hesabın var mı? giriş yap

  • --- spoiler ---

    "ne mal bıraksın, ne mülk bıraksın, hepsini değeri varken, hepsini satsın gitsin"

    --- spoiler ---

    kime satalım hocam? ölmesini istediğimiz birisine mi?

  • arınç'ın ölüsünün gökçek'in dirisini silkeceğini göstermiş ve iptal edilmiş program.

  • su seviyesindeymiş lan bi de. o seviyedeyse bi kontrol edin bence yandaki petrol istasyonunun deposunu patlatmış olabilirsiniz gençler.

  • 27 aralık 2014 fenerbahçe mersin idman yurdu maçı'nı 12.500 kişi izlemiş olmasına sebep olan uygulama. on iki bin beş yüz kişi. neden acaba? spor yorumcuları hala tribünler iyi futbolla kıpırdandı diyor. bu kıpırdanmış haliyse ben almayayım.

    26 aralık 2014 gençlerbirliği galatasaray maçı'da ise galatasaray'ın tribün kapama cezası olduğu için galatasaray logolu passoliglere bilet satışı yapılmadı. ama galatasaray'lılar bir şekilde içeri girmeyi başarmış. bu uygulama nasıl işe yarıyor o zaman? bir de üstüne polis tüm galatasaray'lıları bir araya topladı. sistemin uygulanabilmesi için herkesin kendi koltuğunda oturması gerekmiyor muydu peki? ne hikmetse hiçbir statta kimse kendi koltuğunda oturmuyor, herkes orta bölümde toplaşıyor. ama asıl amaç o karta para vermekti. verdiler ve gerisi önemli değil artık.

    7-8 yaşındaki bir çocuğun dahi maça gidebilmesi için bir banka müşterisi olması gereken bir sistemi nasıl savunabiliyorsunuz? maça girebilmek için ben niye bir bankaya para ödüyorum? neden durduk yere birilerinin zenginleşmesine izin veriyorum? hala yok karaborsa, yok holiganizm falan filan. karaborsa ve bedava bilet hala eskisi gibi dönüyor. passolig içine bedava biletler çok kolay şekilde yükleniyor. hala geçen seneki durumdayken bir de üstüne statlar bomboş. passolig sponsorluğundaki futbol programları tek laf edemiyor. kulüpler birliği passoligin arkasındayız diye açıklama yapıyor. ama bu sistem kalkacak işte. kalkana kadar da durmak yok.

    eşit: imla

  • hayatı bana zehir eden, yıllardır muzdarip olduğum fobi çeşidi. insanlar her ne kadar anlamak istemeseler de fobinin kelime anlamına da uygun olarak ben istemeden başıma gelen psikolojik durumdur. bu durumu yaşamayan bilemez aslında uzaktan size de tatlı gelen kedilerden yaklaştıklarında veya uzakta dahi olsalar aynı ortamda olduklarında hunharca korkmanın ne demek olduğunu. serviste dahi hareket eden nesneleri kedinin orada olamayacağını bilmeye rağmen kedi sanarak korkmak, apartmana kedi girdiğinde veya bir tık altı apartman kapısında oturduğunda eve girememek, yolda kediden korkup yol değiştirdiğinizde teyzelerin korkma sana bir şey yapmaz diye iyi niyetli fakat saçma tavırlarına ne cevap vereceğini bilememek, bir kafede otururken ayağınızın altına doğru yaklaşmasıyla tüm ortamdan kopmak ve sürekli onu gözlemek, insanların of yeter artık bakışları ile beraber sürekli yargılayıcı tavırlarına katlanmak ne demek (bkz: anlayamazsınız). bir de kediden korkmanın kediyi sevmemek olduğunu düşünen, bunu insanın elinde olan bir şey zanneden arkadaşların hayvan sevmeyen insan sevemez ile başlayan nutukları ve size sevgisiz pislik dercesine attıkları bakışları karşısında çaresizce dinlemekten ve açıklama yapmaya çalışmaktan başka çözüm göremiyorum. son olarak favori insan tiplerinden bu fobinin adını, varlığını yeni duymuş olmasına rağmen konu hakkında tavsiye veren kendini yetkili merci gören insanların varlığı da beni benden alıyor.

  • sabah yazarı hilal kaplan'ın yaptığı alkışlanası savunmadır.

    kaplan, 5 yıl önce 15 temmuz'da gerçekleşen darbe girişimini hatırlatarak, bu nedenle erdoğan'a tam teşekküllü ve ultra lüks bir yazlık saray yapıldığını yazmış.

    işte bu kadının da yeteneği bu. kimsenin göremediği o küçük noktaya görebiliyor. mesela biz adam orada sefa sürecek, ejder meyveli smoothielerle ferahlayacak, torunlarıyla deve güreşi yapacak zannediyorduk. iyi ki hilal kaplan'ı okuyoruz da gerçekleri öğrenebiliyoruz.

    bu arada 15 temmuz da hakkikaten erdoğan'ın dediği gibi "allah'ın lütfu" imiş. kamu bütçesinden masalsı bir yazlık saray yapıyorsun, "15 temmuz'dan korunuyorum" diyorsun. kıyak iş.

  • avukat hanımın aynı eteği bugün de giyerek işinin başına gelmesi gurur vericidir.
    anlamlı, akılcı, kör göze parmak bir mesajdır.
    aksi taktirde, konu dün etek boyu idi bugün başın niye açık demeye yarın kocan yanında olmadan tek başına buraya gelemezsine kadar giderdi bu iş.