hesabın var mı? giriş yap

  • savas bitimi hayatta kalan baba , ölmüş kızının günlüklerini okur ve kızının bu günlükleri savas bitiminde kitap haline getirmek niyetinde olduğunu görür. bu isteğini hayata geçirmek için günlğkleri biraz düzenler , bazı zarar görebilecek isimler değişir günlükte.ve bu sekilde yayimlanır.
    artık günümüzde cıkan baskılarda sahte isimler yerine insanların gercek isimleri kullanılmakta.

  • dün gece the 100 izliyoruz. "post apokaliptik dawson's creek" olarak tanımladığım bu dizinin replikleriyle arada dalga geçiyoruz. bir sahnede bir karakterin ağzından şunu dedim:

    - but.. how? how!!?

    o sırada sessizce oturan ve normalde hiç havlamayan köpeğimiz birden ayağa kalktı bana dönüp çıkıştı:

    - hav! hav!

    gülmekten diziyi izleyemedik bir süre. sonra aynısını sevgilim denedi ona yapmadı. köpek de the 100'la dalga geçiyor bence, bilerek espriye katıldı. arada diziyi izlerken sıkıntıdan derin bir iç çektiği de oluyor "hay sizin izleyeceğiniz diziyi..." diye.

  • "ehe ehe ama beni daha görmedin." içerikli mesaj beklentisi ile ortaya çıkarılmış önerme. ters psikoloji işe yaramıyor dostlar 2009 sonrası bitti o dönem.

  • cok yeni ogrendim... abimin esine kanser teshisi konuldugunda doktor fazla vakti kalmadigini da soylemis abime. o kimseye soylememis, biri agzindan kacirir diye. o yuzden cok umutluydu, saclari dokulecek diye, kendine renk renk bereler almis. resimlerini cekmis. ameliyat icin hastaneye yattiginda, hastaliktan kirildigi halde, bir gun olsun yanindaki refakatciliginden "of" dedigini duymamam bundanmis. birileri kalmaya geldiginde, esinin o'na gitme diye bakan gozlerinin sirriymis bu vefa. teshisten sonra 3 aya yakin yasadi. vefatindan bi' gece once aldigi agir, agri kesicilerin etkisinde, abime sarilip omzuna basina koydugunu, boynunu optugunu ve agir agri kesicilerin etkisinde ona veda ettigini...
    resimlerine bakamiyor simdi...

    varmis boyle adamlar dedirten adamdir...

  • öğrenci evinde yalnızken hasta olup, kusmaktan öleceğini sanmak da bunlardan biridir. açlıktan ve kusmaktan kalkıp yemek dahi yapamazsınız. sonra arkadaşlarınıza böyle bir olay yaşadım deyince neden söylemedin gelip bir çorba yapardık derler. böylece siz de gariban değil de mal olduğunuzu anlarsınız.

  • ilk defa bugün duyduğum ve hayran kaldığım bir tane var ki;
    '' alt geçitte indiriyorsun''

    bu nasıl bir özgüvendir allahım. bunu söyleyen adam indikten sonra, yol boyunca defalarca içimden provasını yaptım. kendimi dışardan bunu söylerken düşlediğimde ise gördüklerimden hiç hoşlanmadım. yakışmadı hiç.

    zaten bütün o içimden geçenlerden bir tanesini dışarı yansıtabilsem, ancak şöyle olurdu herhal;
    - ışıklarda indiriyorsun...mu?
    - ışıklarda indiri.. iniyim mi?
    - ışıklarda indiriyorsunmiyim?

    yok abi ben ezik ve asosyalim. bu fobiyi aşmak kolay değil.

  • cnntürk’te yayınlanan tarafsız bölge programında moderatör ahmet hakan, maliye bakanı berat albayrak’a “dolar yükselince endişeleniyoruz, endişelenmeli miyiz?” dedi.
    albayrak’ın cevabı evlere şenlik:
    “dolarla mı maaş alıyorsunuz? dolar borcunuz mu var? dolarla bir işiniz var mı?”

    abi diyecek laf bulamıyorum.
    hayır hiçbir şey yapamıyorsan cevapları ezberle, teknik konuş, araya rakamlar serpiştir, kafa karıştır falan.
    ya sen hazineden sorumlu bakansın kahvede okey oynayan amcalarla aynı yorumu yapamazsın.
    yemin ederim “ben hep 50 liralık alıyorum beni etkilemiyor” diyecek sandım bir an.

    link

  • yazarlardan biri; "anana sor" demiş...

    ben anneme bunu hiç sormadım ama hayatının son 14 yılını felçli geçiren babama, yeni doğurduğu bir çocuk gibi özenerek baktığını gördükçe, hiçbir mantığı olmayan evlilik için en mantıklı hareketin aşk evliliği olabileceğini anladım. kimse kimseye bakmak zorunda değil ama insan sevdiği, aşık olduğu birine bakmaktan yüksünmüyor sanırım.

  • toplu taşımada sadece türbanlı kadınlara yer verir. diğerleri kadın değil tabi, onlar başka dünyadan.

  • yaklaşık 20 yıldır çok severek dinlediğim, iktidar kim olursa olsun ona muhalif olacak olan, çünkü radyoda hiç bir zaman güce köpek olmamış biridir nihat sırdar. kendisine sözde radyocu denmesi komik çünkü şu an piyasada gördüğünüz radyocular arasında bile belki en eski ve en çok dinleneni nihat’tır. akp’liler kendisini hiç sevmez çünkü nihat onlara hiç bir zaman biat etmemiştir. bu yüzdendir ki programını 5 dakika dahi dinleyen aktroller çıldırır. kafalarına çay atılarak ihya olan aktrollerin bağımsız birini görünce zaten çıldırmaları doğal.