hesabın var mı? giriş yap

  • bir arkadasin esinin anne babasina avrupa'da bir sehirden istanbul'a ucak bileti alirken daha ucuza geliyor diye biri icin ataturk'e digeri icin sabiha gokcen'e bilet almasi.

  • ak partinin çöküşünün en çok ona oy verenleri vurmasından etik olmasa da mutluluk duyuyorum. içlerindeki aşağılık kompleksi ile biz kentlileri sopalasın diye tuttukları adam kentlilerden yurtdışı seyahati&iyi bir otelde tatil gibi imkanları almış olsa da kendi kesiminden marketten yumurta alma hakkını aldı.

    bazı şeyleri bazı toplumlar aç kalmadan tüm onurları ezilmeden anlayamazlar gerçi bazen bunlar olsa da anlayamazlar

  • ulan şu dizinin çekildiği zamanlar o kadar güzeldi ki... her şey eskiden çok güzeldi be. ne sikindirik bir döneme denk geldik. 2014-2020 arası felaket amk. kepazelik.

  • bu görüntüler olaydan öncedir sonradır bilemem. ama bu kadın nedense bana hiçbir zaman samimi gelmedi. he ahmet kural da en az onun kadar samimiyetsiz, o ayrı.
    bu sebeple ilişkilerinden haberdar olunca tencere kapak diye düşünmüştüm. sonra böyle bir olayla günlerce gündemi meşgul ettiler.
    şimdi sıla’nın darp raporu almak için kendi kendine zarar vermesi ile alakalı görüntüler görsem hiç şaşırmam. aynı şekilde ahmet kural’ın sıla’yı darp ettiği görüntüleri görsem “vay anasını, bak yapmış demek ki adam” da demem.
    kocaman bir ülkenin gündemini böyle insanların şekillendirdiğini görmek üzüyor sadece. ne diyeyim, yazık vallahi hepimize.

  • 1000e yakın entry'de bahsedilmediğini gördüğüm güzide ve ilginç bir bilgi paylaşayım.

    beatles, albümlerin tamamını mono olarak yayınlamıştır. grup üyeleri ve produktör george martin'in onay verdikleri versiyonlar mono versiyonlardır. monodan kastımız ne? tek hoparlörden çalınacak şekilde. veya stereo sistemde dinleniyorsa da iki hoparlörden de aynı ses geldiği için stereo imajın iki hoparlörün tam ortasında duyulacağı şekilde.
    mesela sgt peppers : https://www.youtube.com/…s8rrz25y0p_li96bhd8fhaztgg

    beatles'ın şarkılarının master hakları plak şirketinde olduğu için, plak şirketi bir süre sonra stereo versiyonları miksleyip onları piyasaya sürdü ancak bu miksler hem baştan savma hem mantıksız bir şekilde (mesela atıyorum davul solda, vokal sağda) mikslenmiş olduğu gibi grup veya george martin'in onayı olmadan yayınlanan versiyonlar. mesela kulaklıkla dinlerseniz davulun sola yatık, vokallerin sağdan geldiğini duyabilirsiniz
    https://www.youtube.com/watch?v=0nnavlhpx2g

    sonra 1987'de tekrar bir stereo miks yayınlandı 20. yıl için.
    o miks monoya yakındı ama stereo imaj yaratmak için dijital reverb kullanıldı (80lerde tost yapsan dijital reverb kullanılıyormuş zaten)
    https://youtu.be/ivhu86hyy4q?t=241

    kulaklıkla dinlerseniz muziğin genelde ortadan geldiğini ama sağ ve sol kulaktan derinlik efekti geldiğini duyabilirsiniz.

    şimdi burada bir parantez açıp - 1960lardaki kayıt teknolojisini anlatmak lazım -

    bu dönemde çok kanallı kayıt yok. 4 kanallı kayıt var. yani bant üzerinde 4 ayrı kanal var, bu 4 kanal ayrı ayrı işlenebiliyor, mesela 1nci kanalın sesi 2nci kanalın sesi farklı ayarlanabiliyor veya sadece 3ncü kanalın tizleri açılabiliyor.

    fakat beatles kayıtlarında belki 100 ayrı enstrüman var vokaller var nası yapıyolar bunu? üst üste koyarak. önce mesela 3 kanala davul kaydediyorlar, 3 mikrofonu bas davul, snare davul (trampet) ve davulun üstünden zilleri alacak şekilde koydular diyelim, kaydettiler, sonra gerekli ekolayzır vs işlerini yaptılar, sonra o 3 kanal çalarken onu 4ncü kanala kaydediyorlar. 4ncü kanalda şimdi 3 mikrofonun miksi var.
    sonra üstüne mesela 2nci ve 3uncü bas gitar, piyano kaydediyorlar, 2-3-4'te bas - piyano - davul var. bunlar arasındaki dengeyi ayarlayıp 1nci kanala aktarıyorlar. bu işleme bouncing deniyor ve gerektiği kadar tekrar tekrar yapılıyor.
    her bounce işleminde bant aşındığı için özellikle tizlerde kayıp oluyor o yüzden en son en önemli şey olan vokaller kaydediliyor. veya 2nci bir cihaza yeni bant takıyorlar ona kaydediyorlar.

    son mikste elimizde 1 kanal "altyapı" diyebileceğimiz, ritm enstrümanlar, bas, piyano vs gibi enstrümanlar, 1-2 kanal vokal ve belki 1 kanal solo enstrüman kalıyor.

    1967ve 1987deki stereo miksler bu 4 kanal üzerinden yapılıyor. o yüzden 1967deki abi, mecburen vokalleri hep birlikte sağa koyuyor çünkü elinde ana vokal ve geri vokal kanalı yok. ya da ritmi sola atıyor çünkü sadece piyanoyu ayırıp onu sola koyamıyor. paket halinde yapmak zorunda.

    şimdi gelelim 2010lara

    produktor george martin'in oğlu giles martin, orijinal bantları alarak, sadece 4 kanal son mikse değil, teker teker tüm kanallara erişimi olan birisi olarak tüm kanalları bilgisayar ortamına aktarıp 2010larda var olan restorasyon teknolojisini kullanarak modern bir kayıtmış gibi işleyecek şekilde tüm kanalları ayırıyor.
    yani davul artık piyano ve basla birlikte tek kanal değil, belki 4 kanal. istersem bas davulu açar kısarım ekolayzer yaparım.

    ve 2010larda itibaren 50nci yıl versiyonları çıkmaya başlıyor. mesela 2017 sgt pepper miksi : https://youtu.be/…lxoqlpkmydu0r5crmoqdbut2i75knoypx

    burada giles martin anlatıyor nasıl yaklaştıklarını olaya : https://www.youtube.com/watch?v=sfwhyirlmkm

    burada önemli nokta, albümü 2010larda kaydedilmiş gibi işlememeye, orjinal soundu korumaya çalışmış olmaları. sürekli orjinal miksleri referans alarak mikslemiş olmaları. şurada detaylı olarak süreci anlatıyorlar. https://www.mixonline.com/…0th-anniversary-editions

  • annemin bana üç aylıkken hamileyken çektirdiği bir fotosu var, kadın alien sürüsü doğuracak gibi dostlarım. oburiks gibi göbek var. bıraksan 9 ayın dolmasını beklemeden oracıkta nijerya milli takımının ilk on birini doğuracak gibi. şimdi yıllar sonra yanıma sırayla utaka, etuhu, yakubu falan gelse "biz de senin kardeşiniz" dese, hiç ses çıkaramam, o göbekten beklerim çünkü. gerçi nihayertinde çıka çıka ben çıktım o da ayrı konu.

    bir de tv8'i ayakta tutan isimlerden biri olan ebru hanım'a bakıyorum, 6 aylık hamileymiş yanılmıyorsam, karın ip man karnı gibi, bruce lee karnı gibi, inanılmaz bir şey, nazar değmesin hey maşallah diyorum. peki benim annem niye öyleymiş lan? bu işte de bir tuhaflık var kardeşim. ya annemi inceleyin, ya ebru'yu...

  • allahtan her şey bombok gidiyor da 'şimdi bir şey yapıp her şeyi mahvederim' gibi bir derdim olmuyor. kafalar pırıl pırıl

  • üniversitedeyken arkadaş grubumla bizim eve gelmiştik bi gece kalmaya. işte ertesi gün dolaştık kendi okul şehrimize döndük falan. orada annem demişti oğlum gelen kız arkadaşın mı diye. yok anne demiştim normal kaç yıllık arkadaşım falan aramızda olmaz öyle şey. aman oğlum o kız senden hoşlanıyor bakışından bile belli sen anlamazsın demişti. yok anne saçmalama falan diyerek konuyu kapatmıştım ama bu bende yer etmişti tabii. daha sonra uygun bi anda ben buna yürümüştüm anamdan aldığım gazla da* kız altı ay dalga geçti benle yokmuş öyle bir şey. yaktıydın beni ana sen anlamazsın diye diye :(

  • 2000lerde müzik piyasasında olanların, özellikle bir şekilde ankara'ya yolu düşmüş olanların yakından tanıdığı gruptur. muhteşem bir vokalistleri vardı. hem iyi müzisyen hem süper insandı.

    gençliğimizin önemli unsurlarından biriydi çilekeş. bu tarz grupların yeni yeni çıkmaya başladığı, bizim jenerasyonun kendi tarzını ortaya koymaya başladığı yıllardı. çilekeş'in duman'ın, tnk'nın konserlerine giderdik hem de doğru dürüst hiç kimse bilmiyorken, gerçekten çekirdek kitleyle beraber bu grupları dinlemek büyük fırsattı.

    devamı gelmedi. şimdi geriye bakınca insan sadece üzülüyor. muhteşem yıllardı, kıymetini bilemedik.