hesabın var mı? giriş yap

  • hastanede doktora karşı sesini çıkaramayan, yakınlarına randevusuz baksın diye doktora el pençe duran tekniker gelmiş burada doktorlar zam alamayacak diye keyifli keyifli ışık hızıyla başlık açıyor.

    doktorlar kendine yetecek parayı bulur da senin bu fakir ruhun asla doymaz.

    resmen doktorla 2 senelik eğitim almış adamı bir görüyorlar. birinin yokluğu var birinden atanmayı bekleyen binlerce kişi var.

  • "şimdi çıkmış geçenlerde birisi, elinde de gitar, biliyorsunuz bunlar gitar çalar, bağlama nedir bilmezler, ağzında da mızıka, diyor ki senin savcın varsa benim de bilmemnem var. ya sen kimsin ya. sen kimsin. bi de bana diktatör diyorlar, ben diktatör olsam sen cıkıp orada o lafları edebilir misin." putin.

  • gururumuz mete'nin başarısıdır. istanbul okçuluk kulübü çıkışlıdır.
    okçular vakfı ile hiçbir ilgisi olmaması ayrı bir sevinç kaynağıdır. şimdiden başarısını üstüne çekeceklere önbilgidir.

    tebrikler!

  • ruhun takatsizliğindendir. ya da anlatmaya nasıl başlanacağı konusunda bocalarken, zaman kaybetme sonucu ortaya çıkan eylemdir.
    anlatsan da hiçbir şeyin değişmeyeceği ihtimali ile her şeyin kötüleşebileceği olasılığı arasında kalırsın bazen, sonra susarsın.
    anlatmamak, konuşmamak, içini dökmekten daha iyi bir fikirmiş gibi gelir. sonra bir bakarsın sustuğun her kelime içinde büyüdükçe mutsuz, huzursuz bir insan olup çıkmışsın. bir zaman sonra söyleyeceklerini unuttuysan ne ala, nitekim söyleyeceklerinin çok da kaydadeğer şeyler olmadığını gösterir bu. ama içinde tutup biriktiriyorsan, söyleyemediklerin sinirini bozmaya, canını yakmaya başlar.
    sonuç olarak, söylenmek istenen her neyse, saçma sapan bir şey olmamak koşuluyla, söylenilip kurtulunması en doğrusu sanırım...

    (bkz: avaz avaz susmak)

  • çocukluğunda zorbalık yaşayan, boktan ailelere sahip olan ve iyi eğitim imkanı da sunulmayan (veya hiç olmazsa kendi kendine bu fırsatı yarat(a)mayan) bireyler er geç tanık olduğu dehşet manzaralarını içinde bulunduğu topluma geri yaşatır.

    bu açıdan bakarsak sert hatta gaddarca olacak ama diyebiliriz ki "yarın ananı bacını bıçaklayacak mülteci çocuklar için fazla endişeleniyorsun". maalesef ki onlara berrak zihinlerini geri kazandırmak imkansıza yakın. haşere gibi üreyip senin değerlerine kafa tutacaklar, olacak olan bu.

    bunun dışında "savaş nasıl bir vahşettir aklım almıyor" kısmına katılıyorum. sadece diyorum ki "orada kaybettikleri savaşı burada tetikleyecekler"

    buna razıysan ok, gitmesinler. ama umalım ki günün birinde bize sıkmasınlar.

  • nezaket gösterilip günaydın diye mesaj atılmaz saçmalamayın artık. normal bir arkadaşınıza sabah uyanıp günaydın diye mesaj mı atıyorsunuz.

  • seçime kadar; ortamlarda otomobil üreteceğiz dersin kim bilecek.

    bu seçim petrol bulunmadı. altın, bor madenleri keşfedilmedi. onun yerine uçak ürettik, otomobil ürettik. hamdolsun yine yalanlarla dolanlarla bir kampanya yürüttük.

    debe editi: debe editi ile ilgili bir anket var. bunun için oyunuzu kullanın.
    #51859779

  • kodumunun oyununda nasıl yürünür çözemedim bir türlü. yollara tıklıyom tıklıyom daire çıkıyor ama yürüyemiyorum. bir el atın lütfen.

    edit: gerçekten yürümek gerekiyormuş sağolun.

  • seneler önce bir furya vardı hani, "ünlülerin maç izleyişleri" diye, sanırsam zamane televolesi (ki o zamanlar spor ağırlıklıydı) önemli maçlarda ünlüleri evlerinde, cafelerde vs. maçı seyrederken çekip yayınlardı. böyle boş, böyle anlamsız bir konseptti.

    yine bu tür programlardan biri, kameraya alınan kişi ise bu sefer "müslüm gürses"... 3 büyüklerden biri avrupa takımının tekine karşı oynuyor, bir kahvehane dolusu insanla beraber maçı tüm dinginliğiyle müslüm gürses de izliyor.

    bizim takım bir noktada atağa kalkıyor, tüm kahvehane ahalisinde heyecan dorukta -müslüm baba sakinliğini koruyor-. atak devam ediyor, millet ayaklanıyor...ve en sonunda gol oluyor.
    ...herkes çığlık çığlığa, ayakta, birbirine sarılıyor, tezahuratlardı, haralasıydı, güreleseydi... lakin müslüm gürses hala oturuyor.?

    neden sonra, golden yaklaşık 1 dakika geçmişken, millet sakinleşip yerine oturmaya başlıyor, ve yüzünde hafif bir gülümsemeyle müslüm gürses o efsanevi repliğini sarfediyor:

    "evet, gol..."