hesabın var mı? giriş yap

  • bütçeye ilişkin eleştirilere yanıt veren ak partili belediye başkanı tevfik göksu, “türgev’e, tügva’ya, ensar’a ve ilim yayma’ya çatlasanız da patlasanız da destek vermeye devam edeceğiz." dedi.

    kaynak

    1000 yıllık tarihimiz boyunca hiçbir yönetim halkına bu şekilde meydan okumamıştır. bu halk sizi perişan edecek. bütün bunların hesabını vereceksiniz.

  • bir tanesinin ingiltere bakkal şişe fiyatı 360 pound, diğerinin 130 paund olan iki farklı şampanyadan 9 şişe, 75 cl si 130 paundluk şampanyanın daha lüksünün 150 cl'liklerinden 7 şişe(fiyatını bulamadım ama düz orantıyla yutdışı fiyatının 450 paund civarı olduğunu tahmin edebiliriz), 1 şişe orta halli şarap, 8 bardak sambuca(bir çeşit italyan likörü) ki bunun da avrupa market fiyatı 20 euro civarında, asıl bombaya geliyorum, şişesi 6 litre olan belvedere marka votkadan(şişesi 300 paund civarı) 3 şişe içen insan topluluğunun ödediği hesaptır.

    şimdi hesaplarsak aşağı yukarı 28 litre içki içmiş bu arkadaşlar. migrosa gidip 70'lik rakı alıp evde içseler ödeyecekleri hesap 2280 lira. ya da içkinin çok daha ucuz olduğu ingilterede bu içtiklerini gidip marketten alıp içseler, aşağı yukarı ödeyecekleri para: 6000 küsür paund, kaba hesap 20 bin lira. türkiyede içki fiyatlarının 2'ye katlandığını düşünürsek evde 40 bin liraya içerler. türkiyede istanbulda öğrenci barlarının bile içkileri etiket fiyatının 2 katına sattığını düşünürsek bodrumda, barda, hem de yabancı içki, iyi içmişler bence. grup indirimi almış olabilirler

  • turistik olarak gitmeyi düşünüyorsanız tamı tamına 2 günde bitirebileceğiniz küçük ve keyifli bir şehir.

    gezilecek yerler sıralı tam listesini ve faydalı bilgileri aşağıda veriyorum, not alalım lütfen.

    1. havalimanından şehre ulaşmak oldukça kolay. tren ve hızlı tren seçenekleri mevcut. flytoget yazan trenler hızlı tren ve tabii ki daha pahalı. nsb trenleri ise 100 kron(50tl) ve yaklaşık 25 dakikada şehir merkezine varıyorsunuz.

    2. para birimi kron ve hesaplama yapmak için gördüğünüz kron değerini 2'ye bölerseniz yaklaşık olarak tl değerini bulabilirsiniz.

    3. şehir içinde tramvay ve metrolar ile her yere ulaşabilirsiniz. 1 day pass'ler eğer gün içerisinde 3ten daha fazla ulaşım kullanacaksanız mantıklı. trenlerde kontrol yapıyorlar, bilet almamazlık etmeyin.

    4. şehrin ana caddesi karl johans gate. burası trafiğe kapalı bir cadde. bir ucunda kraliyet sarayı diğer ucunda ise oslo ana tren istasyonu var. alışveriş vs için bu cadde tercih edilebilir.

    5. oslo ana tren istasyonunun hemen arka tarafında avrupa'nın en güzel dizayn edilmiş opera binalarından biri mevcut. aşağıdaki linkten hazır oslo'ya gitmişken bir opera ya da klasik müzik konserine katılmayı tercih edebilirsiniz.

    https://operaen.no/en/

    6. şehrin en turistik sokaklarından biri ise damstreet. instagram'da oslo ile ilgili hikaye ve foto paylaşacaksak bu sokağı buluyoruz ve küçük renkli ahşap evlerin fotolarını çekip görevimizi yerine getiriyoruz.

    7. straden caddesi/aker brygge ise şehrin modern tarafı. marina olarak da adlandırılan bu bölge şık restoran ve alışveriş merkezlerinin olduğu ve hemen başlangıcına doğru nobel barış merkezinin de bulunduğu bir yer.

    8. hepsi aynı sanatçı tarafından yapılmış yaklaşık 200den fazla heykele ev sahipliği yapan ve yemyeşil bir park olan vigeland ise en turistik yerlerden biri. buradan da instagrama oldukça fazla ekmek çıkıyor. üstelik ücretsiz, mutlaka gidilmeli görülmeli.

    9. biraz da sanatsal aktivite istiyorsak national gallery tercih edilmeli. koleksiyonunda (bkz: edward munch)'e ait ünlü (bkz: the scream) isimli tabloyu da bulunduran müze mutlaka listeye eklenmeli.

    10. hemen hemen her avrupa şehrinde olan food marketlerden elbette oslo'da da var. eğer yerel halkın arasına karışayım ve aynı anda birden fazla lezzet tadayım isterseniz mathallen oslo'daki tercih noktanız olmalı. içerisinde birçok farklı mutfağa ait lezzetler mevcut ve fiyat olarak da oslo geneline göre daha uygun fiyatlara doymak mümkün.

    11. son olarak da grünerlokka bölgesi var. şehrin daha genç, canlı ve trendi bölgesi. bir sürü mekan, restoran, kafelerle dolu canlı bir bölge. dünyanın en iyi baristalarından olan tim wendelboe'ya ait bir mekan da bu bölgedeymiş ancak deneyimleyemedik, aklınızda bulunsun derim.

    yazıyı bitirirken, oslo pahalı bir şehir mi sorusuna evet demek istiyorum. özellikle nedenini anlayamadığım bir şekilde içme suyu deli pahalı. (0,5 litre su 14 tl) atıştırmalık değil de bir restoran da ortalama bir yemek yiyeyim derseniz kişi başı yaklaşık 150-200 lirayı gözden çıkarmak gerekiyor. yok burger king, mc falan yaparım derseniz onlarda da menüler ortalama 60tl civarında. ancak yazının en başında da dediğim gibi oslo tam 2 günlük bir şehir ve bu 2 günde daha az harcayarak oldukça güzel bir gezi planlamak mümkün.

  • böyle düşünen kaç insan vardır bilmiyorum ama mesajlaşma olayı bana oldukça zahmetli ve bunaltıcı geliyor. sürekli cevap yazmak zorunda olmak, pıt pıt telefon ekranında tuş aramak insanları nasıl darlamıyor anlamak mümkün değil.

  • bir gece sofrada atatürk misafirleriyle otururken, ekmeğe bir kuruş zam yapılacağı hakkında bir mevzuu açıldı.

    yapılacak zam hakkında herkes bir fikir beyan ediyordu. tartışmalar sürerken, atatürk “durun bakalım, bizim sofracıbaşımız ibrahim’in de fikrini alalım, o halk çocuğudur. bu hususta bakalım ne diyecek ?” dediler. sonra ibrahim’e dönüp “söyle bakalım ibrahim, bu ekmek zammına ne diyorsun ?” diyerek cevabını beklediler.

    ibrahim bey arkadaşımız “paşam, ekmek fakir fukara halkın başlıca gıda maddesidir. bu itibarla yapılacak 1 kuruşluk zam zengin tabakayı zaten ilgilendirmez. halk tabakası ise günde üç dört ekmek yer, bu da cebinden 3, 4 kuruş fazla çıkması demektir. zengin ve varlıklı olanlar esasında francala yer. onun için yapılacak zam, ekmeğe değil, francalaya ve buna mümasil diğer yiyecekler olan pasta, börek, çörek, bisküvi gibi varlıklı insanların yedikleri unlu mamullere yapılmalı” dedi.

    atatürk sofrada bulunanlara dönüp “ibrahim’in söylediklerini işittiniz mi?” diye sordu.

    -“evet, işittik”.
    -“o halde biz de ibrahim’in fikrine iştirak edelim ve ekmeğe yapılacak 1 kuruşluk zammı kabul etmeyelim”

    atatürk’ün yanıbaşında - çankaya köşkü kütüphanecisi nuri ulusu’nun hatıraları - derleyen mustafa kemal ulusu- doğan kitap

  • anlamsız argümanlarla izah edilmeye çalışılan parapsikolojik fantastik vaka, "ne kadar para alıyo o biliyon mu" denmiş, adamın sadece real madrid kariyerinde kazandığı para 7 sülalesi ve kendini çalışmadan zengin zengin yaşatır. yani sivas'tan aldığı para onun için çerez.
    bence teknik direktörlük kariyeri başlangıcı için en uygun ve kendisine iş verecek olası en yüksek kaliteli lig olarak burasını ve sivası buldu. fenerbahçe döneminden bildiği bi ülke, taşra falan gibi şeyleri bilmeyen kasmayan cool ve mütevazi bir adam herhalde. yani param var ama, hayatımın kalanını mal gibi boş boş geçirmeyeyim deyip bildiği bi işle ilgili bir kariyere başlamış, baya yüksek bir karakter. resmen olaylara farklı bakıyorum artık.

  • hiçbir işe yaramayan, yaptığı bir tane elle tutulur eseri bulunmayan, ağzı bozuk bir mahalle karısı edasıyla konuşan, tüm bu vasıfsızlıklarıyla beraber, beğeni ve kalite yetisinden yoksun türk halkı tarafından şımartılan bomboş bir insandır efenim kendisi. sokaktaki mendil satıcısının ardından "mendilimi ver denyo" diye seslenebilecek kadar kaliteli biridir. kendi milyonlarını sayarken, arkamdan konuştular diyerek garsonları işten attırabilecek toplumsal vicdana sahip biridir.(gerçi tepki toplayınca yeniden işe aldırmış diye duydum.)

    olduğun yeri, senin gibi olan birçokları gibi haketmiyorsun. hatta daha da öteye gideyim, sen orta sınıfın altında biri olarak hayatını idame ettirmesi gereken biriyken, gerine gerine en gözde mekanlarda boy gösterebilecek, en güzel yerlerde tatil yapabilecek paraları kazanıyorsun. insanımız düşünmekten kaçtıkça, insanımız kendini geliştirmek gibi bir dürtüye sahip olmadıkça, insanımız kendine dayatılan tüm bu saçmalıkları reddedebilecek seviyeye erişemediği sürece, siz ve sizin gibiler işte sanatçı diye ortalarda dolanıyorsunuz, dolanacaksınız.

    git bebek'te üç beş tur at sevgili demet akalın. bi'de sinema yap. vasfın o kadar çünkü.