hesabın var mı? giriş yap

  • dizideki murat karakteri * ile gökçeada'da kısa bir dönem aynı evi paylaşmıştım. sevgilisi gökçeada'da okuduğu için; haftasonları git-gel yapardı.

    sevgilisine evin anahtarını verdiği için; başka bir hatunla yakalanmıştı gerizekalı. kıçına tekmeyi yiyince bütün faturalar ve kira üzerime kaldı. adam resmen kendini oynamış. bundan 7 sene önce de beceriksizdi, dizide de beceriksiz.
    ayrıca bana hâla 110 tl borcu var..

  • 1944'te kurulan ve bazı değişikliklere rağmen halen daha dünyada geçerli olan uluslararası para sistemidir. sistemin ana düzenleyicisi ımf olduğu için bu sisteme ımf sistemi de denmektedir.

    bu sisteme göre abd dışındaki tüm üyeler ulusal paralarının değerini abd dolarına endeklemişlerdi. abd ise kendi parasını altına endekslemişti: 1 ons altın=35 abd doları ayrıca, ülkeler ellerindeki dolarları abd'ye verdiklerinde, abd buradaki parite üzerinden onların dolarlarını altına çevirmeyi garanti ediyordu. ulusal paraların dolar karşısında dalgalanmasına izin verilmeyecek, hükümetler yapacakları müdahaleler ile bu dalgalanmayı önleyeceklerdi. aşağı veya yukarı yönlü %1 den fazla dalgalanmayacaktı. ülkeler dış ticaret açığı verdiklerinde öncelikle para politikası ve maliye politikası uygulayacaklar, devalüasyon veya revalüasyon gibi önlemlere ancak istisnai olarak ve ımf'nin izniyle başvuracaklardı.

    sistemde ımf'nin başlıca görevi, dış açık veren ülkelere kısa süreli kredi sağlamaktı. açık yine de giderilememişse devalüasyon yapma izni vermekti. ancak, uygulamada ımf katı davranmamış, dış açık veren ülkelere kredi açtığında öncelikle devalüasyon yaptırtmıştır.

    bu sistem 1960’lardan sonra tıkandı, çünkü spekülatörler hayvan gibi altına hücum etti, dolar bulan doğruca amerikan merkez bankasına koşup altın talep etti. bu yükü daha fazla kaldıramayan abd 1971’de rest çekti. 18 aralık 1971’de smithsonian kararları ile bir takım radikal önlemler aldı. örneğin; %1 olan dalgalanma marjı %2,5 a çıkarıldı, 1ons altın=35 dolardan 38 dolara yükseltildi. ulusal paraların dolara, doların da altına endeksli olması yine de devam ettirildi.
    bu anlaşma sonrası abd başkanı nixon "doların bundan sonra bir daha devaüle edilmeyeceğini taahhüt ediyorum" demiştir

    ancak, spekülatörleri yine durduramadı bu kararlar, altına saldırı devam etti. 1973’te endeksleme sistemi iflas etti. çünkü nixon'un taahhüdü ancak 1,5 sene geçerli olabilmişti, abd tekrar devalüasyon yapmış, 1 ons altın=42,2 dolar yapılmıştı. bu tarihte sanayileşmiş ülkeler ulusal paralarını dolara endekslemeye son verdiler. sistem bazı değişiklerle halen daha devam etmektedir.

  • yani bizim en iyi okullarımız olan fen liselerinin seviyesi bile japonya ve estonya'nın ortalama okullarının gerisinde kalıyor olarak da okunabilecek talihsiz açıklama.

    evet, ben bir kötü niyetli alt metin avcısıyım.

  • ölü yemeyi bilmem de, yamyamlık mantıklı zaten.

    şöyle ki; hem insan sayısını azaltarak fazla nüfusa, hem de yeni bir besin kaynağı ekleyerek açlığa karşı bir çözüm.

    buradaki tek soru; kimlerin yeneceği. daha önce de yazmıştım bir yerlere, burada şu mantık yürütülmeli; biz genel olarak ot obur canlıları yiyoruz biliyorsunuz sindirim sistemimiz buna daha elverişli. dolayısıyla veganları yiyelim derim ben.

  • 50. yılını dolduran the beatlesın 11. stüdyo albümü ve şaheseri. albümün kapağı bile 50 yıldır başlı başına bir efsane haline gelmiştir. come together, here comes the sun, something gibi oldukça bilindik beatles şarkılarını bulundurmasının yanı sıra i want you (she's so heavy) ve oh! darling gibi daha gölgede kalmış ama bir o kadar kaliteli şarkıları da bünyesinde barındırır. ayrıca albüm bir bütün olarak dinlendiğinde you never give me your money şarkısından her majesty'e kadar akar gider. dağılmasalardı daha ne güzel şarkılar dinlerdik burukluğunu da yaşatır.

  • bu tarz karakter sahibi insanları popüler yapan kişiler düşünsün.. eskiden sanatçının da insan olanı sevilirdi.. seyirciden izin alıp ceketini çıkaran sanatçılar gördü bu ülke..