hesabın var mı? giriş yap

  • yer, şanlıurfa akçakale
    savaşa dair bir inceleme için bir haftalığına bölgedeyiz. öğrencilerin etkilenme düzeylerini incelerken sınıf uygulamaları yapıyoruz. biz ona mehmet diyelim. 6. sınıf öğrencisi. uygulama esnasında fırsat bulup yanıma geliyor:

    - öğretmenim burada hayat çok tuhaftır.
    + hayrola mehmet?
    - mesela ben. bu sınıfta hem halam hem de yeğenimle okuyorum. benim için neyse de yeğenim büyük halasıyla sıra arkadaşı. nerden baksan nenesi sayılır.

  • bence bu fıkrayı anlatarak bitirmeli:

    büyük köpek maması fabrikatörü, şirketinin bütün müdürlerini, fabrikasının bütün şeflerini, amerika’nın tüm eyaletlerine dağılmış satış temsilcilerini, reklam, halkla ilişkiler görevlilerini toplamış.

    kürsüye çıkmış..

    “bu ülkenin en büyük köpek maması fabrikası kimin” diye bağırmış..

    yüzlerce kişi bağırarak cevap vermişler: “bizim..”

    patron yine sormuş: “besin değeri en yüksek köpek mamasını kim üretiyor?”
    “biz” diye haykırmış kalabalık.

    “en çarpıcı, en göze batan paketi, kutuyu kim yapıyor?.”

    “biz” diye haykırmış kalabalık.

    “en büyük reklam kampanyasını kim yapıyor” diye bağırmış patron..

    “biz” diye yanıt gelmiş yine hep bir ağızdan..”

    en büyük süpermarketten en ücra köydeki bakkala en iyi dağıtımı kim yapıyor?” diye bağırmış patron..

    “biz” diye haykırmış salon.. “o zaman” diye gürlemiş patron..

    “o zaman niye satamıyoruz bu mamaları?!..” salondaki ölüm sessizliğini arka sıralardan gelen cılız bir ses bozmuş..

    “lanet olası köpekler yemiyorlar ki!

  • ben yeni atanacak kişinin yerinde olsam enflasyonu ve diğer araştırma sonuçlarını olduğu gibi açıklardım. ne yaparlarsa yapsınlar görevden alınıyorlar çünkü. bari halk gerçekleri öğrenmiş olur.

  • bana oldukça tuhaf gelen bir durum ve umarım bir tek bana tuhaf gelmiyordur bu. zira düşünüyorum taşınıyorum, wikipedia'yı açıp bakıyorum adam 1973 yılında ölmüş, üç beş sene önce yani, bakın aramızda 1973 doğumlu yüzlerce insan vardır yani o kadar kısa bir zaman dilimi, halbuki picasso denilince benim zihnimde oluşan şey direkt 1500'lü yıllarda yaşamış bir sanatçısı. 1500 bir örnek tabii 1400 de olabilir 1600 de ama mesela bi 1300'lü yıllar olamaz ya da 1700'lü yıllar, böyle tam 1400'lü 1500'lü yıllarda yaşamış bir sanatçı gibi kendisi, 1600 bile fazla hatta tam bir 1500'lü gibi. şimdi biri çıkıp 1500'lü yıllarda yaşamış sanatçıları sayarken leonardo da vinci, michelangelo, picasso falan dese ben zerre şaşırmam, adamın öyle bir havası var çünkü, delirmemek elde değil amk ama adam 1973 yılına kadar yaşamış, çok enteresan bir durum bu. misal aynı şey salvador dalí için de geçerli ama picasso gibi değil tabii picasso'da tam bir 1500'lü yıllarda yaşamış sanatçı tipi var, salvador dalí biraz daha van gogh dönemine ait 1700'lü 1800'lü yılların sanatçısı gibi ama ona bakıyorum o da 1989 yılında ölmüş, daha dün gibi, inanılır gibi değil biraz daha dişini sıksa doksanlı yılları bile görecekmiş. hayır bilmesem ve bana kim milyoner olmak ister'de ölüm tarihini sorsalar ve şıklar arasında da 1738 olsa 1738'e basar geçerim hiç düşünmeden ama ölüm tarihi 1989, bu nasıl olabilir anlamıyorum ben. yani picasso'nun ve salvador dali'nin 1970 yılında yaşamış olmalarını benim aklım almıyor, adamların birlikte bira içip beyaz leblebi yiyerek real madrid-barcelona maçı izleme ihtimalleri var, böyle bir şeyin mümkün olmaması gerekir ama olmuş. çok tuhaf. evet.

  • bunlar öyle yazıldığı gibi 30 sene filan yatmıyor gençler. o ceza indirile indirile 5-6 seneye düşüyor, sonra da birkaç senede bir çıkan aftan yararlanıyorlar zaten.

    yazık bu ülkenin yasalara uyan insanlarına.

  • the sun adlı, ingilizlerin kendilerinin bile tuvalet kağıdı olarak nitelendirdiği gazete olaydan liverpool taraftarlarını sorumlu tuttu ve ilginçtir, o günden beri gazetenin nüfusa oranla en az sattığı kentlerden biri liverpool'dur.

    hatta graeme souness liverpool'un başındayken the sun'a röportaj verdiği için taraftarlarca aforoz edildi, bu kamplaşmalar yönetim tarafından adamın görevine son verilmesine kadar gitti... gerçi ben bilerek yaptığını iddia edeceğim, ayrı konu.

  • muhtemelen olayın şokunu yaşayan, gözyaşı ve hıçkırıklarla korkudan birbirlerine sarılan, yaşadıkları için şükreden iki insan. haberciliğiniz batsın sizin sik kafalılar...