hesabın var mı? giriş yap

  • 9gag yorumlarından birini taşıyorum: "on the one hand i feel bad that jeniffer lawarnce privacy was invaded, but on the other hand...well that hand is busy"

  • (bkz: gerçek finlandiya bu değil)

    edit: sadece boş bkz girmeye gönlüm el vermedi. abi anlamıyorum, bu adamlar savaştan kaçmadılar mı? canları tehlikede değil miydi? avrupa'ya geçebilmek için türlü yol denemediler mi? haberde tornio'dan helsinki'ye 700 küsür km yol gittikleri yazıyor. yani beyefendiler tornio'yu da beğenmemiş helsinki'ye gelmiş. sonra helsinki'deki sosyal hayat da kesmemiş bunları gerisin geri tornio'ya, oradan da isveç'e geri dönmeyi düşünüyorlar. tamam, buz gibi nemrut havayı ben de sevmem, tek başına depresyon sebebidir, ama seyyah gibi tüm kabile bir oraya bir buraya göç edecek enerjiyi nereden buluyorlar anlamıyorum. ser sefil yollarda sürünmek hoşlarına gidiyor herhalde. çay yokmuş! çayı ne yapacaksın anasını satayım. adam finlandiya'ya gitmiş çay yok diyor. troll müdür nedir...

  • açıklaması çok basit, korkulmaması gereken* bir olay:

    rüya görüldüğü zaman, beyin ile vücut arasındaki iletişim bloke edilir ki rüyada yaptığınız hareketleri vücudunuz gerçek hayatta da yani yatağın ya da her nerede uyumuşsanız orada yapmayasınız diye.

    uyanmaya başladığınız sürede ise bu bloke olma durumu kaybolur, gözlerinizi açıp hayata devam edersiniz.

    karabasan denilen nane de işte bu bloke olma durumu kaybolmadan uyanmanızdır. e doğal olarak vücut hala bloke durumda olduğundan hareket edememeniz normaldir ki, aniden bir kabustan hedeee şeklinde uyanmışsanız, kanınızdaki adrenalinin verdiği gazla yanınızdaki portakal sıkacağını bile freddy sanabilirsiniz.

    normale dönmeniz çok zaman almaz, sinir bozduğu doğrudur, kıpırdanmaya ayak parmaklarından başlamanın, çözülmeyi hızlandırdığı söylenir.

  • rolleri karikatürleştirmekten ziyade karikatür insanlara rol vermeli.

    kusacağız artık abartılı karikatür oyunculuktan. bkz güldür güldür oyuncuları. aşırı rahatsız edici.

    bir de o renkler nedir sayın birsel, gözlerimiz kanıyor.

  • üniversite yıllarından bu yana sevgili olan iki arkadaşım geçenlerde evlendi. zaten beş senedir felan birlikte yaşıyorlardı. neyse altılı bira kaptım gittim evlerine.

    ilk fark ettiğim değişiklik sifonu çekince klozete mavi bi su dökülmesi oldu. o neydi lan öyle? sonra bi baktım lavaboda taşlar var. kokulu böyle. her yer pampak olmuş. sigara sararken temizlik gerginliğinden döktüm tütünü . sonra balkonda tüttürdük dalgaları. velhasıl en temel değişiklik sterilizasyonda oluyor sanırım.

    çok mutlulardı. temiz ve mutlu. bense pis ve huysuz olarak evime döndüm. *

  • kesinlikle simdiye kadar dinledigim en underrated gruptur. cok ozgun bir muzik yaparlar neredeyse hic kotu sarkilari yoktur. ask acisi cekerken, mutlu oldugum zamanlarda, sinirliyken hep bir the tea party sarkisi vardir listemde, benim icin vazgecilmezdir. bazi gruplar icin, bir taraftan herkesin bu guzelligi tatmasini istersiniz fakat bir taraftan da yok ya sadece bana ozel olsun dersiniz ya, baskalarinin kulaklarini kiskanirsiniz hani, iste bu grup onlardandir.

    ayrica;

    (bkz: chimera)

    ya da;

    (bkz: correspondences)