hesabın var mı? giriş yap

  • tam 1 senedir hastanelerde doğru dürüst kendime ortopedi anneme ise kardiyoloji randevusu bulamıyorum. tam 1 senedir! neden biliyor musunuz? sağlık sisteminin yavaşlaması yüzünden.

    ister aşı ol ister olma. sokaklardan ekmek toplayan insanların olduğu bir ülkede gerçekten insanların aşı vs olup olmaması umurlarında mı sanıyorsun? aşı olmazsan ne mi olur? sağlık sistemi çökmeye başlar. yarı kapasitede hizmet veren doktorlar, covid birimlerine kaydırılmış sağlıkçılar derken kimse normal sağlık hizmetini alamaz olur. bir de sinirle yazmış; "huaaa size ne kardeşim aşı olayım olmayayım huaaa".

    şubat 2020 tarihinde birleşmiş milletler ülkelere covid salgınına karşı sağlık sistemlerinin koruyacak önlemler almalarını önerdi. daha virüs türkiye'de yokken. ilk günden beri aşının da maskenin de yasakların da tek amacı sağlık sistemini ayakta tutmaktı. bir rapor vardı 2016'ya ait sanırım. hemen bugün ülkede ki tüm hastaneler hizmet vermeyi durdursa günlük ortalama 13bin insanın ölme ihtimali üzerine senaryolar vardı.

    vazgeçin artık şu aptalca "aşı olsam da hastalık bulaşacak hüüü" zırvasından. aşı zaten ağzınızı yüzünüzü yok eden bişey değil. adam daha aşı olunca virüsü kapsa dahi daha rahat atlatacağını anlamamış, aşının virüsü yok ettiğini sanıyor gelmiş burada tespit sıçmış. yazık günah soluduğunuz havaya.

  • mahkeme sonrası edit: onedio yetkilileri mahkeme süreci sonunda lokman önsoy ile görüşmüş ve hatalarını kabul edip, telif hakları çerçevesinde tazminatlarını ödemiştir.

    --------------------------------------------------

    daha önce de birçok yazarın/yakınımızın başına gelen olay. en sonuncusu da illustrator
    (bkz: lokman önsoy)'un başına gelmiştir. yazdıklarını aynen aktarıyorum.

    "23.09.2017 tarihinde onedio sitesinin bana ait bir karikatürü kaynak göstermeden ve hatta üzerindeki imzamı ve o zamanlar kullanmakta olduğum web sitesi adresimi silerek kullandığını fark ettim. "türkiye'de bilim neden gelişmiyor sorusuna verebileceğiniz 17 cevap" şeklindeki klasik başlıklarından birine imzasını sildiği karikatürü koymuş, herhangi bir kaynak belirtmemiş ve 19.04.2016 tarihinden bu yana 235 bin tıklanma almış bir gönderi. 22 bin kez de facebook'ta paylaşılmış. yani kısaca karikatür anonim olmuş, piç olmuş.

    bunun üzerine kendilerine bir mail attım. özetle, çizimin bana ait olduğunu, izinsiz paylaşılmasının, kaynak gösterilmeden paylaşılmasının, imza silinerek paylaşılmasının ve bundan maddi çıkar sağlanmasının yanlış olduğunu; karikatürün kaldırılmasını, ama imzalı çizimlerimin yeni bir gönderi düzenlenerek paylaşılmasını istediğim bir mail. böylece yapıcı bir şekilde bu işin içinden çıkarım, diye düşünmüştüm.

    tabii bu bilinçsiz, üretmeyen, kaynak göstermeyen ama herkes tarafından bilinen site ilgilileri gönderdiğim maile cevap vermediler. yalnızca karikatürün altına adımı yazmakla yetindiler.

    ben de savcılığa başvurarak erişimin engellenmesi kararı aldırdım. devam eden süreçte ki sonuna kadar devam edecek, bakalım cevap verilmeyen bir mail nelere malolacak.

    ayrıca;
    evet bunu dert ettim. telif hakkı ihlalinin 6 aydan 2 yıla kadar cezası vardır. telif hakkını ihlal ederek maddi kazanç sağlamak ise işin başka bir boyutu. eser sahibi öldükten 70 yıl sonrasına kadar bu hakları korunur.

    ne idüğü belirsiz, içerik üreten bir ekibi olmayan, üretmeyen ama başkalarının ürettiklerinden maddi kazanç sağlayan bu gibi siteler benim emeğim ve fikrim üzerinden bir kuruş dahi kazanamaz.

    bilen bilir, istediğiniz herhangi bir çizimimi kullanmanız için benimle iletişime geçmeniz yeterlidir. siyasi veya ticari amaçlar altında kullanılmamak kaydıyla izin veririm.

    biraz uzun bir yazı oldu; ama sevdiğiniz bir şarkının, türkünün veya resmin anonim olmasını ister miydiniz? okuyan, ilgilenen herkese sevgiler!"

    söz konusu resim

    ve diğerleri:

    varan 1

    varan 2

    varan 3

  • 100 watt'a kadar şarj olan cihazları kapsayacak yasadır. cep telefonu ve tabletler, kulaklıklar, taşınabilir oyun konsolları, taşınabilir hoparlörler, e-okuyucular, şarjlı klavye ve fareler, navigasyon cihazları, araç kameraları, dijital kameralar ve bunun gibi cihazların hepsi kapsam dahilindedir. üzerinde, doğrudan prize takılabilen kablosu olan cihazlar ise yasadan etkilenmeyecek.

    avrupa birliği'nin kablosuz şarjı standartlaştırmak için süren çalışmaları da mevcuttur ancak bu yasa bunu kapsamamaktadır.

    yasa 602 kabul, 13 ret ve 8 çekimser oy ile kabul edilmiş olsa da kararın yürürlüğe girmesi için birkaç aşama daha bulunmaktadır. ancak bu yaz imzalanan geçici anlaşma ile bu aşamaların hızlıca aşılacağı ve formalite olduğu düşünülmektedir.

    bir sonraki aşama avrupa birliği'nin üst yasama organı olan avrupa konseyi'nin yasayı (yasadan daha çok direktif diye anılıyor) onaylaması olacak. önümüzdeki birkaç hafta içerisinde bu onayın alınacağı ve kararın avrupa birliği resmi gazetesinde yayınlanması bekleniyor. resmi gazetede yayınlanmasının ardından direktif 20 gün içerisinde resmi avrupa birliği politikası statüsüne erişecek.

    avrupa birliği üyesi ülkelerin bu kararı kendi ülkelerindeki ulusal yasalarına aktarmak için 12 ay, uygulamaya geçirmek için ise bir 12 ayları daha olacak. 2024 yılının sonunda, avrupa birliği sınırlarında satılacak tüm bu cihazların usb-c soketi ile üretilmesi gerekecek.

    laptop üreticilerinin ise ekstra iki yıl süresi olacak, yasayı uygulamak için 2026 yılının sonuna kadar süreleri olacak ancak birçok üreticinin bu süreyi beklemeden adaptasyon sağlayacağı düşünülüyor.

    yasanın tüketicilere yıllık 250 milyon euro'luk bir tasarruf yapma avantajı sunacağı düşünülüyor. satın alınacak cihazların enerji gereksinimleri kutuları üzerinde daha net ve anlaşılır bir şekilde belirtilecek. bu sayede tüketiciler ellerindeki şarj adaptörünün değerlerinin, satın alacakları cihaz için yeterli olup olmadığını daha kolay anlayabilecekler.

    adaptör değerlerinin karmaşaya neden olabileceği (90watt'lık bir diz üstü bilgisayarı 5 watt'lık bir adaptör ile şarj etmeye çalışılabileceği gibi) düşünülse de watt değeri yüksek bir adaptör kullanarak bu durumun önlenmesi mümkündür.

    85 wattlık şarj sağlayan bir adaptör ile maksimum 40 watt gücünde şarj olan bir cihazı şarj etmek istediğinizde, cihaz adaptörden desteklediği maksimum değer olan 40 watt'lık enerji çekecektir. şarj entegresi ya da pile hasar verme gibi bir durumda karşılaşmamak için bakmanız gereken volt değeridir. bu tip adaptörlerin volt değeri ise uzun süredir standart haldedir.

    örneğin apple, iphone 8 ve üzeri cihazları hızlı şarj etmek için 18w, 20w, 29w, 30w, 61w, 87w ya da 96w adaptörleri kullanabileceğiniz bilgisini resmi sitesinde paylaşmaktadır. yine de apple gibi firmalar, daha çok adaptör satıp, kablo satışından alamadıkları karı adaptör aracılığı ile alabilmek için daha yüksek volt değeri gerektiren cihazlar üretirse kimse şaşırtmayacaktır.

    avrupa birliği'nin girdiği bu süreç abd'de üç demokrat senatörün (bernie sanders, elizabeth warren ve ed markey) abd'de benzer yasalar getirilmesi çağrısında bulunmasına neden olmuştur. bu tip tüketici dostu yasaların (yukarıda yazdığım gibi sonraki aşama kablosuz şarjlar olacak) daha fazla karşımıza çıkacağı bir süreç içerisine girmiş gibi gözüküyoruz.

    kaynak

  • (bkz: kutsal demlik)
    (bkz: bertrand russell)

    "eğer ben dünya ve mars arasında eliptik bir yörüngede güneşin etrafında dönen çin seramiği bir çaydanlık olduğunu öne sürseydim ve bu çaydanlığın en güçlü teleskoplarımızla bile tespit edilemeyecek kadar küçük olduğunu ekleyecek kadar da dikkatli olsaydım, kimse bu görüşümün tersini kanıtlayamazdı. ama devam edip de bu savımın yanlışlanamaz nitelikte oluşundan dolayı insan aklının ondan kuşku duymasının kabul edilemez bir küstahlık olacağını söyleseydim, herkes haklı olarak saçmaladığımı düşünürdü. ancak, eğer böyle bir çaydanlığın varlığı eski kitaplarca onaylansaydı, her pazar günü kilisede kutsal gerçeklik olarak öğretilseydi ve okullarda çocukların beynine kazınsaydı, onun varlığından kuşku duymak bir gariplik belirtisi olarak görülür ve o kuşkuyu duyan kişiye yakınçağda bir ruh doktoruyla ya da daha önceki çağlarda bir engizisyon yargıcıyla bir randevu alınırdı."

  • tren otobüste o olgunluğa erişmek yerine yakında uçakta da çemkirmeye başlarız çünkü ileri değil geri giden bir toplumuz.

  • ben 5 yaşındayken, ingilizceden hiç anlamayan ve habire ingilizce dersinden çakan benden epey büyük komşu çocuğunu, eni vici vokke tadında uydurmasyon şarkılar söyleyerek delirtmem..

    bütün dünya ingilizce konuşuyoruz da bi o konuşamıyo sanıyodu mal..