hesabın var mı? giriş yap

  • yakın gelecekte olası gelmeyen olay. eğer gerçekten öyle olsaydı, yerel radyolar kapanırdı. radyoyu diri tutan, insanların paylaşma ihtiyacı. yani radyoyu açtığında teoride 85 milyon insanla aynı anda, aynı şeyi dinliyor olabilirsin mesela. spotify ya da benzerleri etkileşimi sağlamaya çalışıyor ama radyodaki gibi aynı anda milyonlarca kişinin aynı şeyi dinlemesi hissini sağlayamaz. aynı şeyler insanın muhabbet ihtiyacı için de geçerli. podcast olayı canlı yayınlanan bir radyo programının yerini tutmaz. hatta programın radyodan yayınlanan tekrarının yerini bile tutamaz. daha kamyon şöforleri, dolmuşlar, yaşlılar, köyde yaşayanlar, akıllı telefona sahip olmayanlar, arabasında teyp olanlar gibi nice grup insan radyo müdavimi.

    tabi itiraf etmek gereken şey, radyo kültürünün zayıflaması olabilir. o da normal, çöplerde bile tüplü televizyon bulabildiğin, youtube, netflix gibi binbir türlü izlence ortamının olduğu bir durumda, spotify gibi uygulamalar ve sayamayacağım binbir alternatif yüzünden radyo kültürü epey zayıfladı.

    edi: imla

  • ulan bu hüsnü yıllar içinde teröristinden torbacısına, batman'den daha çok suçlu yakaladı. yaşı da emekliliğe dayandı ama adam akıllı bir terfi alıp üst düzey bir göreve getirilmedi. hala arka sokaklarda iti çakalı kovalıyor. bu nasıl bir liyakatsizliktir. gotham city'de olsa belediye başkanı bile seçilmişti amk.

    not: hala "başkomiser oldu ya" diye savunan çakallar var. allah razı olsun başkomiser olmuş! ulan hüsnü'nün yakaladığı suçlulardan cezaevlerinde yer kalmadı. herif neredeyse 60'ına geldi. mesleğinin son yıllarında en azından küçük bir şehrin il emniyet müdürlüğü veya içişlerinde bir müsteşarlık falan haketmiyor mu? ne yapacak bu adam? 60'ında, bir yankesiciyi kovalarken kalp krizi geçirip mi ölecek? bunu mu istiyorsunuz?

    bu ülke sizin gibiler yüzünden bu halde. siz sıcak yataklarınızda uyurken bambaşka bir hayatın olduğu arka sokaklarda ömrünü harcamış bir adama en azından mesleğinin son yıllarında hakettiği değerin verilmesine bile karşı çıkıyorsunuz?

    not2: "kadro yok" diyenlere: nasıl yok? ulan fetö'den emniyetin yarısı atıldı ama hüsnü hala yerinde sayıyor.

  • yemekleri yediği restoranın ne kadar elit, ne kadar şaşaalı olduğuyla ilgilenmeksizin salt yemeğe not veren, objektif bir izlenim uyandıran, yeri geldiğinde sokakta arabada söğüş kelle satan seyyardan dürüm sardırarak yiyen kısacası sezar'ın hakkını sezar'a veren gurmedir. güven duygusu uyandırıyor.

  • ahmet davutoğlu'na göre "bizde böyle bir inanç var"mış.

    ben 35 senelik istanbulluyum böyle bir inançtan haberim yok.

    yavşaklığın da gereği yok. kimse sabrımızı test etmesin.

  • adam direk dansçısı ama ben parti nedir bilmem acun abi diyerek anadolu delikanlısını oynuyor. ulan, akmadığın ortam yok, fen lisesi öğrencisi gibi ben hiçbir şey yaşamadım acun abi ayağı çekiyorsun. tam bir şovmen.

  • mugla'dir

    kur'an kursuyla, pub ayni sokakta.
    kimse kimsenin sacina basina orucuna karismaz.
    insanlar cok daha sakin ve oturakli.
    ataturk'u de sever, orucunu da tutar.

    bir izmirli olarak soyleyeyim, kesinlikle izmir degildir.

  • iki çeşit astronot alımı yapıyor nasa.

    -askeri
    -sivil

    yani asker olup da başvuranları ya da sivil olarak başvuranları. sivil olanlar direkt nasa'ya başvuruyor. asker olanlar prosedürü askeriyeden ilerletiyor.

    öncelikle matematik, biyoloji, fizik, mühendislik gibi dallardan en az birini bitirmiş olmak gerekiyor (ba, ma, phd vs).

    nasa sivil adaylardan en az üç sene meslek tecrübesi (mesleği ne ise) istiyor. askerlerden ise 1000 saat uçuş yapmış olmayı şart koşuyor. notların yüksek olması da her iki aday türü için önemli görülüyor.

    bu mezunların dışında öğretmenler de kabul edilebiliyor. ancak yine de bu teknik eğitimlerden diplomalı olmaları şart koşuluyor.

    nasa'nın istediği bazı fiziksel özellikler ise şöyle:

    -20/20 görüş
    -1.57 / 1.90 arası boy
    -kan basıncının oturur pozisyonda 140/90'dan fazla olmaması

    uzayda ani bir rahatsızlık durumunda dünyaya acil dönüşte bir sıkıntı olmaması için de adayların fiziksel durumlarına önem veriliyor.

    adayların psikolojik durumları da inceleniyor. takım çalışmasına uygunluğu ölçülüyor.

    bunlardan geçen adaylar hala astronot adayları olarak anılıyor. nitekim yalnızca ikinci aşamaya geçmiş oluyorlar.

    adaylar su altı yürüyüşü, atmosferik yüksek basınç eğitimleri, kabin basıncı eğitimi, uzay istasyonu hakkında genel bilgiler gibi 2 sene sürecek bir eğitime giriyorlar. ayrıca rusça da öğreniyorlar.

    bu süreç bitince de astronot adayları hemen uçuş listesine eklenmiyor. bir başka süreç başlıyor ki bu da yerçekimsiz ortamda yürüyüş gibi önemli bir eğitimi barındırıyor.

    sonrasında astronot adayları son aşamaya geliyor ve simülasyonlara katılıyorlar. öğrendiklerini bir mekikteymiş gibi sunan simülasyonlarda robotik kolları, teknik bilgileri kullanma üzerine çalışmalar başlıyor. çöp, yemek, kamera kullanımları gibi günlük işlere dair eğitimler vs alıyorlar.

    nasa'nın standart iss görevleri, vardiyaları 6 ay sürüyor. ancak daha uzun süre talep eden astronotlar da varmış.

    tüm bu prosedür elbette amerikan vatandaşları için. amerikalı olmayanların başvuracağı noktalar japonya, kanada, rusya, çin, avrupa uzay ajanslarıdır.

  • kendisiyle ilgili anlayamadığım 1-2 şey var. sormak istiyorum.

    1- kendisi hakkında neden sürekli olarak "kimse fenerbahçe'den büyük değil" cümlesi kuruluyor? alex'in fenerbahçe'de oynadığı dönemde ya da sonrasında "ben > fenerbahçe" şeklinde bi beyanı mı oldu?

    2-kendisi hakkında neden sürekli "fenerbahçe'ye zarar veriyor, susmalı" cümlesi kuruluyor? alex'in sevilla maçındaki imza polemiği fenerbahçe'ye ne gibi bi zarar verdi? hisseler mi düştü, futbolcular maça çıkarken ya bizim de primlerimiz verilmezse falan mı diyor? bu zarar tam olarak nedir biri net olarak ifade ederse sevinirim.

    3-yaptığı açıklamalar kimi neden rahatsız ediyor? aziz yıldırım ve aykut kocaman'ı anlayabiliyorum çünkü ikisini de doğrudan yalancılıkla suçluyor da taraftara ne oluyor? fenerbahçe taraftarı alex'in söylediklerinden neden rahatsızlık duyuyor bunu gerçekten çok merak ediyorum. bunlardan sözlükte de var bi açıklasınlar.

    4-alex'ten soğuyoruz ne demek? soğuyorsan senin problemin alex ne yapsın yani sen soğuma diye üzerine battaniye mi örtsün, doğru bildiği şeyleri söylemekten mi vazgeçsin? o zaman ısınır mısınız?