hesabın var mı? giriş yap

  • sonuna kadar katıldığım gerçekliktir.

    çocukluk arkadaşımın istanbul'un işlek semtlerinden birinde elektronik tamir dükkanı var. küçük yaşlardan beri sürekli giderim. gide gele az çok bir şeyler gözlemledim ve öğrendim.

    birkaç örnek verirsem;
    1- geçtiğimiz günlerde dükkana güzel bir led televizyon geldi. hoparlörleri bozukmuş. bizim arkadaş hoparlörleri yaptı. sonra led ışıkları sökmeye başladı. neden yaptığını sorduğumda "orjinalleri alıyorum yerine çakma takacağım bunları da 2 katına satarım" dedi. o anda soğudum kendisinden.

    2- yine dükkana bir araba geldi. teybin ses açma tuşu bozukmuş. bu arkadaş aldı teybi dükkanın içine, çocuğa da 2 saat sonra gel dedi. neyse düğmeyi söktü kontak sprey sıktı taktı yerine oldu. 2 dk sürdü sürmedi. neden 2 saat sonra gel dediğini sorduğumda "hemen yaparsam fazla para alamam uğraştı gözüküp parça harcadım deyip fazla para alacağım" dedi.

    o günden sonra hiçbir tamirciye güven olmayacağını anladım. gerçekten tanıdığınız kişilere gidin tamir için.

  • 1945-1998 yılları arasında dünyada 2053 tane nükleer patlama gerçekleşmiştir. bu nükleer patlamaların geneli nükleer bomba testlerinden oluşmaktadır.

    bu patlamalardan ülkeler aşağıdaki dağılım ile sorumludur:

    pakistan: 2 adet
    hindistan: 4 adet
    çin: 45 adet
    birleşik krallık: 45 adet
    fransa: 210 adet
    sovyetler birliği: 715 adet
    amerika birleşik devletleri: 1032 adet

    video'da kuşbakışı görüntü ile bu patlamaların yerlerini kronolojik olarak görebilirsiniz.

    1998 yılından sonra ise kuzey kore'nin 6 adet nükleer bomba testi yaptığı düşünülmekte, çin'in ise 1 adet nükleer bomba testi yaptığından şüphelenilmektedir.

    yapılan en büyük 5 nükleer bomba testinin tamamı ise sovyetler birliği tarafından 1961-1962 yıllarında yapılmıştır. görsel

    nükleer test görüntüleri:
    sovyetler birliği: rds-3 1951
    amerika birleşik deblerleri: operation hardtack i 1958

    kaynak: ctbto.org - wiki 1 - wiki 2

  • en son bir kaç gün önce sipariş verdiğim sitenin kapanışı. trendyol ve markafoni gibi sitelerin başlangıçları oldukça iyiydi. çünkü gerçekten de 3 günlük bir sürede sergilenen ürünlerin satılması gibi bir kriter vardı ve fiyatlar bana göre görece daha makuldü. son 1-2 senedir ise 3-10 günlük alışveriş süreleri, sürekli aynı markaların ürünleri gibi durumlar bende artık bu sitelerin pek bir avantajı kalmadı algısı yaratmıştı. bu nedenle kapanma kararına şaşırmadım. eğer arzı bu kadar geniş tutarsan talep azalır ormaldir. yapmaları gereken şuydu. satılacak markalar ile anlaşma yaparak benzer sitelere nazaran en az %20 lik bir avantaj sağlamak ve arzı mümkün olduğunca sıkı tutarak talebi hep canlı tutmak. ama kısa vadeli çok para kazanma hırsına yenik düştüler, geçmiş olsun.

  • içilebilir nitelikteki herhangi bir suya karbondioksit * eklendiğinde soda yapmış oluruz. yani musluk suyuna da co2 eklersek bundan da soda elde etmiş oluruz. maden suyu ise yerin en derin katmanlarından çıkar ve çıktığı yerin jeolojik özelliklerini taşır ve magmadan aldıkları karbondioksit gazının basıncıyla yeryüzüne çıkarlar. yeryüzüne çıkarken geçtikleri yolda mineraller de alırlar yani mineralce yüksektir ama sodada mineral yoktur. ikisi de mideyi rahatlatma özelliği taşır ama sodanın bundan başka işlevi yoktur oysa maden suyu aynı zamanda doğal bir mineral deposudur.
    maden suyuna ruhsat sağlık bakanlığından alınır , sodanın ruhsatını ise tarım bakanlığı verir.
    bir de şöyle bir laf söylemişler ki aslında bu kısaca özetliyor: "maden suyu bir ihtiyaç , soda ise bir tercihtir"

  • asgari ucret alarak saatlerce ayakta, sogukta beklemekte olan insanlar.
    zengin zuppe cocuklarinin xray'den gecerken 2. kez gecmesi istenince verdikleri tepkileri gorunce, iyi ki yerlerinde degilim dedigim cok olmustur.
    zuppe pic 2. kez gecer misiniz diyince oyle bir afra tafra yapip agzina geleni sayiyor ki zannedersin ki kral cocugu.
    ulan gereksiz, hayatindaki en buyuk basarinin ananin babanin parasini avm'lerde yemek oldugunun farkina var ve kir kicini otur.
    pazar pazar sinirlendirme beni (asfdasfdas)

  • evet bu da olmuştur. her türlü adam kayırmanın, fişlemenin, yolsuzluğun döndüğü bir sınav sisteminde; rabia'nın "kolunda unuttuğu saat" yüzünden hayallerini, umutlarını, geleceğini ve emeklerini elinden almıştır eğitimin yüz karası kurum ösym.

    tek kişilik sınava girdiği sınıfında gözetmenleri tarafından da kolundaki saati fark edilmemiş, uyarılmamıştır bu genç kız.

    haber linki

    --- spoiler ---

    bu azimli ve başarılı genç kız, sistem tarafından desteklenmesi gerekirken engellendi.

    --- spoiler ---

    edit: twitter'da #otizmlirabiayasahipçık hashtagi ile destek başlamıştır.

  • her iki dedem de köylü değildi. ikisi de memleketlerinden 4-5 yaş civarı aileleriyle çıkıp başkente gelmiş, her ikisi de memur olmayı seçmiş. hatta bir tanesi 1950 de ankaranin belediyecilik anlayışla yapılan ilk semtinden taksitle ev almış. yanlış duymadınız. 1950 de milletin boş arsaları telle çevirip benim dediği zamanlarda adam gitmiş taksitle ev almış. dedelerden memuruz yani biz. babam da anam da memurdu. hal böyleyken ben de dünyaca ünlü bir tasarımcı falan olamazdım heralde ola ola ben de memurum oldum :)

    ha tabii bir de her iki dedenin de köylü olmaması demek ilkokulda yazin millet köyüne giderken senin gidecek bir köyün olmaması demek o yaşlarda üzülmek demek..

  • benim yüzümden gelen zamdır arkadaşlar, özür diliyorum hepinizden.

    üç sene evvel tüplü araba aldığımda lpg 3 liraları gördüydü. arabayı sattım lpg 2 oldu.

    ondan sonra dizel bir araba aldım, mazot fiyatları uçtu, 4.80 liraları gördü, sattım 3.30'lara kadar düştü.

    şimdi iki hafta evvel motor aldım, 4.20'leri görmüş olan benzin 5'e doğru emin adımlarla ilerliyor.

    kısacası benim yüzümden hepiniz silkiliyorsunuz arkadaşlar. kusuruma bakmayın n'olur.

    hayır desem ki akbile döneyim tekrar, ona da zam gelir diye korkuyorum. hükümet ben yürüyeyim, kilo vereyim istiyor galiba. ne kadar da düşünceliler, sağolsunlar.