hesabın var mı? giriş yap

  • 2. dünya savaşı yıllarında aşk yaşanılacak kadın. savaştan dönen ya da savaşa giden askerlerin tren garında öptükleri kadınlara da benzemiyor değil. bayılırım 2. dünya savaşı yıllarının koyu kırmızı rujlu, şapkalı asil kadınlarına. kalmadı artık böyle kadınlar.

  • haşmet babaoğlu'nun, suriyeli sığınmacılara karşı bir çözüm yolu sunan kılıçdaroğlu'na, chp'ye, ve gezi direnişine bok attığı yazısında geçen ifadedir.

    http://www.sabah.com.tr/…5/04/25/ben-sizden-utandim

    suriye'deki savaşı körükleyen, savaşta taraf olana laf etme yok. suriyeli sığınmacılarla ilgili bir program hazırlamayanlara, onların temel ihtiyacını karşılayacak şekilde ülkede barınmalarını sağlayamayanlara laf yok. ülkeye sığınan suriyelilerin de aç olmalarını, sefil şekilde yaşamalarını sağlayanlara laf yok. 3 milyon suriyeliye ek iş yaratmadan, asgari ücretin de altında çalışmasına izin verene, bunun sonucu olarak da türkiye cumhuriyeti vatandaşları arasında işsizlik oranının yükselmesini sağlayanlara laf yok.

    suriyeli sığınmacılar, ülke için bir sorun teşkil etmekte, akp bu konuda 3 maymunu oynamaktadır. chp'nin önerisi ise, suriye'nin normalleşmesine destek vermek ve ülke normalleştikten sonra bu insanları ülkelerine göndermektir. sözleri çarpıtarak nefret kusmak da nedir?

  • jean michael seri'yi kötüleyeceksiniz bari fulham denen çöplük takım üzerinden yapmayın. adamlar geçen yıl 3 tane hoca değişikliğine gitti. üstelik o kadar kötü kadro kurulmuştu ki sonradan alınan babel bile bu takımda fark yarattı.

    sezona slavisa jokanovic ile başladılar. daha 10 hafta dolmadan paketlendi ve yerine raineri geldi. ligin son 10 haftası kaldığında da raineri'nin yerine 8 yıl fulham forması giyen scott parker'ı hoca yaptılar.

    takım championship'den bile zaten zar zor premier lige çıkmıştı ve slavisa jokanovic ile devam kararı aldılar. championship'te 1. olup direk yükselen wolwes'in tam 11 puan gerisinde 3. olan bir takımdı fulham. bu kadar sıkıntılı kadroya sadece jean michael seri alıp sanırım premier ligde kalınmayı beklemiyorsunuz. sonuç olarak fulham kadro mühendisliği sorunlu bir takımdı. üstelik premier lige yükseldiklerinde de kadroya ciddi derecede takviye yapmadılar. sonuç olarak premier ligde barınamadılar. üstelik takım hem kötü oynuyor hem de leblebi gibi gol yiyordu. fulham premier ligin en çok gol yiyen ve en az gol atan takımıydı. zaten böyle leblebi gibi gol yiyen bir takımın hücumu hiç bir zaman düzelmez çünkü arkayı sağlama almadıktan sonra istediğin kadar gol at. -47 averaj ile küme düşen bir takımda elbette bencil oyuncular değerine değer katardı. ama jean michael seri o bencillikte bir adam değil. o yüzden de fulham macerasını çok fazla kıyaslamamak lazım. hastalığı ya da başka etkenlerde bu konuda çok etkili olmamıştır. bozuk meyvelerin arasına sağlam meyveyi de koyarsanız sağlam meyvede bozulur. fulham'ın geçen yıl ki çöp kadrosuna messi'yi koysanız yine fark yaratamazdı. çünkü fulham izleyenleri kabız eden kötü bir takımdı.

    jean michael seri'nin en iyi dönemi de belhanda ile beraber oynadığı 2016-2017 sezonuydu. belhanda ile beraber 10 gol 14 asist yaptı. iyi de bir ikili oluşturmuşlardı. ikisi de birbirlerine iyi ikame eden oyuncular. o yüzden jean michael seri'nin belhanda ile orta saha da çok iyi oynayacağını düşünüyorum. ayrıca orta sahaya bu iki oyuncunun arkasına mutlaka süpürücü bir defansif orta saha lazım. iki oyuncu da oynadıkları mevki itibari ile çok top kaybı yapacaklar. arkalarını toplayacak bir oyuncuya ihtiyaç var. burada ki arkadaşlar bu adamı fernando ya da yaya toure tarzı bir orta saha zannetmesin. bu adam ofansif orta sahadır.

  • gol sonrasi sevinci cok itici. evet. deplasmanda rakibi susturuyor ve ronaldo'nun hareketini aynen kopyaliyor.
    gozlerimiz 4-5 gol gerideyken deplasmanda gol atip rakibe sus isareti yapan pembe yanakli kezban tuncay sanli'yi ariyor.

  • sınavdan çıkınca 85, arkadaşlarla konuşunca 55, soruları cevaplayınca 35, araba da 5, evde 15, hoşuma da giderse bütteyiz.

  • hoşlanırken aşık oldum zannediyorsun. gerçekten aşık olduğunda nefret ediyorum sanıyorsun. gerçekten nefret etmeye başladığında çok seviyorum diyorsun. gerçekten çok sevene dek çoktan unutmuş oluyorsun.

    düşün bak, yeterince eski sevgililerinin hangisini özlemiyorsun?

  • teyze zaten senin zihniyetin buysa oğlunun farklı türde bir yaratık olması şaşırtıcı olurdu. oğlun yolda giden bir adama saldırıyor, oğlun yolda ailesiyle yolculuk eden bir adama saldırıyor, oğlun yolda ailesiyle yolculuk eden engelli bir adama saldırıyor, oğlun yolda ailesiyle yolculuk eden bu vatan için canını ortaya koymuş bacağından vazgeçmiş bir gaziye saldırıyor ve senin sorunun bu süreçlerden en sonuncusuyla, diğerlerinde herhangi bir problem görmüyorsun. hatta oğlunun gaziye saldırmasını bile diğerlerinin senin hakkında "terörist" diye düşüneceği endişesiyle yanlış buluyorsun, kimsenin görmeyeceği bir yerde dövseydi senin hakkında bir şey denmeseydi sorun yok yani. yazık cidden yazık tüm bu hastalıklı fikirlerini de kendine saklamak yerine bir de insanlara çağrıda bulunuyorsun oğluma terörist demeyin diye. ne desek az valla...