hesabın var mı? giriş yap

  • cumartesi sabahı erken bir saate "hadi moonstruck'a gidek" diye gittiğimiz, moonstruck'ın kapanıp yerine buranın açıldığını görünce üzülüp "e kahve içek bari" diye oturduğumuz yer..

    sabah erken bir saat olduğu için bizden başka kimse yoktu. siparişimi verdim "iki latte, bi kek, bi çiizkeyk.." adımı sordu. ukala ekşici bir piç olduğum için "bi kişi var zaten" dedim. neyin peşindesin mına koyim?

    siparişimi alıp masaya oturunca kasadaki çocuğun içime sokup çevirdiğini anladım:

    http://i.imgur.com/u7czz.jpg

    herif incici piç çıktı.

    inşallah bir gün bütün starbucks senin olur. ışığın hiç sönmezin, yıldızın parlasın.

  • hayvanlıkta sınır tanımadığımı gösteren paket.

    sabah işe diye evden çıktım gittim. işe gelince sabah haberleri niyetine sözlüğü açmamla birlikte bugün satışa çıkacağını unuttuğumu fark ettim.

    eşimi aradım. dedim durum bu. çocuğu komşunun birine bırak bim'e git. 2 aylık çocuğu sağa sola bıraktırıp eşimi bim'e gönderip star wars action figure paketi arattırdım sizin yüzünüzden. sizinde payınız var yani bunda. darth vader ve stormtrooper gelmiş sadece. onları da aldırdım. star wars'u sadece hafta sonlarında cnbce'de yayınlanan çizgi filmden bilen eşime bu ikiliyi anlatmam ise ayrı bir dizi film konusu.

    son olarak eve gidince whatsapp'tan resmini gönder, seni seviyorum diyip telefonu kapattım.

    kızımın resmini göndermiş. diyemedim ki darth vader'ı gönder. o kadar da hayvan değilim galiba.

  • helena bonham carter ile 13 yil suren birlikteliklerini sonlandirmis. benim merak ettigim, johnny depp'in velayetini kimin alacagi !

    edit: espriyi caldigimi ima eden bir kac entry var sagda solda, asagida ! 2007'de gosterime giren sweeny todd the demon barber of fleet street filminin galasi roportajini izlemistim televizyonda. yonetmen tim burton ve basrol oyunculari depp ve carter'di. carter'a da uclu arasindaki iliskiyi sormuslardi. o da depp oglum gibi, hep birlikteyiz demisti! taaa, o zamandan beri ana-baba-ogul olarak izlerdim hep filmleri. ayrildiklarini da duydugumda, oglan ortada kaldi diye bu entry'i girdim !

  • - alkol
    - küçük bir çocukla muhatap olmak
    - premiere league
    - kız arkadaşının sesi
    - iğde ağacı kokusu
    - deniz sesi
    - gece araba kullanmak ve radyo dinlemek
    - yağmur
    - özel playlistler
    - ayakkabı boyamak
    - yavru kedi videoları izlemek
    - öykü denemeleri yazmak
    - sıcak suyla duş alırken düşünmek
    - kimseciklerin olmadığı ıssız bir doğada sonuna kadar bağırarak rahatlamak

  • devletlerden ve uluslararası oluşumlardan "dürüstlük" bekleyen saf tipleri şaşırtmıştır. tüm bunlar çıkar ilişkisidir ve türkiye diplomatik hataları yüzünden yalnızlaşmıştır. kimsenin "bize karşı" olduğu yok. siz gerçekten eğitilmezsiniz. kurtuluş savaşı'nda ülkenin dört bir yanı paylaşılmışken direnç gösterdiğimizde ve mustafa kemal atatürk'ün önderliğinde klasik tabirle "henüz ölmediğimizi" ispat ettiğimizde ülkemizi işgale gelmiş olan italyanlar ve fransızlar dahi bir anda taraf değiştirirek ya bize yanlamış ya da toz olarak yunanları yalnız bırakmıştı. bugün sorsan herkes fransa'ya, italya'ya söver... e işlerine gelince yunanlara karşı bizi desteklediler ama? neden? bizi çok sevdikleri için mi arka çıktılar? bizi çok seviyorlarsa neden bir sene öncesinde ülkemizi bölmeyi ve paylaşmayı amaçlıyorlardı?

    uluslararası ilişkilerde bunlar yok. diplomasi var. çıkar var. türkiye de bu konuda inanılmaz zayıf, cahil, beceriksiz kişiler tarafından yönetiliyor. ülkenin büyük bölümünün gazla çalışan, geçmişte yaşayan karbonhidratçı kitleler olması da tabii ciddi bir sorun.

    ulan "bunlar karşı olduğuna göre iyi yoldayız" nasıl bir kafa, böyle saçma bir zihniyet olabilir mi? açıp baksanıza kaç senedir bu ülke ab yardımı alıyormuş, kaç yıldır çeşitli ab programları kapsamında belirli standartlar geliştirmiş ve birliğin önemli dış ortaklarından biri olarak yatırım almış?

    ab kimseyi seviyor ya da sevmiyor değil. günü gelir ab türkiye'yi savunurken yunanları itin bir tarafına sokar. olmamış şeyler değil bunlar. yunanistan'a giderseniz onlar da ab'den ve diğer güçlerden şikayet edecektir türkiye'ye "hak ettiği ceza" verilmediği için. yani yunana sorsanız o da "bizi eziyorlar, türklere arka çıkıyorlar" diyor.

    velhasıl bırakın bu suçluyu daima dışarıda arama zihniyetini, biraz yüzleşin kendinizle. yüzleşelim. petrol çıkarıyorsak çıkaralım da şu "tüm dünya bize karşı" saçmalığını bırakalım.. inanın kimsenin o kadar da umrunda değiliz. olsak dahi bu "türk düşmanlığı" kaynaklı değil, tamamen siyasi ve diplomatik bir mesele. sen bugün yunanistan'ın güçlenmesini istemiyorsun çünkü komşun. senin için risk oluşturabilecek bir ülke. di mi? "yunan" olmasıyla alâkası yok bunun. orada senin açından tehlikeli olabilecek başka bir ülke olsaydı yine aynısını söyleyecektin.

    neyse ya sıkıldım. aynen kanka, ab karşı çıkıyorsa doğru yoldayızdır. böyle devam.

    ***

    edit: "dürüstlük beklemeyecekmişiz ama hep türkiye mağdur oluyor" diyenler oldu, "hadi akdeniz'i açıkladık da fırat'ın doğusundakiler ne olacak" yazanlar oldu... açıklamaya çalışayım.

    arkadaşlar öncelikle türkiye'nin hep mağdur olduğu yok. öyle bir dünya yok. bunu neye dayanarak söylediğinizi anlamıyorum gerçekten. türkiye cumhuriyeti neredeyse 100 yaşına basacak. öncesini de sayarsanız 700 küsür yıllık osmanlı devleti var. siz tüm bu süreçlerde hep bizim mağdur olduğumuzu ve düşman bellendiğimizi mi düşünüyorsunuz? öyleyse kusura bakmayın ama bu sizin cahilliğiniz oluyor, şimdi size 1299'dan beri "türklerin avantajlı çıktığı ve uluslararası kamuoyu tarafından haklı görüldüğü" konuları mı yazayım? sorun tam olarak bu işte: millet bizim arkamızdaysa, "biz zaten haklıydık!" deyip işin içinden çıkıyorsunuz. iyi de başkaları öyle düşünmüyor. bu konuda da yunan "biz haklıyız zaten" diyor mesela, bizse "avrupa birliği ikiyüzlülük yapıyor" diyoruz. bu tamamen bakış açısıyla ilgili bir durum. objektif değerlendirirseniz bu tarz onlarca, yüzlerce ve hatta belki binlerce "türk yanlısı" ve "türk karşıtı" tutum bulabilirsiniz. inanın bunların neredeyse hiçbiri türk olmamızla ilişkili değil, tamamen çıkar kaynaklı. açıp bakın o nefret ettiğiniz "emperyalist dıj güçler" son 200-300 yılda osmanlı ve türkiye'yi yerine göre nasıl desteklemiş. bunu büyük devletleri savunmak adına söylemiyorum. okuyan herkes abd'den ölesiye nefret ettiğimi bilir. demek istediğim şey sadece şu: "dünya bize karşı" düşüncesi gerçek sorunu görmezden gelen yanlı bir tutumun sonucudur.

    hadi burası böyle, fırat'ın doğusunu ne yapacağız, adamlar resmen bize karşı diyen oldu... ben diplomasinin her şeyi çözeceğini söylemiyorum. bazen her şeyi doğru yapsanız da acı çekersiniz. biz öyle bir durumda değiliz. biz her şeyi yanlış yaptık. suriye'yi, iran'ı, amerika'yı, rusya'yı... hepsini kızdırmayı, kendimize düşman etmeyi başardık. böyle bir tabloda kimseyi durduramazsınız. abd süper güç olabilir ama bir halkı ve yönetim kadrosu var. vietnam'da neden boğuldular, güçsüz oldukları için mi? alâkası bile yok. siz de iyi ilişkiler geliştirir, iyi kozlara sahip olursanız amerikanlar size "çıkın gidin lan burdan" diyebilecek olsa dahi en azından iki kez düşünür bunu. "biz burada türkiye'yle bozuşursak iyi olmaz" diyebilir. sonuç itibariyle dünyayı yöneten bu haydutlara diplomasi zaten sökmez ama bunlar diplomasi olduktan sonra tartışılacak şeyler. bizde o yok. yalnızız ve bunu kendimiz yaptık, bu kadar basit.

  • bilim ve teknoloji’nin inşaat ve rant ekonomisini nasıl silkip attığının resmidir. o kadar bina yapılacağına 1 tane böyle teknolojik ve bilimsel iş kurulsaydı şuanda böyle olmazdık.

  • sitesi türk istilasına uğramış. forumdan bir diyalog:
    - why do you write turkish in the english subforum?
    it's rude and it's getting out of control
    +beğenmiyosan çık git lan terket ülkeyi