hesabın var mı? giriş yap

  • eğer bu konuda bir istatistik çalışması yapılıyorsa, beni de yazın. ben de reddedildim.

    yaklaşık 5 saat önce oldu. denemek isteyenler için şunu söyleyebilirim; pişmanım. söylemeseydim yine pişman olurdum. şunu da bilin; beklendiği oranda acı yaşatıyor, tek farkı bu gerçek, gerçekten, acıyor.

    muhtemelen yarın cumartesi gecesi evde oturan ezik ve yalnız insan başlığına yazacağım.

    size iyi eğlenceler :(

  • maalesef ki ak partisi'nin bize attığı kazıklardan biri de mavi yaka eleman yetiştirilmesini engellemesi.

    hunharca imamhatip açıldı. meslek liseleri anadolu lisesine çevrildi. anadoluya, karadenize, doğuya birsürü üniversite açıldı ve saçma sapan bölümler açıldı.

    giresun görele'de güzel sanatların ne işi var aw.

  • ilk yazılımcılarda gördüm bunu. ben de geyiğini yapmışımdır kesin. "abi bırakıcam bu işleri manav olucam". "abi gidicem ege kıyısında domates yetiştiricem" şeklinde.

    isyanın sebebi belli: bir meslek zihinsel olarak çok yoruyorsa zihinsel yorgunluğu olmayan meslek stereotiplerinden birini seçip onu arzuluyoruz.

    halbuki manava gidip bunu desen seni patlıcanla hıyarla döver. millet manavlığı bir tezgaha döşenmiş sebze meyveyi belli fiyattan satma işlemi zannediyor. keza domates yetiştirmeyi de "domates ekmek ve çıkan domatesleri toplamak" olarak. bunlar fiziksel efor gerektiren şeyler zannediyor. mesela domatesler niye çıkmadı, haşerat niye dadandı, niye mahsül kırıldı bunlar düşünce gerektirmiyor zannediyor.

    manav için de öyle. en başta sattığın ürün "perishable good" yani sonsuza kadar saklayabildiğin bir şey değil. hızlıca elinden çıkarmak zorundasın. ona göre ideal fiyat aralığı tutturman gerekiyor karlılık için. stok ve halden toplu alımlar için de doğru planlama yapman gerekiyor. bu başlı başına endüstri mühendisliği alanına giren bir optimizasyon konusu. dükkanı kaçtan kaça açık tutacağın, ne zaman başını bırakabileceğin, çırak tutacaksan onun sigortası bile derdin oluyor.

    onun haricinde manavlığı dışsal faktörler hiç yokmuş gibi hayal ediyorsun. mesela mahallenin polisi gelip iki salatalık tırtıklayınca parasını alamıyorsun. sıkıysa iste. çocuklar çilek aşırınca, ev sahibi kirayı tam gününde isteyince hesapların birbirine giriyor. buzdolabının elektriği gidiyor, dükkanı su basıyor. vitrin camını top kırıyor. fare dadanıyor. ilaçlaman gerekiyor. veresiye defterleri kabarıyor. bu sefer yanlışlıkla sebzeye sıktığın ilaçtan müşteri zehirleniyor. bir de sonunda yan sokağa migros gelmesin mi? hadi şimdi koca zincirin planlama ve işletme kabiliyetiyle tek başına mücadele et sıkıysa.

    sonra kan ter içinde uyanıyorsun: "oh lan ne güzel kod yazıyorum, derliyorum, tek derdim bu".

    mesleklerimizin kıymetini bilelim.

  • olum siz manyak mısınız lan? rıza dediğiniz adam kaan'ı anahtarlık diye çükünde sallar. o kadar da değil amk. hatta kaan'a benim entrymi gösterin o bile "az bile demişsin abi" der.

    edit: imla

  • vücudu hizaya sokan, neredeyse her kası çalıştıran spor hareketi.
    kapıya asıp hepsiburada'dan aldığım, taşınabilir; dandik gelmişti ilk başta bunu itiraf etmek lazım şimdi, takması falan epey bi zaman almıştı, uzatmadan kapının üzerine asılı bu aletle habire barfiks çekmeye başladım. öncesinde altı yedi tane çekerdim, şimdikini söylemeyeyim, salla. bu bir iki yıl içerisinde sabah kalkınca, öğlen, akşam demeden başladım. tabii sonuç çok iyi oldu. boy 1.80, kilo da 80, kardiyo ile de istediğime ulaştım denilebilir. kas kütlesini artırmak için birebir hareket velhasıl. ayrıca bel, sırt, kol karın kaslarını geliştirmesi de cabası. barfiks çekerken dikkat edilecek hususlardan biri de şudur; barfikste asılıyken"c" harfine benzer bir şekilde ayakları da kaldırmak, adonis ve six pack için de faydalı, denedim test ettim. şayet vücudu iyi bir hale getirmek isteyen varsa bunu önemle yapmalı, şiddetle tavsiye edilir. kolay gele.

  • pop muziginin ne kadar alternatif, ozgun olabileceginin en iyi orneklerinden biri. ders niteliginde okutulabilir.

    sarkida hersey orjinal. bu asiri eglenceli sarkida kate evrensel ilme ulasma istegi ama buna ulasmak icin gereken cabayi harcamak istememe gibi, kapitalist toplum bireylerine cok tanidik bir temayla ilgileniyor. ritim cok yuksek, cilgin perküsyonlara kate'in en deli enstrumani, sesini en dus duzeyde yaraticilikla kullanmasi eslik ediyor.