hesabın var mı? giriş yap

  • merhabalar,

    godfather filminin bir yerinde, şu söz vardır, çok hoşuma gider ve her yerde kullanırım:

    -eğer birini seviyorsan, bırak gitsin... dönerse senindir, iskenderse benimdir!! hahahahahahaahhaahhaahah!!!

    bu kısa girişten sonrai kendimi tanıtayım... spontan bir insanım... mesela face'de profilini gördüm ve hemen sana yazmaya karar verdim...

    kendini nasıl tanımlarsın?

    asi?
    şatafatlı?
    kaderci?

    ilk harflerine bak, beni göreceksin:)

    mustafa

  • selam sözlük, nasılsın?
    sana bilgi bırakmaya geldim.

    öncelikle biraz uzun ve dağınık olacak yazı, kusura bakmayın. mevzuat, fiyat, kimlere göre, parasını verip yaptıranlar, nere konulur, nere konulmaz filan anlatmaya çabalayacağım.

    ilk olarak, kendisini siparişini verdim, 2 ay içinde de teslim edilmesini bekliyorum. polenezköyde arsa da kiraladık, haftasonları kaçış rotamız olacak kendisi. ben buraya nereden geldim ile başlamak isterim. aslında çocuk ve köpek olunca arabaya (c hacthback) sığamadığımız için arabayı büyütelim dedik, sonrasında bu paraları biz bir arabaya niye veriyoruz sorgulamasından sonra epeydir gözucuyla takip ettiğimiz bu tiny house olayına girelim dedik. bu durumda pandeminin de etkisi oldu. hepimiz bir yerlere kaçmak istiyoruz, kapalı ortamda kalmak istemiyoruz sonuçta.

    tiny house ile ilgili olarak ilk ayrım tekerlekli mi? tekerliksiz mi olacağı konusudur.

    tekerlekli bir tiny house olacaksa, karayolları yönetmeliğinde belirtilen araç römork genişliklerine uymak zorunda. buda kabaca, 8 metre uzunluk, 3 metre yükseklik, 2.5 metre genişlik demektir. plakası çıkarılması gerekmektedir. ağırlık olarak malzemeye göre değişse bile benim gördüklerim 2 tondan aşağı değildi. bu şu anlama gelir, bunu sağlıklı olarak bir yere çekebilmek için ayarladığınız araç en az 2200 kilo ağırlığında olması gerekir. 5, 10 metre kaydırmalarda sorun olmaz ama a noktasından b noktasına gitmek için gerekli olan araç bu özellikte olması gerekiyor (ford raptor, toyota hilux gibi 2500 cc ve üzerinde motor hacmine sahip araçlar kısaca, ancak traktör istisnadır. o da çekebilir rahat rahat).

    gezenbilir forumunda, ücret karşılığında (genellikle ek gelir olsun diye haftasonları) karavan ve bu tarz evleri çeken insanlar var. kamyoncu gibi dan dun taşımadıkları için tercih edilebilir. (yada bir taşıyıcının üstüne yerleştirir öyle ulaşım işi çözülebilir)

    tekerlekli tiny houselar genel olarak karavan veya römork ruhsatı ile satış işlemi gerçekleştirilmektedir. bu araçlar motorsuz olduğu için (mtv) vergiden muaftırlar. ancak karavan ruhsatınız varsa yılda bir kere muaneye (tüvtürk) girmesi gerekiyor (a'dan b'ye gideceğiniz zaman), yada polis görse bile anlamaz diyip şansınızı deneyeceksiniz.

    zaten bir tiny house'u karavan gibi sürekli gezdirecekseniz, bence kompakt bir karavan almanız daha mantıklı. biz tekerlekli tercih ettik ancak tekerleksiz olan tiny houselar için yine karayollarında taşınabilecek yükler (bunu bir tır'a yükleyip araziye getirileceği için) en 3.5 metre, yükseklik 3 metre, 8 metre uzunluk olması gerekiyor.

    tekerleksiz olan evler, imar mevzuatına göre yapı statüsünde olup inşaat ruhsatına tabidir. bu yüzden, şimdi bu evi nereye koyacağınız önemli.

    ben belediye başkanını tanıyorum, muhtar'ı tanıyorum, sıkıntı yok diyorsak tamam. ama yasal mevzuat nedir diyenler için;

    nüfusu 10 000 kişiden az, kırsal bir alanda ise plansız alanlar imar yönetmeliğinden faydalanmanız gerekiyor. mücavir alan veya köy yerleşik alanı içerisinde ise proje, tesisat vs ile belediye'ye, mesken dışında ise valiliğe bağlı il özel idaresine başvuruda bulunmanız gerekiyor.

    büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde ve imar planı içerisinde bir alanda ise ilçe belediyesine.
    büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde ancak imar planı bulunmayan bir alan içerisinde iseniz bağ evi yapmak istediğinizi belirterek il tarım müdürlüğüne (http://tad.tarim.gov.tr/) üzerinden başvuruda bulunabilirsiniz (kabul edileceğinin garantisi yok, bunu her türlü deneme şansınız var ancak tarım en son olarak onay verdikten sonra da varsa belediyenin ruhsat düzenlemesini istiyor. o yüzden öncelikle belediye ile görüşmenizde, böyle bir şeye onay vermiyorlarsa hiç masraf yapmamak lazım).

    iyi diyorsun, hoş diyorsun sen bana bunun maliyetini söyle diyenler için diyebileceğim tek şey bunun sonunun olmadığı yönünde.

    proje olarak başından sonuna kendiniz olmayacağınızı, a veya b firmasına yaptıracağınızı varsayarsak 80 bin liradan başlar, ev gibi ben bunun içinde yaşarım dediğimiz 160 bin ile 250 bin arasında, instagramda gördüğümüz iki asma katı olan oha lan, bu tiny house mu dedikleriniz de 300 bin ve yukarısına doğru gider (dolar 7.97 idi bunu yazarken, yukarı doğru giderse işte oranlayarak fiyatları güncellersiniz).

    peki kimden alınır ? şimdi yazacaklarım iyi kötü google'a yazdığınız önünüze gelecek ilk firmalar. bu işi butik olarak yapan kişilerde var. ayrıca yeni yeni prefabrik ve benzeri işler yaparken küçülerek bu işe dönen firmalar da var (fena iş çıkarmamışlar).

    ben genel olarak takip ettiklerimden bahsetmek istiyorum.

    https://www.mooblehouse.com/

    ilk fuarda sergiledikleri model çok kötüydü ama geri dönüşler doğrultusunda yaptıkları değişiklikler sonrasında güzel işler çıkardılar. dış tipini seçtikten sonra farklı ebatlarda üretmeleri ile esneklik sağlayabiliyorlar. iç kalite konusunda midline, highline diye iki paketi var, nasıl bir kalite farkı oluyor canlı görmek lazım. fiyat olarak vagoon house ile paraleller.

    https://www.sunprefabrik.com.tr/

    hazır bir şekilde teslim ediyorlar. prefabrik mantığında ve malzemelerden tiny house üretmişler. tatava yapma bas geç kafasındaki arkadaşlara alternatif olarak düşünebilirler. vagoon ve mooble'a göre ucuzlar ama kalite olarak ekmek/köfte durumu mevcut.

    ++: [https://www.hanehouse.com/ https://www.hanehouse.com/]

    avcilarda bu aradaslar. cok temiz, kullanisli ve ferah evler yapiyorlar. yavaş yavaş adlarını daha çok duyacağız gibime geliyor. bence bi sans verilmesi, en azindan gidip görülmesi gereken evleri var.

    biz genel olarak hafta sonlarında kaçacak bir yerimiz olsun istedik. düzenimizi ona göre kuruyoruz ancak uzun süreli burada yaşamayı düşünen arkadaşlara haddim olmayarak bazı tavsiyelerim olacak. ben, eşimle ilk tanıştığımız zamanlarda çok uzun süre 1+0 denilebilecek bir çatı arası katta kaldım. 20 m2 olayına aşinayız.

    öncelikle tiny house'da veya karavanda yaşamanız sizin masraflarınızdan kurtulmanız anlamına gelmez. hatta genel olarak daha pahalıya gelir. misal mini (hilton tarzı) buzdolabınız olur. buda öyle kilo kilo alışverişten ziyade günlük alışveriş demek. 2 alana bir bedava diye bir durum yok. bunu çektiğiniz yerin güvenliğini sağlamak lazım. bahçesinin bakımı, ısınma için klima vs masraftır.

    ikinci olarak ev konforunu burada aramayın, hüsrana uğrarsınız. 20 m2 evinizin olduğunu kabul ederek, fazla bütün eşyalarınızdan kurtulun. sonrasında fazla olmayan ama ben bunu son bir sene, bir ay vs içinde hiç kullandım mı diye sorduğunuz eşyalardan kurtulun. pratik, kullanımı basit eşyalara yönelin.

    mümkünse tavanı yüksek bir yapı tercih edin. 2.5 metre en insanı basar bir yerden sonra. bunu tavan yüksekliği ile bol bol pencere ile dengelemeye çabalayın.

    çok pahalı geldiğinde, sıfır clio parası keh keh diye kendinizi avutun.

    günün büyük kısmını dışarda geçirebileceğiniz bir alanınız olmasına özen gösterin.

    evin her köşesini %100 verimli değerlendirmek isterken boğulmamaya özen gösterin. yani her yeri dolap yapmayın. ferah alanlar bırakı, bazı duvarlarınız boş kalsın, evinizdeki gibi tablo vs asın.

  • evde onu bekleyen veya birazdan eve gelecek olan bir gönüldaş yoksa eve ister 17:15'te gelinsin ister 19:00'da gelinsin ne fark eder.yaş biraz ilerleyince daha çok anlaşılıyor bu durum.gençlere sözüm yok işten erken gelsinler otursunlar dizilerini izlesinler ama bir yerden sonra insanın bilgisayar ekranına bakası gelmiyor.
    hayat çok garip.bayılırdım halbuki dizi izlemeye.

  • (supermen tşörtü ile servis yapan genç kız garsona)

    - tişikkirlir sipirmin

    --- spoiler ---

    söylenebilseydi şahane olacaktı, söylenemedi bile, o kadar da gaz verdik arkadaşa
    --- spoiler ---

  • 28 yil hayatimin askini bulucam diye dolandim durdum. sonunda buldum da. yaklasik iki yil ciktiktan sonra evlendik. ayaklarim yere degmiyordu. karninda kelebeklerin ucusmasi ne demek ogrenmistim. sonra bir gun bana baba olacaksin dedi. dedim ki ben bu hayatta hic yasamamisim. nasil bir mutluluk anlatamam. yasayanlar zaten bilir, yasamayanlar da umarim ogrenir. neyse uzatmayalim, gebeligin 24. haftasinda ogrendik ki bebekte gelisim geriligi var. sonuc husran tabi, 26 haftalikken kaybettik bebegimizi. arastirdik cocukta hic bir sorun yokmus. meger annesi, esim losemiymis. olsun dedik tedavisi var. mix tip cikti iyi mi(aml+all). 2.5 yil tedavi gordu, denenmedik kemoterapi kalmadi, 56 kilo olan esim 39 kiloya kadar dustu. habloid kemik iligi nakli yapildi. son alti ay esimden cok cocugum gibiydi. bebekler gibi her seyi icin yardima ihtiyac duyuyordu. annesi dahil herkes ya olsun ya iyilessin derken ben hep allahim her seyimi al ama esimi alma diye dua ettim. sonuc yine husran. 32 yasinda kaybettim. yaklasik 4 yil olacak. benim ic burkan detayim bu. bunu buraya niye yazdim onu da bilmiyorum.....
    edit: gelen mesajlar icin herkese cok tesekkur ediyorum. belki de bunun icin yazdim, belki cevremde anlaticak kimse kalmadi o yuzden onu bilemicem ama yazdigim icin memmunum.
    edit2: beni benden daha iyi anlayan yazar arkadaslarima cok tesekkurler. ozellikle "okurken sanki hayattan hep almak istedikleriniz varmış da bir türlü alamamışsınız, hep kursağınızda kalmış hevesleriniz gibi hissettim" diyen yazar arkadasa ayri bir tesekkur etmek istedim.

  • fatih, istanbul'u fethettiğinde bizans da son savunma için ayasofya'ya sığınmıştı. bizans artıkları da öyle yapıyor istemdışı olarak. kanlarına işlemiş bizanslık bunların. az ötede ecdadın helal parayla yaptığı cami var. adam ısrarla kafirin, domuz ticaretinden, şarap ticaretinden kazandığı parayla yaptığı yer olan ayasofya'da ibadet edecek. normal camiye gidince eksik hissediyor kendini. illa ayasofya olacak.

  • bir devlet bahçeli beyanı. ben ikna oldum.

    bu kapsamda türkiyede demokrasi yok ve türkiye laik değil