarafından vitamin, mineral veya diğer faydalı besin öğeleri eklenerek hazırlanan zenginleştirilmiş besinlerden, etiketinde yazdığı kadar bu maddeleri almanız zor. çünkü zenginleştirme işleminin kontrol edeni yok. ayrıca ilave edildiği gıda ile uyumu, dolayısıyla ne kadarının bağırsaklardan emilebildiği soru işareti. gerçi aynı şey supplement’ler için de geçerli ancak bu ayrı bir entry’nin konusu.
son olarak, bu entry dahil internette yer alan hiç bir bilgi doktorunuzun size özel verdiği önerilerin yerine geçmez. en ufak bir tereddütte doktorunuza başvurun.