hesabın var mı? giriş yap

  • benim küçük kız bu.
    sanırsın babasının malı.
    öyle sert kapatıyor ki sıpa, içim gidiyor.
    sonunda "papı papandı baba" deyince canı sağolsun diyorum.

  • başıma çok gelendir. neyse ki ayfer tunç'un konuyla ilgili açıklamasında büyük bir teselli buldum:

    "okuduğum kitapların içeriğini unuttuğum için kendimi kötü hissettiğim çok olmuştur. hatta yeterince derinlemesine okuyamadım mı diye de çok hayıflanmışımdır. halbuki okuduğumuz kitaplar dönüşerek deneyimlerimizde açığa çıkar. yani onlarca hikaye, karakter ve halleri, bir gün bilinçli ya da bilinçsiz olarak sözlerimizde, reaksiyonlarımızda ve diğer bütün tavırlarımızda görünür hale gelir. yediğimiz havuç sindirildiğinde nasıl havuç formuyla kalmıyorsa, okuduğumuz kitaplar da sindirilir ve bir şekilde hayatımızın yansımalarına imzasını atar.. bizim bunu fark etmiyor oluşumuzun bir önemi yoktur.."

  • bu iddia ofisteki milli iradeye saygısızlıktır. erkekseniz ofise bir sandık kurun ve görün bakalım çalınmış mı çalınmamış mı? buna ofis halkı karar vermeli. milli irade karar vermeli.

  • şu maçta bile acaba tur gelir mi dedirtebiliyorsa galatasaray, bize tebrik etmek düşer. helal olsun.

    dipnot: bronşlarıma kadar fenerbahçeliyim.

  • tatil icin ka$'a gidilir. varis saati gec oldugundan pansiyon ayarlamakla vakit kaybedilmez ve derhal kas maviye dalinir. bar kapaninca uyumak icin arabaya gidilir. arabada uyumaya calisilir ama sicaktan dolayi mumkun olmaz. vietkong arabanin ustune cikar ve uyur.

    vietkong durtulerek uyandirilir. 3 adet ekip arabasi ve bir dunya polis arabanin etrafindadir.

    polis: beyefendi neden arabanin ustunde yatiyorsunuz?

    vietkong: sicak?

    polis: ama ihbar geldi, arabanin ustune adam dusmus diye?

    vietkong: yok dusmedim. du$sem burasi gocerdi. (dogrulup kaportaya bakar) aslinda biraz da gocmus gibi ama du$sem daha cok gocerdi.

    polis: beyefendi kimliginize bakabilir miyiz?

    vietkong: tabi, buyrun.

    polisler gider, vietkong uyumaya devam eder.

  • adını vermek istemeyen bir eski sevgili ile sushiciye gitme planları yapılmaktadır.

    avibes: bu bluz nasıl sence? yakası fazla mı açık?
    saruman: bi bakalım. kısa saç, mavi göz, dekolte bir giyim tarzı ve çiğ balık. valla film yıldızı sanıcaklar.
    avibes: kim sanıcaklar be?
    saruman: gollum!

  • spor ayakkabı; gerek sporun gerektirdiği aktivitelerin yarattığı streslere karşı koyabilme gerekse de müsabaka sırasında maksimum potansiyel elde edebilme açısından oldukça önem taşımaktadır. doğru ayakkabı; sporcuda ek sorun yaratmadığı gibi, varolan veya doğabilecek sorunlara da çözüm getirme özelliğine sahip olmalıdır.
    herşeyin en’i olan ayakkabı yoktur. alınan en iyi ayakkabı bile tabanından başlayarak bozulacaktır. 500-1000km koştuktan sonra ayakkabının değiştirilmesi gerekmektedir. öncelikli olan, ayakkabının ayak biomekaniğine uygun olmasıdır.
    ayakkabı almanın kolay reçetesi yoktur; en önemli kriter rahat hissetmektir. en pahalı ayakkabı, hiçbir zaman en iyi ayakkabı demek değildir. ayakkabı seçiminde, yapılacak sportif faaliyet mutlaka göz önünde bulundurulup, alınacak ayakkabı, öncesinde mutlaka denenmelidir.
    ayakkabılar spora özgü olarak 7 grupta toplanmışlardır;
    1.koşu, antreman ve yürüyüş
    2.kort sporları (tenis, basketbol, voleybol)
    3.atletizm
    4.saha sporları (futbol)
    5.kış sporları
    6.açıkhava sporları
    7.özel sporlar
    ayakkabı seçiminde bizlere yardımcı olabilecek ipuçları;
    *ayakkabı içinde parmaklarımızı rahatça oynatabilmeliyiz
    *topuğumuz ayakkabı içinde sağlam oturmalı ve aşağı-yukarı kaymamalıdır
    *ayakkabı alırken, sürekli yaptığımız sporu yaparken giyeceğimiz çorabı giymeliyiz.
    *ayağımızın en uzun parmağının ucu ile ayakkabının ucu arasında bir parmak eni kadar mesafe olmalıdır
    *ayağımız yanlardan taşmamalıdır
    *ayakkabıyı, günün sonunda ayağımız en şiş durumdayken denemeliyiz
    *ayakkabının her ikisini birden giyerek, mağazanın içinde dolaşmalıyız
    *her zaman o anda rahat hissettiğimiz ayakkabıyı almalı, ayakkabının daha sonra rahatlayacağını düşünmemeliyiz.
    *eğer herhangi bir spor ile haftada 3 defadan uğraşıyorsanız, o spora özgü ayakkabıları kullanmalıyız
    rüştü nuran (http://www.basketbolhakemleri.com/…sporayakkabi.htm)

  • "biz evlenmeden önce elele tutusmaya utanırdık " diyen teyzeler, zaten 14 yaşında evleniyormuşsunuz 5 yaşında da elletmeyiverin artık.

    haklımı ne bilemedim ki.