ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
osmanlıca yerine öğretilmesi gereken ders
-
din ve ahlak derslerinde görünen ama verilmeyen "ahlak" dersi.
işyeri diyalogları
-
oda hiç olmadıgı kadar kalabalıktır. misafirler için çay istenir:
oda: 615'e 12 çay.
çaycı: abla naptın yaa, mevlüt mü okutuyon?
lisede yapılan hayvanlıklar
-
kopya çekeceğimi bildiği için, sınav esnası sürekli yanıbaşımda duran hoca uzaklaşsın diye osurmamdır. ve hakikaten kokuyu aldıgında yüzünü ekşitip masasına gitmişti. şu an düşünüyorum da bundan daha vahim bir anı olamaz. okulun pilav günlerinde yüzüne bakıyorum ben bu adamın.
ayda 10 bin tl kazanıp sabah poğaça yemek
-
can yücel'in şu şiirinden haberi bile olmayan insan beyanıdır
"zenginlik; sabahları poğaça yiyebilmektir.
zenginlik; merdivenleri yardımsız çıkabilmektir.
pencereden bakıp, yoldan geçenleri görebilmektir.
her akşam kendi kapını kapatabilmektir.
saçının okşanmasıdır.
kolundaki saatin geleceği göstermesidir.
bir sonraki hafta için plan yapabilmektir.
güzel günleri bekleyebilmektir.
bazen bir tabak makarnadır.
bazen iki tane domates ve bir taze ekmektir.
kendine inanabilmektir.
zenginlik varlığından mutluluk duyabildiğin herşeydir...
fakirlikse...
bir kez tanıyıp,
sonra yokluğunu öğrenmektir."
hekimler istifa ediyor
-
plastik cerrahi asistanı olarak nöbetten yazıyorum, şartlar düzelmediği takdirde ileride parmağınız koptuğunda 450-500 bin tlye özele gideceksiniz veya güdük parmakla gezeceksiniz yavaş yavaş hepimiz istifa edeceğiz
“sen devletin bir memurusun işini beğenmiyorsan s.git. “
yazan gerizekalı arkadaşım umarım bir gün hastaneye ihtiyaç duymazsın. önyargıların yüzünden belki bugün göremiyorsun ama olay hekimlerin istifasının cefasını yine halkımızın çekecek olması, biz s.gideriz.
edit: mesaj kutuma böyle fiyat olmaz diyenler görüyorum, onun icin yazma gereği duydum.
1 hafta önce 3 parmağı koptu bir işçinin, patronuyla acilde karşılaştık ne gerekiyorsa yapalım diyen adama izmir’de el için özelleşmiş bir hastanenin numarasını verdik. tetkikler gönderildi telefonlar edildi, fiyat aldı, 480 bin tl. fiyatı duyunca aynı patron hocam siz dikin vakit kaybetmeyelim demeye başladı. hem personel hem aletlerin kalitesine rağmen 17 saat ameliyat edildi hasta. 3 parmağı da yaşıyor onca soruna rağmen. karşılığında aynı patron fizik tedavi ücretini karşılayacağına cevizli baklava getirdi sağolsun. bugün o ameliyat başarıyla yapıldı. peki yarın ?
sma ilacı faturalarımıza 1tl olarak yansısın
-
faturaya yansıyanları gerçekten alıcısına ulaştıracaklarını bilsem 50 tl. de yansısın derim ama bu adamlar deprem zamanı çadır satmış adamlar. kimse güvenmez bunlara.
omurilik tümörü
-
omurilik üzerinde iyi huylu veya kötü huylu olarak ortaya çıkabilen bir tür hastalık.
bende menenjiom türü olarak teşhis edildi. belirtisi hafif bir sırt ağrısıydı. kısa süre içerisinde ameliyat oldum, en son üç yıl geçtikten sonra bu entryi güncelliyorum. hayatıma olağan şekilde devam ediyorum. kontrollerimi yaptırıyorum. dikkatli ve sağlıklı yaşamaya çalışıyorum. iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim.
bir alttaki mesajda bir yazar arkadaşımızın düzenlediği bazı doktor önerileri vardı entry maalesef silinmiş.
pazar gecesi sendromu
-
tedavisi is arkadasiniza asik olmak olan sendromdur.
niye yirmili yaşlarda evlenmedim ki pişmanlığı
-
neden bu kadar eleştiriliyor anlamadım.
babam 18, annem 17 yaşında imiş evlendiklerinde.
erken evlenmenin en güzel kısmının çocuk sahibi olmak olduğunu düşünüyorum erkenden. evet geri kafalı deyin ne derseniz deyin ama düşünüyorum şimdi.
bizi tanımayanlar hiçbir zaman inanmıyorlar baba oğul olduğumuza. bir de ben sakal bırakıyorum, iyice yaşıt gibi duruyoruz.
mahallede halı saha maçı yaptığımızda defansa da dikiyoruz babamı. yani ben oğlumla halı saha maçı yapmayı çok çok isterim. hangimiz istemeyiz?
evet çok sıkıntılı günler de yaşadık ben çocukken. yani düşünün ben ilkokula başladığımda babam 25 yaşında falandı!
lâkin bunların yaş ile ilgili olduğunu sanmıyorum!
sevgi ve saygı!
babam, annemin başında yıllarca ağladı hastalık yılları geçene dek. görüyordum.
şimdi de arada bir tartışıyorlar tabii. ama ne bileyim çocuk kavgası gibi geliyor lan bana*
" valla çekeceğim kulaklarınızı! " diyorum hatta.
yani hayata bu kadar negatif bakmayın arkadaşlar. bu hayatta iyi örnekler de var.
bir evde olması gereken ilk şey huzurdur. gerisi hikâye.
dipçe: kırıcı bir mesaj aldım! yumuşatarak söylemem gerekirse " evlenmişler de ne olmuş? neden okumamışlar! "
arkadaşlar, buradan nasıl görülüyor bilmiyorum ama herkesin şartları aynı değil. önceden de değildi. babam, babasının yani dedemin cenazesine gidememiş bir insan askerde iken. bu yüzden içinde iki acı vardır:
baba hasreti ve okuyamamak!
yoksulluktan okuyamamış köy yerinde ne annem ne babam. fakat bu adam sırf bana yeni önlük alabilmek için hamallık yapmış bir adam. o yüzden laf ettirmem.
okuyamadılar belki fakat beni öğretmen yapan ikisidir. siz dilediğiniz kadar bu hayattan nefret edin ve etrafınıza da bu nefreti kusun. bu hayatta iyi şeyler her daim olacaktır.
ikisine de minnettarım.
the last of us part ii
-
muazzam bir gameplay videosu gosterdiler. o akicilik ve animasyonlarin dogalligi agzimi acik birakti. siddet seviyesinin artmasi da daha bir geriyor insani. yalniz ilk oyunun da ilk gameplay videosu icin “script bu ya” diyenler olmustu. ama cikan oyun aynisiydi. ayrica buyuk ihtimal joel da oyunda olacak.