hesabın var mı? giriş yap

  • akşama doğru mayolu ve bikinili insanların kumlu ayaklarla doldurduğu migros türü.

  • türkçe yazmasından kaynaklanan bir durum. tıpkı yüzde işareti gibi. biz yüzde elli deriz, %50 yazarız. gavurlar fifty percent der 50% yazar.

    18+ da gavurcadır, türkçesi de artı onsekizdir.

    bu kadar basit.

  • böyle duygusal yazılar bana iğrenç geliyor nedense. duygusal olmak için ne yiyor ne içiyorsunuz bana da söyleyin hazır markete gideceğim.

  • gece gece yaran:

    acaba karıncalar da "lan bu çekirdek kabuğu ne lanet şey ya bir kez taşımaya başlayınca bırakamıyorsun" diyorlar mıdır.

  • günü komedisi: e-devlet üzerinden araç sorgulama kısıtlanmış, sadece kendi araçlarımızı sorgulatabiliyormuşuz. gerekçe de kişisel verilerin korunmasıymış.

    bre salak, ben kendi aracımı neden sorgulatayım? kendi aracımla ilgili herşeyi biliyorum, ruhsat elimde, tescil trafik elimde, poliçeler elimde...

    ikinci el bakarken araç tipi ile bilgileri uyuyor mu, araç çalıntı mı, üzerinde haciz var mı diye baktığımız ekranı ne bok yemeye kapatıyorsun? bunları araçları aldıktan sonra mı öğrenelim?

    hem neden kapatıyorsun? bu ülkede 50 milyon kişi tc kimlik numarasına varıncaya kadar fallafoş oldu sizin beceriksizliğiniz yüzünden. acaba hangi suçu / krediyi / borcu / faturayı üstümüze kim ne zaman yıkacak diye bekliyoruz.

    bu saatten sonra sizin alacağınız tedbirin içine edeyim. bakan yaptığınız yaratıklar psikolog lazım değil bize din adamı gönderin derken, aynı zamanda bu çağda digital bilgi almak sizin ne haddinize, gidin müneccim bulun demek istemiş.

    edit: bir arkadaş noter ekranında çıkıyor demiş. yani beğendiğin her aracın durumunu öğrenebilmek için sahibi ile beraber notere gitmek mantıklı geliyor kimisine. herkes ilk baktığı aracı alıyor sanıyor. çevre illerden bakıp beğenmek konusuna hiç girmeyeceğim. araç üzerinde rehin varsa bazen kafadan eliyorsun arabayı. telefon bile açmıyorsun sahibine.

    büdüt: gazetelerin yeni haberi oluyor...

  • rahip (ing. monk) ruhban sinifina ait demektir. teoride dunyevi hayatla ugrasmayan, manastirda diger rahiplerle ya da tek basina izole bir sekilde yasayan, mal mulk sahibi olmayan, kendini dini bilimlere, meditasyona ya da topluma hizmete adamis kisidir. ıstedigi yasta manastir hayatina katilabilir. ancak katildiktan sonra manastir duzeni ve kurallarina harfiyen uymakla yukumludur. omru boyunca manastirda kalabilir. yukselerek manastirdan sorumlu basrahip olabilir. ya da din adamligi egitimini alirsa papazlik yapabilir.

    papaz kiliselerde gorev yapan hiristiyan din adamidir. belli bir dini egitimden gecerek ve metropolitin atamasiyla bu mertebeye gelir. evlenebilir. mal mulk sahibi olabilir. bir kiliseden, mahalleden, sehirden sorumlu olabilir. ayinleri, evlilik seremonilerini, kilisedeki hayir islerini yonetir ve bazen de kilise hukukuna gore kisiler arasindaki anlasmazliklari giderir. bulundugu komunite icin aile reisi gibi oldugu icin peder de denir.

    kucukten buyuge rutbe siralamasi: papaz, piskopos, baspiskopos (metropolit) ve (katolik kilisesinde) papa seklindedir. bu rutbeler kabaca islam'daki imam (lokal komuniteden sorumlu), seyhulislam (bolgeden sorumlu), ve halifeye (tum islami camiadan sorumlu) denk gelir.

    papaz, piskopos gibi din adamlarinin dini kanunu yapma, degistirme ve yorumlama yetkisi vardir. rahiplerin (yine teoride) boyle bir kaygisi, katkisi yoktur. tabii ki teolojik konularda egitimleri cok sikidir ve ruhban camiasinin dini literature katkisi buyuktur.

    ruhban sinifinda kadinlar (rahibeler) oldugu gibi kilise ve komunite yonetiminde de ozellikle erken hiristiyanlik doneminde cokca kadin gorev almistir.

    bir de, hiristiyanlikta rahiplik antik yunan donemi filozoflarinin bir uzantisi olarak devam etmistir, her ne kadar retorikte yunan (pagan) filozoflarina karsi cikmis olsalar da. ayni sekilde islam da hiristiyan rahiplerine karsi literaturde sert bir tavir almistir. bircok erken islam alimi "la rahbaniyat fi-l islam" hadisini one surerek islam'da manastir hayati ve dunyadan elini etegini ceken rahiplere yer olmadigini iddia eder. lakin zuhd ve evliyalik literaturu, ozellikle sufizm, hiristiyan rahipleri tarafindan oturtulan bircok degeri ve praktisi aynen aktarmis ve desteklemistir.