hesabın var mı? giriş yap

  • bir tek benim dikkatimi çekmemiş bu detay..

    bu ne bereket? bu ne bolluk? yediniz, bitirdiniz, sömürdünüz lan ülkeyi!

    not: şu hareketi savunan da kusura bakmasın ama ağır eziktir.

  • aynı problem kopya adıyla günlük yaşantımıza sirayet etmiştir;
    zira sınavda önünüzde bir soru var ve doğru cevabı bilmiyorsunuz ama 5 şık var yani doğru cevabı bulma olasılığınız 1/5... ama o da ne öndeki arkadaşınız kıçını sağa kaydırdı ve siz onun cevap kağıdını gördünüz... ta taaa ama ya yanlış yaptıysa.. doğru olma ihtimali de söz konusu. ya yanlıştır ya doğrudur.. yani 1/2 şansınız var 1/2>1/5 direkman kopye çekilir

    not:7.5 senede bitirdim

  • --- 6x5 spoiler ---

    hodor meselesiyle ilgili ufak bir anektodu da aktarayim,

    3 yıl önce, michael ventrella diye bir eleman, bir konferansta george r. r. martin ile tanışır. konferansın yapıldığı yerde, martin ile birlikte aynı asansöre binerler. martin, asansörün düğmesine kendisi için basar ve diğer kişilere de hangi katı istediklerini sorar. sonra, ventrella'ya dönüp "hep bir asansör operatörü olmak istemişimdir" der. birlikte gülerler ve odalarına giderler.

    bir süre sonra, martin ile venrella tekrar asansörde karşılaşır ve aralarında şu diyalog geçer.

    + ben sanırım kitabınızdaki bir karaktere neden hodor adını verdiğiniz buldum.
    - öyle mi?
    + asansör operatörü olmak istediğinize dair sözleriniz üzerinde düşündüm. bence, hodor'un "hold the door" lafının kısası olduğu çok bariz.
    - (martin gülmeye başlar) gerçeğe ne kadar yakın olduğunu bilmiyorsun.

    bu da, ventrella'nın 2 yıl önceki blog postu.
    https://ventrellaquest.com/2014/04/20/got-got/
    --- spoiler ---

  • shohei imamura'nin 1963 yilinda cektigi izlerken bizi zaman zaman bayiltan ama sonlarina dogru tekrar tempo kazanan iki saati askin siyah beyaz filmi. filmde 1918 yilinda kirsal bir bolgede hayata gozlerini acan "tome" isimli kizin buyume evresi ve sonrasinda buyuk sehre yerlemesi ve orada hayatina devam etmesi zaman dilimleri halinde izleyiciye aktarilmistir. shohei imamura filmlerinde sikca rastlanan ensestlik bu filmdede kendini gosteriyor.yonetmen film boyunca ara ara goruntuyu dondurarak karakterlerinin konusmasina musaade etmis. ulkemizde "bocek kadin" olarakda bilinen filmin sonu ise ayri bir olaydir ki anlatmaya dilimizde kelimeler yetmez.

  • atatürk havalimanının yıkılması üzerine siz kime sordunuz temalı tweet’lerdir. kaynak

    --- spoiler ---

    1912’de kurulan, osmanlı’dan miras alınan, dünyanın ilk 10 havaalanından birini yıkıyorsunuz. insan babasının malını bile yıkacak olsa kardeşine, akrabasına, eşine, dostuna danışır. siz bu milletin servetini yıkarken kime danıştınız? seçilmiş belediye başkanına sormadınız+++

    siyasetçilerine sormadınız, akademisyenine sormadınız, sivil toplumuna sormadınız. 16 milyona sormadınız. kime sordunuz? ortak akla başvurmadan, millete sormadan bunca büyük bir milli serveti tahrip eden akıl istanbul’un kutsallarını da yıkar. +++

    mehmet akif’in dediği gibi “hadi gel yıkalım şu süleymaniye’yi desen, iki kazma iki kürek, iki de ırgat gerek. ancak hadi gel yapalım şunu geri desen, bir sinan, bir de süleyman gerek”. covid’i bahane edip pistin üstüne hastane yaptınız, içi bomboş.+++

    atatürk havalimanı’na özel yapılmış metro yatırımını, marmaray’ı boşa çıkardınız. şimdi havalimanını park yapacağım diyorsunuz ama şehrin kuzeyinde tam 136 katı büyüklüğünde bir alanda doğayı, tarımı, ormanı katledip, imara açıyorsunuz. +++

    niyetinizi iyi biliyoruz. iki dozer bir ekskavatörle hayat pahalılığını, işsizliği, geçim derdini unutturmak, milleti tahrik etmek ve kaos yaratmak istiyorsunuz. ama nafile! ne kadar çabalarsanız çabalayın millet bu tahriklere gelmeyecek, hiçbirimiz bu tuzağa düşmeyeceğiz! +++

    hala bir parça vatan, bir parça millet sevginiz, bir parça istanbul aşkınız kaldıysa, durun! kararı aziz millete bırakın.

    --- spoiler ---

    edit: spoiler

  • tarih: 2005 aralık
    yer: marmara üniversitesi
    kahramanlar: ege: (4 yaş)
    ilay : (2 yaş)
    romica: (yaşı mevzu bahis değil)

    (hem öğrenci hem anne olan romica, o günkü derse devamsızlık problemi yüzünden girmek zorundadır, şansa bakın, o gün çocuklarını satacak güvenilir bir yer bulamamıştır. mecburen çocukları da okula yanında getirir. bakacak gönüllü çok olmasına rağmen, bir derste çocukları emanet edecek kimseyi bulamaz, pişkinliğin dozunu arttırarak 2 ve 4 yaşlarındaki çocuklarını derse sokar.)

    hoca: evet, bugünkü konumuz vesaire...
    romica: ege, sakın yaramazlık yapma, sesini çıkarma, gürültü yapma yoksa öğretmen çok kızar, bizi dışarı atar.
    ege: tamam anne.
    romica: bak oğlum, çıt sesi bile duymak istemiyorum, burası merdivenli çok büyük bir sınıf ve en küçük bir ses yankı yapar tamam mı?
    ege: tamam anne, anne bana da kalem kağıt verir misin?
    romica: tamam, bak ses yapma sakın.
    ege: öf, tamam.

    (bir süre ders devam eder, sorun yoktur, zamanla sınıfta fısıldaşmaların dozu artar, boğuk bir gürültü hali vardır öğrenciler arasında, hoca istifini bozmadan dersi anlatmaya devam ederken ilay parmağı ile hocayı gösterir:)

    ilay: ayu bak!
    romica: şişt, sus!
    ilay: anne bak, ayyuğ!
    ege: (sınıftan atılma korkusu ile en yüksek höykürüşü ile ilay'a bağırır) ilay sus! öğretmen ders anlatıyor, konuşup durursan bizi sınıftan atar!
    ilay: ege, bak ayu!
    ege: ilay, sus diyorum sanaaa!!!! (amfide sesinin yankılanmasından sonra, bir sessizlik ve ardından gülüşmeler olur, öğrencilere döner, biraz hocaya yalakalık olsun diye, biraz da öğrencilerin konuşmalarından rahatsız olduğu için) siz de öğretmeninizi dinleyin, kendi kendinize konuşmayın, derslerinizi de çalışın! (anasının oğlu!)