ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
27 şubat 2022 ukrayna dışişleri bakanı açıklaması
cumhurbaşkanlığına 14 yeni araç kiralanma müjdesi
-
biz bize yeteriz kampanyası kapsamında verilen müjdedir.
evet sevgili çokomeller, cumhurbaşkanlığımızın ihtiyaçları doğrultusunda dokuz adet dizel binek araç, üç adet dizel minibüs, iki adet dizel ticari kamyonet kiralama ihalesi yapılacak.
ihale 7 mayıs 2020'de yapılacak.
o yüzden 7 mayıs'a kadar sms göndermeye devam edelim, sonuçta bunu şahsına almıyor adam, siz seçilin siz kullanın değil mi?
ihale ile ilgili detaylara şuradan ulaşabilirsiniz;
https://ekap.kik.gov.tr/…rtak/ihalearama/index.html
ben ekran görüntüsünü koyayım;
https://i.ibb.co/…aex-rdl-format-jpg-name-small.jpg
vatana millete hayırlı olsun.
işte güşlü türkiye...
edit: ilave belgeler;
https://i.ibb.co/…aao-wv1-format-jpg-name-small.jpg
https://i.ibb.co/…-aa9-05-format-png-name-small.png
istiklal marşı ırkçı bir dayatmadır
-
mecliste barış için bulunduğunu iddia edenlerin ülkece kabul edilmiş ortak değerler konusundaki görüşünü yansıtan saçmalık.
elemanlar hala, marş, bayrak olayından çıkamadılar ama barış getirecekler... zaten açıklamada vurgulanan ayakta dinledik kısmıda, hani "ayağa kalktığımıza dua edin" gibi bir şey olmuş.
yakışır.
sabah gazetesinin kuponla verdiği müzik seti
prenses gibi yetiştirilen kız
-
çocuk merkezli aileler tarafından üretilen bir model.
* doğum yeri, kütük şeysi, vatandaşlık vs. gibi detayları planlanır mümkünse yurtdışında falan doğurulur.
* sonra yurda dönülür, boyu posu eksik kalmasın diye doktorlarla, diyetisyenlerle, hizmetçilerle, dadılarla büyütülür.
* namı almış yürümüş kolejlerden birine kreşten sokulur, liseden çıkarılır.
* namı almış yürümüş özel üniversitelerden en birincisine sokulur. zira diğerleri ona layık değildir. hele devlet üniversitelerinin hiç şansı yok.
* asla yurtta falan okutulmaz.
* mecburi hizmet, tayin gerektiren meslekleri tercih etmesine izin verilmez. doğuya falan asla gidemez.
* koca arama yaşları gelene kadar saraydan ayrılmaz.
* saray sabittir. kız eşşek kadar oluncaya dek şehir değiştirilmez, mümkünse hiç taşınılmaz. küçük yaşta sık sık okul değiştirmek, genç yaşta arkadaş çevresi değiştirmek vb. şeyler psikolojik minik travmalar yaratabilir diye prensesimiz korunur bu tip olaylardan.
* çünkü "bizim kızımız biraz şeydir, o öyle şeyleri beceremez, yapamaz"... (evet, prenses yetiştiren bir aileden ben bunu duydum)
* namı almış yürümüş şirketlerden birine sokulur. modaya uymak, kariyer havasına bürünmek lazım tabii...
* yurtdışında masterla falan avunmak istiyorsa ona izin verilebilir. çünkü zaten orada yerleşik bi amca, bi teyze, bi kuzen, bi bişii vardır. ama prensesimiz sanki sap sap yaşıyormuş, kimseleri tanımıyormuş, kendi ayaklarının üstünde duruyormuş gibi havalara bürünür. (bkz: çaktırma pampa)
* yaşadığı steril ortamda, yine prens gibi yetiştirilmiş bir erkekle tanışır ve evlenir. (ya da arkadaş vasıtası, aile çevresi ayaklarına bildiğin modern görücü usulü tanıştırılır, evlendirilir)
* çocuk da yapar kariyer de... ama arada çocuklarını yetiştirmek için uzun molalar verir.
* yeni prensler ve prensesler yetiştirir.
vatana millete hayırlı olsun...
vücut geliştirme ile ilgili yanılgılar
kaldırım mühendisi
-
1986 yılında van'a tayin edilmiştim. daha doğrusu sürülmüştüm..1987 de siyasi yasaklıların (demirel,ecevit vs) yasaklarının kaldırılması için referandum yapılacaktı. turgut özal yasakların devamından yanaydı. bu nedenle anap yasaklar lehinde , muhalefet ve hüsamettin cindoruk aleyhte propaganda yapıyorlardı. hüsamettin cindoruk vanda miting yaparken özal için “kaldırım mühendisi”demişti.o dönemde de kraldan fazla kralcı savcılar vardı. hemen başbakana hakaret suçundan cindoruk hakkında dava açtılar.özal da müşteki müdahil oldu. bu davaya ben bakıyordum.
van başsavcısına uğramıştım. odasında otururken telefon çaldı. adalet bakanlığı
müsteşarı arıyormuş.bir süre konuştuktan sonra “davaya bakan hakim şimdi yanımda isterseniz ona sorun” dedi. telefonu aldım kendimi takdim ettim. “ bizim dava ne oldu” dedi. şaşırdım. “sizin davanızı anlayamadım”dedim. “canım sayın başbakanımızın davası “dedi. bu derece taraf tutan bir müsteşar olacağını tahmin etmezdim. ( sonradan neleri gördük). biraz atıştık. sonuçta dava sonuçlandı.savcı temyiz etti. yargıtay beraet kararını tasdik etti.
yani bu söz, yargı kararına göre hakaret değildir.
çocukken öğrenince ufku iki katına çıkaran şeyler
-
çocukken ilk kez öğrenildiğinde "vay be" dedirten, insanı şaşırtan ama bazen de insanı hayal kırıklığına uğratan şeylerdir.
-amerikan güreşinin kolpa olması.
-münir özkul ile adile naşit'in gerçek hayatta evli olmaması.
-dünya'da herkesin türkçe konuşmaması; aksine çeşit çeşit dillerin konuşulması.
-büyük şehirden ve ışık kirliliğinden uzaklaştıkça gökyüzünde daha çok yıldız gözükmesi.
-birden fazla tv kanalının olabilmesi (80'lerde büyüyenler için)
-istisnasız herkesin bir gün ölecek olduğu gerçeği.
-insanların eşeyli üreme yapması ve çocukları dünya'ya leyleklerin getirmemesi.
-noel babanın yalan olması.
-dünyanın çeşitli yerlerinde farklı saatlerin yaşandığı ve bir ülkede gündüzken başka bir ülkede gece olabileceği gerçeği.
-tom'un jerry'i, coyote'nin road runner'i hiçbir zaman yakalayamayacak olması. çizgi filmlerin aksine gerçek hayatta her zaman iyilerin kazanmaması.
-bir arabanın hız panelinde 220 yazması o arabanın 220 km hızla gidebileceği anlamına gelmemesi.
-banknotların farklı değerlere sahip olması. yani 5 tane 1 liralık banknotla 1 tane 5 liralık banknotla aynı değere sahip olması. eskiden "ben sana 5 tane para vereyim (5 lira) sen bana 1 tane para ver (10 lira)" diye küçük çocuklar kandırılırdı.
dünyanın en kısa ve hüzünlü şiiri
eşlerin kazandığı parayı ortaya koymaması
-
genelde ana kazananın (ki genelde erkek olur) evin tüm masraflarını kazanıp, yan gelirin (genelde kadın olur) aldığı maaşı kendi kredi kartına yatırmasıyla ortaya koyacak bir şeyin kalmamasında oluşur. yani ben en azından evliyken öyleydi. hanımefendi 200 liralık mascara kullanırken ben arka tarafta arkadaşlarımla çay içecek parayı bulamadığım günlere vesile olmuştur. büyük dengesizliktir. kazandığın para eşit olmayabilir ama o oranda yükün altına girilmelidir.yıpratıcı
edit: boşandım yahu
ssg ölürse yerine kim geçecek sorunsalı
-
onun gibi bir lider gelemeyeceği için olmayan sorunsaldır.
hem ölse yerine kim gelecek abi, kılıçdaroğlu mu ?
adamda liderlik vasfı yok bi kere.