hesabın var mı? giriş yap

  • yeni stadını bitirmek üzere olan beşiktaşımızın ilk 5 hafta ortalığı yıkıp geçireceği sezon. 102 yasında dünyanın en yaşlı kulüp başkanı olma rekorunun haklı gururunu yaşayan aziz yıldırım galatasaray'a laf sokmaya devam edecek, galatasaray ise lucescu ile prensipte anlaşacaktır.

  • açıklık getireceğim şarkı sözüdür.

    baya bir kasarak buldum içindeki anlamı emeğe saygı lütfen

    aksiyon filmlerinde müze soygunu sahnelerini hepimiz biliriz. oldukça nadir bulunan değerli bir eseri müzeden çalmaya çalışırlar. kızılötesi ışınlarla güvenlik sağlanır ve neredeyse hareketsiz kalmak gerekir.

    yaralı müzesinde oldukça değerli bir eser olan aşka uzanmak isteniyor. ancak kızılötesi güvenlik sistemleri sebebiyle hırsız hareketsiz bir durumda ve ona ulaşamıyor.

    saygılar.

    edit: türkçe meali daha anlaşılır bir dilde yazıldı.

  • bir türkiye gerçeği.

    saat 19:00'dan sonra;

    - herkes evine kapanır,
    - sokaklarda araba park edebilecek yer bulunmaz (herkes evde çünkü)
    - toplu taşıma araçları; caddeler, sokaklar bomboş olur,
    - insanlar tv'nin karşısına geçip program izler,
    - yetişkin çocuklar odasına geçip nette takılır,
    - kimi müzik dinler,
    - kimi yalnızlıktan dem vurur,
    - kimi işini düşünür,
    - kimi sevgilisini..

    aslında herkes asosyaldir.
    sosyal olmak; pazar günü avm'ye gitmektir.

  • saçma sapan bir gelenektir. hukuken de karışıklıklara sebep olur. zira evlilikle değişmediğinden soyad da aynıdır. staj yıllarımda bir davaya denk gelmiştim. duruşmalı bir idare yada vergi mahkemesi davasıydı.

    aile komple davacı.
    şu dedenin ismi verilmesi geleneği bir yerde kırılmış ailede ve çocuklardan birine babanın ismini vermişler. sonra dedeler de aynı isim döngüsüne girmiş. velhasıl ailenin erkeklerinin neredeyse hepsinin ad soyad aynı. hakim duruşma boyunca kafayı yedi. beyan alacak yanılmıyosam soyad mümin'di. celal mümin. hangi celal mümin? celal mümin oğlu celal mümin.

    adama diyo ki kaç çocuğun var. 3 tane. isimleri ne? celal, celal, biri de allahtan kız olmuş. neden isimlerini aynı koydun? birine babamın ismini diğerine dedemin ismini koydum diyo.

    velhasıl hakim kimin kim olduğunu çözemedi. zaten katip de bişeyleri yanlış yaptı. sinirlendi bi sonraki duruşmaya erteledi ifadeleri.

    not: henüz tc kimlik no yoktu, mahkeme salonunda pc ve printer değil daktilo vardı.

  • soslar
    1)sulandirilimis salca domates rendesi kekik biberiye ile hazirlanmis pizza sosu.

    2)feslegen, sarimsak tozu, cam fistigi, zeytinyagi ve tuz ile hazirlanmis macun kivaminda bir pesto.

    3)siyah zeytin ezmesi, zeytinyagi, kapari ile hazirlanmis macun kivaminda bir tapenade

    peynir

    eger pizza sosu ile yola devam ediliyorsa, edam gouda gibi peynirler tercih edilebilir ama pesto tapanade gibi bir sos ile devam ediliyorsa mozzarella (mozzarella di bufala campana olursa cok iyi oluyor) tek opsiyon olmali.

    ekmek

    eksi mayali veya kara bugdayli tok ekmekler tercih edilmeli ciabatta cok guzel uyum sagliyor plase olarak fransiz beyaz+kara bugday unundan yapilmis boule de yukseltir sizi.

    pisirme

    ınce dilimlediginiz (0.5-1 cm kalinliktaki) ekmeklerin alt tabanina sosu surup ustune de peynirimizi koyuyoruz ekstra hic bir et urunu koymaniza gerek yok, tost makinesinde yalapsap pisebilecek bir et yiyeceginize sandwich olarak tuketin.

    servis
    ekmege fircayla yag surmeyin de naparsaniz yapin. size kalmis.

    evinize misafir gelmis hatun kisisine sabah bu tariflerden birisini yaparsaniz, proseconuzu unutmayin, niye bilmiyorum ama bayiliyorlar.

  • bir tek bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama parayı aldığınız bölme öyle ilginç bir tasarımda ki sanki bir korku filminde sahne gibi hissediyorsunuz. parayı alırken her seferinde korkuyorum "acaba bu kez elimi makine kapıp koparacak mı" diye

  • tsubasa takim oyunu oynar. pas alir pas verir. tamam golleri de atar atmasina ama , kah pis burun , kah teknik* vurarak , kah plase yaparak atar. beleşçi değildir. adam gibi oynar.

    ama benjamin sahanin herhangi bi yerinden tak diye vurur , top bulutlara karişir , takim arkadaşlari "lan yine naapti bu eşşoleşşek" diye düşünürken , gökten dönen top bi anda tak diye gol olur. yemezler. ha bide , benjamin , şutçektikten sonra geriye doğru bi takla atardi*. o taklanin manasini yillardir çözemedim. mahallede arkadaşlarla akula vuruşu çekicez diye kaç tane ayakkabimizi , topumuzu saha dişina taa ebesinin örekesine firlattik. aslinda basbayaa pis burun olarak ya da bazi yörelerde abanma lan denilen vuruşun bize süper magnum vuruşu olarak yedirildiğini nasil anlatabilirim ki. sezar i karakterli sandiydik , adam gitti candüşmani*nin takimina.

    işte böyle süper mega noktalar varken , mahalle takimi futbolcusu tsubasa ile , benjamin gibi , her vurduğu gol olan bir adami kariştirmak , çok yersizdir. o güzelim çizgi filmlerdeki aşik olunan kiz faktörü de , gençlere biraz "lan aslinda bunlar sürekli maç yapmiyolar , aç aç ta yapiyolar" düşüncesini benimsetmektir. tamam hepimiz küçüklüğümüzde bir eric julien gibi serap vuruşu yapmaya çaliştik , ancak , bir ginzu wakabayashi gibi , karate yaparak top kurtarmadik. kariştirmayalim. lütfen. bu benzerliği yaratmak hepimizin ayibidir.

  • avrupanın da birçok ülkesinde aynı uygulama var. isviçre'de şehrin merkezinde iyi sayılabilecek bir apartmanda otururken, tüm apartman ortak kullanırdı makineyi. üstelik de tam bir isviçreli planlaması ile. elindeki kartı makinenin üstündeki switch'e sokardın ve kullanılan elektrik senin dairenin sayacını çalıştırırdı. böylece kimsenin hakkı geçmezdi.
    10 dairelik apartmanda, hiçbir zaman da sıra olmazdı. giderdin, yıkardın. o kadar.
    işe ekonomik açıdan baktığımızda türkiye'yi düşünelim. koca bir makine ve pek de ucuz sayılmaz. haftada max 3 kere çalışır ve toprağın değerli olduğu bir ülkede, dairenin kullanım alanından çalar. isviçrede çoğu evin, oda kapılarının sürgülü olduğunu, böylece daire kullanım alanlarını arttırdığını da ekleyelim. çamaşır makinesinden nereye geldik amk. sonuç israfın önüne geçmektedir :)

  • anadil ile dini eğitimi bir tutan cahil beyanı.

    biraz insan tanıyın gezin görün. kabuğunuz içine tıkılıp türkiye'nin %99u müslüman safsatalarına inanmaktan oluyor tüm bunlar. insanları ötekileştirmekte olduğunuzun farkına varın.

    bir birey eğer sağlıklıysa herhangi bir dili konuşmak zorundadır ve konuşur. dolayısıyla bunun eğitimini de almalıdır. ama bir birey herhangi bir dine mensup olmak zorunda değildir. çocuğunu istediğin kursa gönderip istediğin eğitimi verirsin veya aldırırsın ancak bütün oğlanlar kızlar da aynısını alsınlar ı savunamazsın.

    evladıma ortaçağ öğretilerini içeren bir eğitim vermek istemediğimden rahatsızım. doğal olan da bu zaten. sen evladına sadece bu ortaçağ eğitimini vereceksen devlet okuluna gönderme o zaman. kuran kursu var hırtı var zırtı var.