ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fatih terim'in mourinho ile konuştuğu dil
-
eğer portekizce konuşmuşsa, hamit'i alacağım derken selçuk'u satmış olabilir.
japonya'da 25 saniye erken kalkan tren skandalı
-
resmen skandal. tam anlamıyla rezillik. allah'a binlercebin şükürler olsun ki bizim buralarda böyle şeyler yaşanmıyor. bir de çıkmış yetkililer özür dilemiş yüzsüzler... tü sıfatınıza sizin.
canlıların en çöp elementlerden oluşması
-
kainatın en varoş galaksisinde olmamızla alakalı. adı bile samanyolu düşün.
türkiye'de güzel kızların çok az olmasının sebebi
-
görücü usulü ile doğal seleksiyonun önüne geçilip, aşk çocuklarının doğmasının engellenmesidir.
ilkokul numarasını unutmamak
-
tamam la inandık. numaraları yazmanıza gerek yok. girmiş başlığa sadece 212 yazmış adam. aferin, otur, 5
unutmuşsun abi 202 olacaktı o mu dememizi bekliyor acaba
ya da numaranızın kaç olduğunu bütün türkiye'nin merak mı ettiğini düşünüyorsunuz nedir
(bkz: birinci tekil şahsın sözlükteki yeri)
tanım: yalnızca aynştaynların yapabileceği eylem
israil'in lod şehrinde hakimiyeti kaybetmesi
-
aynı görüntü 2 saat önce"filistinlilerin arabalarını yakıyorlar" diye servis edildi şimdi filistinliler israillilerin arabasını yakıyor deniliyor.
bir karar vermeniz lazım ama kim kimi koparıyor.
ayrıca bu gülerek haber yapılacak bir şey değil, ortada mucize yok, o gençleri öyle gaza getirerek yarin israilin tankına, silahına kurban etmeyin.
celal şengör'ün kütüphanesi
-
"bu kütüphane eyvallah. peki benim evdeki ne oluyor lan?" sorusunu solduran başlıktır efendim. kitap, bilgi arsızı bir insansanız, izlemeyeniz. hasetinizden çatlayabilirsiniz.
moulin rouge
-
uzun zaman sonra tekrar izleyip , sonra neden bu acıyı çektirdim kendime dediğim müstesna film... filmlerde aşırı duygulanan kişilere son 45 dakikasını önermiyorum. sonunda depresyon battaniyesi kahve bir büyük rulo havluyla kendinizi bulmanız mümküdür.
(bkz: fok balıkları çok yalnız)
bedeli 15 temmuz'da ödendi deyip alışveriş yapmak
-
dün gerçekleştirdiğim harikulade eylem. marketten alacağımı aldım, kasaya geldim. kasiyer "x liri ifindim" dedi, anlamamış gibi tekrar sordum. yine "x liri ifindim" dedi. göğsüm dik bir şekilde, tok bi sesle "bunun bedeli 15 temmuz'da ödendi" diyerek poşetleri aldım çıktım. arkamdan "ama nasıl olur" diye seslendi. ben de "ne feto'cu musun yoksa? " diye bağırdıktan sonra öfkeli bir kalabalık kendisine doğru koşmaya başlamıştı bile. ben de aynı mağrur ifade ile osmanlı tuğralı doblo'ma binip yoluma koyuldum.
bu millete bir daha darbe yapamayacaksınız alçaklar!
mauro icardi
-
türkiye'ye gelince terkedildiği için türk statüsünde oynaması gereken futbolcu.
ercan taner
klima kumandasındaki kar ve güneş işaretleri
-
vertical'la horizontal'dan daha fazla karıştırdığım işaretlerdir.
"kar=kış modu(ısıtır) - güneş=yaz modu(serinletir)" de
"kar=soğutma modu(serinletir) - güneş=ısıtma modu(ısıtır)" da olabilir gibi geliyor ve bu farklı iki durumda klimanın yaptığı işin tanımı taban tabana zıt oluyor.
her iki fonksiyonun sıcaklık aralıklarının da aynı olması (16-30) durumu iyice karıştırıyor. 30 dereceye soğutmak diye bişi olamayacağı için, soğutma fonksiyonu 24'ten yukarısına çıkamasa mesela anlamak daha kolay olurdu.
ha zaten en nihayetinde seçtiğim dereceye getireceksen o zaman da iki mod koymanın ne anlamı kalıyor?
(belki bu iki mod arasında sıcaklıktan daha başka fonksiyonel farklılıklar da vardır ama çoğu klimada öyle bi özellik olması yönünde bi umudum yok.)
vertical limit gibi bi şifre lazım...
edit: yalnız olmamak iyiymiş. ama özelden "kar tabi ki kış modudur amk mal mısın?" yazanlarla "ahah mal değneği kar tabi ki soğutmaktır" yazanları birbiriyle eşleştirip izlemek istiyorum... sadeleşsinler kendi aralarında. iyi olan kazansın...
(cevap “kar sembolü soğutur” olarak netleşti)