hesabın var mı? giriş yap

  • babadan kalan arsayı satınca sorun yok. eseri satınca var. he mi?

    ressam ölünce varisleri resimlerini satmasın. heykeltıraş ölünce heykeller bağışlansın vs. vs.

  • evimin hemen iki bina yanına açılmış büfenin sahibiyle muhabbet etmeye başladıktan sonra adam "abi telefon et sen ben getiririm gold'u" dedi...
    sonunda balkonda bulunan sepeti ne için kullanacağımı anlamıştım ve mutlu olmuştum. pazar akşamı aradım büfeyi "abi iki gold bırakır mısın?"dedim
    çıktım balkona sarkıttım sepeti, bekledim bir süre ve işte o an bir aydınlanma yaşadım. ben "cemil" olmuştum...
    o kadar okudum, kariyer peşinde oradan oraya gittim hatta bir de üzerine 30 oldum. bugün gelip "ne oldun?" deseler "cemil oldum" derim.
    neyse ki çok beklemeden geldi abimiz, eğer biraz daha gecikseydi daha kötü çıkarımlara ulaşabilirdim.

    (bkz: ne birası sevim)

  • fakülte'de öğrenci evindeyken ev arkadaşımın kira, aidat, fatura ödemelerini geciktirmesine sinir olurdum. bir gün lafı açıldı babama bahsettim "sen yokluk mu gördün ne bilirsin parasızlığı" demişti bana. fakir bir arkadaş değildi ama ben yine de dersimi almıştım.

    şimdi ben de aynı şeyi düşünüyorum. burada atıp tutanlar fakirlik gördüler mi çok merak ediyorum..

    yazılan bütün kötü yanlar yine fakir olmanın sonuçlarıdır. birkaç nesil öncesinden varlıklı olsalardı iyi bir eğitimle ve dünya görüşüyle donanımlı olurlardı. adam kendilerini geliştirmiyorlar demiş. kendini geliştirmek öncelikle kendinin ve çocuklarının karnını doyurmak kaygılarından kurtulduktan sonra başlar. geçim derdi yaşayan adamın önceliği gündemi takip etmek, eve internet bağlatmak, günlük gazete abonesi olmak olamaz. hiç tahmin etmeyeceğin konularda tasarruf ihtiyacı duyabilirler. aklınca gelip burada fakir kınıyor paşam. bir fakire hatırı sayılır bir yardım yapmışlığı mı var burada fakir beğenmeyen göbekli, bilgisayar başında kokuşmuş halde entry giren lüzumsuz arkadaşların?!

  • öncelikle kendisine acil şifalar diliyorum ama insan şunugörünce kendisini tutamayıp ister istemez gülüyor.

    zamanın ötesinden gelen edit: sevgili kardeşim acil şifalar dilemedik mi?

    en beğenilenlerden edit: olayın trajikomik olduğunu fark edip şukulayanlara ayrıca teşekkür.

  • son dönemlerde izlediğim en güzel şaka.
    anneleri giydirmiş gibi sırayla gelmeleri,
    hiç kasıntılık yapmadan şakaya gülmeleri tebessüm ettirdi.

  • giderken de taksimetreni aç özelliği de eklenerek taksilerin boş boş gezerken yaptığı masrafa bir nebze de olsa katkıda bulunabiliriz. herşey onlar için.

  • üst edit: sevgili dostlar, öyle güzel mesajlar attınız ki teşekkür etmek borç oldu topluca. inanın hala aklıma geldikçe güldüğüm ve çok da takmadığım bir hadiseydi yazdığım. ismi çok soran olmuş, burada kimliğimi ortaya çıkaran paylaşımlarda bulunmaktan kaçındığım için yazamıyorum affınıza sığınarak. tek özgür alanım burası ve beni anlayacağınıza eminim.

    çok komik gelebilir ama hayatımda ilk defa gerçekleştirdiğim bir arkadaş silme eylemi için benim açımdan yeterli gerekçeler içerir. anlatayım. yakın aile dostlarımız ve biz aynı süreçte bebek beklemeye başladık. aradan bir kaç ay geçti ve biz oğlumuzun ismini netleştirdik. elemana söyledim biz falanca koyacağız diye. tam 4 ay öyle isim mi olur diye dalga geçti. hatta bu dalga sürecine arada eşi de dahil oldu telefondan. neyse, çok sallamadım. aramızdaki ilişki böyleydi zaten uğraşırdık birbirimizle. gel zaman git zaman, doğumlara iki hafta kala birgün bunlar saçma bir gerekçeyle bizi evlerine davet ettiler. hayırdır inşallah deyip gittik eşimle. bir karın ağrıları olduğunu eve girer girmez anladım. uzatmayayım çocuğun odasını yaptık sizce nasıl olmuş temalı çağırma ritüellerinin en göz alıcı noktası kapıya bizim oğlana koyacağımız ve aylarca dalga geçtikleri ismi yazdırmış olmalarıydı. bizi sırf bunu görelim diye çağırmış ama cesaret edip açıktan söyleyememişlerdi. evden çıkarken eşi arsızca siz ne koyacaksınız adını diye sormaz mı? eşim gülümseyerek “falanca” dedi. nasıl yani biz de öyle koyacağız olur mu öyle sözleri manyağın kulağımdan çıkmıyor. aylarca dalga geç, evine çağır aptal yerine koy sonra bir de hesap sor. bakın bu insanlar öyle cahil cühela tipler de değil. biri anestezi diğeri plastik cerrahi uzmanı. o gün kestim görüşmeyi bu köylü kurnazlarıyla. belki de biraz geçmişin birikimi oldu bilemiyorum. oğlumuza falancanın yanına çok ayırıcı bir isim daha koyduk. görüşmüyoruz, mutluyuz.