hesabın var mı? giriş yap

  • bakın, lütfen kulak verin bana:

    ak parti'ye oy verdiğini bildiğiniz, emin olduğunuz insanlar ortalama 3 ay içerisinde ağlayıp sızlanmaya ve muhtemelen sizden para istemeye başlayacaklar.

    bu durumda ne yapacağınız önemli:

    benim tavsiyem sakın ola seçimlerini eleştirmeyin. siz de zor durumda olduğunuzu söyleyin, yardımcı olamayacağınızı ifade edin. daha iyi olacak inşallah deyin. ama dalga geçer gibi değil. gerçekten inanarak...

    bu insanların karşısında bir blok olmayın, birleşmesinler. yavaş yavaş kendilerini tüketsinler, birbirlerinden uzakkaşsınlar. kayıtsız kalın.

    hiçbir şekilde siyasi bir tartışmaya girmeyin, fikirlerinizi sorarlarsa "ben bu işlerden pek anlamıyorum." deyin geçin.

    doğru bildiğimizi söylemek işe yaramadı. artık bu insanlarla konuşmayalım, kulaklarımızı da tıkayalım.

  • üç arkadaşım bozcaada'da, ıssız sandıkları bir koyda denemişler bunu. tabi sonrasında tepelerde bir izdiham, insan seli, kalabalık falan derken kızlar üstlerini giyene kadar adanın o tarafı 28 cm daha denize gömülmüş.

  • site ismi bile gelinin kafa yapısını ele veriyor. yani sadece seherin düğün var. eşi olacak adamın düğünü yok. yani ata denilen eleman sadece küççük prensesimizin düğün sponsoru. onun için site adında anılmasına gerek yok. çünkü seher evleniyor. seher ulan işte.. gelin evlensin yeter, gerisi teferruat zaten.

  • bugün yıldızdağı kayak merkezinde gerçekleşmesi beklenen ve haftalar öncesinden duyurulan, ilan panolarına asılan sivas konserine, konser alanında olmasına rağmen soğuğu bahane ederek sahneye çıkmayan, profesyonellikten uzak davranan kişinin sebep olduğu rezalettir. sivas'ta ocak ayında nasıl bir hava bekliyordu da vazgeçti acaba? hayatında hiç konsere gitmemiş, hiç kayak merkezi görmemiş yüzlerce çocuk otobüslerle 60 km yol gittiler, saatlerce soğukta beklediler ama beyefendi üşümekten korktuğu için sahneye çıkmadı. görsel böylelerini şımartıp para kazandırmamak lazım.

    çocuktu lan gelenler, belki bir daha hiç böyle bir imkan bulamayacak. ne hevesle, ne heyecanla beklediler bugünü.

    ön edit: bazıları bu havada konser mi olur, karda sahneye mi çıksınlar diye konuşuyor. 3 hafta önce 25-26 aralık tarihlerinde reynmen, tuğçe kandemir vs geldiler hava -25 idi, yılın en soğuk günleriydi. paşalar gibi çıktı işlerini yaptılar, alkışlandı gittiler. diyelim ki teknik sorun var; illa müzik gerekmez, eline mikrofonu alıp kısa bir konuşma yapmak, bir özür dilemek, en sevilen bir şarkısını çalgısız da olsa söylemek bu kadar zor muydu? gelenlere saygısızlık değil mi bu? bu havada sahneye çıkılmaz demiş. playback teklifini dahil kabul etmedi. hala gelmiş sabunluyorsunuz.

    edit: arkadaşlar, konser halka açık, ücretsiz
    bir konserdi. valilik bütçesiyle, çocuklara ocak ayı etkinliği şeklinde düzenlendi ve herkese açıktı.

    rider falan bilmem ama kendisini bekleyen o kadar insan varken, hiç yoksa çıkıp, eline mikrofonu alıp bir iki kelam edebilirdi, etmedi. sahneye hiç çıkmadı.

    kayak merkezi, yani sivas valiliği de konuyla ilgili açıklama yaptı;

    twitter

    --- spoiler ---

    1- kamuoyuna duyurulur
    saygıdeğer misafirlerimiz sizlerin güzel bir zaman geçirmeniz amacıyla soğuğa rağmen ekipler dün geceden beri çalışarak sahne kurulumları gerçekleştirilmiştir.

    şehrimizin güzel sanatlar lisesi öğrencileri aynı şartlarda ve aynı teknik ekipmanlarla,başarıyla konser icra etttiler. maalesef konser saatinden 1 saat geçmesine rağmen sahneye çıkılmamış olup kar yağışı bahane edilerek..

    3- kullanacakları cihazların kıymetinden bahsetmişler bu zor şartlarda konser için tesisimize gelen misafirlerimizi üzmüşler ve tepkisini çekmişlerdir. bizler programın icra edilebilmesi için playback dahil alternatif tekliflerde bulunmamıza rağmen tarafımıza izahı yapılamayan..

    4- teknik eksiklikten dolayı programın yapılamaması açıklaması, şartları zorlamalarına rağmen sahneye çıkamadıkları açıklaması tamamen çarpıtmadan ibarettir. çünkü cihaz ayarları için sahneye dahi çıkılmamıştır..

    5- bu durum gösterdi ki bundan sonraki her türlü organizasyonumuzda topluma ve hayranlarına daha fazla saygı duyan, cihazlarından çok sevenlerine değer veren, zaman ayırarak etkinliklere gelen sevenlerine saygı duyan sanatçılarımızla sizlerin karşısında olacağız.

    tekrar saygı ile sizlerden özür dileriz.

    --- spoiler ---

  • bu dizi her ne kadar bir kadın dizisi gibi görünse de bence kesinlikle erkeklerin izlemesi gereken bir dizi. sadece baş kahramanı kadın olduğu için değil bizzat o baş kahramanı oynayan kadın tarafından kaleme alınıp feminist damarını kesinlikle çatlatmadan ama aynı zamanda erkek egemen alana yaranmaya çalışmadan ve en önemlisi kadınlara dair oldukça önemli, değerli küçük saptamaları erkeklerin gözüne sokmadan, olup bitenle inceden inceye dalga geçme becerisini bir an için bile yitirmeyen enerjisi yüzünden. üstelik bunu feminazi bir damarla dilediğince sömürebilecek bir sürü imkana sahipken. kahramanımızın dördüncü duvarı yıkıp izleyicisiyle temas kurduğu her sahnede kadın/erkek ve genel olarak insan ilişkilerine dair bastırılmış, ehlileştirilmiş, hizaya sokulmuş tavır ve davranışların sağlaması yapılıyor harika bir şekilde. ama kesinlikle erkeklere ya da bir kesime yönelik eleştiri, mızmızlanma, hayfılanma vs olmadan.

    neşeli, enerjik, mutlu, esprili görüntülerin ardına gizlenmiş o küçük, sevimli, duyarlı ama yine de mutsuz kadınların (ya da genel olarak insanların) iç sesi yükseliyor sürekli phoebe waller-bridge'ın canlandırdığı karakterden. harika bir dengesi var dizinin. ülkemizde neredeyse herkesin sosyal medyadan kendine dönük yarattığı karakterli, iyi, naif, zeki, esprili, vicdanlı, ahlaklı bıla bıla'' ama yine de hor görülen, dışlanan, haksızlığa uğrayan, iyiliği, güzelliği görmezden gelinen bıla bıla..'' insan modelinin karşılığı adeta (sosyal medyada öyle dersin kim bilecek) fleabag . ama bunda herhangi bir yerinme, övünme ve istismar yok. ben en çok bu normalliğini sevdim karakterin.

    hafif komedisine iliştirdiği hafif, insani trajedisiyle ''o olmak' düşüncesini izleyicisine bu denli gösterişsiz ve incelikli şekilde geçirebilmesi takdire şayan. kendi adıma bayıldım. phoebe waller-bridge'in oyunculuğundan bir an bile aksamayan tanıdık ama ayrıntılarda öldürücü yazarlığına kadar her şeyine bayıldım. umarım ikinci sezonu bir an önce gelir.