hesabın var mı? giriş yap

  • sebebi basittir. ulu şehzade yani veliaht şehzade olmak için erkek çocuklarınız olmak zorundadır. en yetenekli şehzade dahi olsan erkek çocukların yoksa ulemadan ve ordudan onay alamazsın. daha sonra ekber ve erşed sistemi geldiğinde yani hanedanın en büyük ve akli dengesi yerinde olan erkeği tahta çıkınca veliaht konusunda bir sorun yaşanmadı.

    o da olmadı eğer osmanlı hanedanı komple yok olsa bile kırımda giray hanlığı veliaht hanedandı. böyle bir durumda saltanat kırımdaki giray hanlığına geçecekti. osmanlı devletini kuranlar veliahtsız bir çok devletin yıkıldığını görmüşler. okumuşlar. büyük iskender'in kurduğu imparatorluk veliaht olmadığı için bölündü. tüm şehzadeler bu hikayelerle büyüdü. o yüzden hiç bir zaman veliaht sorunu yaşamadılar.

    (bkz: giray hanedanı)

  • kaldı ki kürdistandaki elektrik kesintisini neden t.c. devleti yapsın? kürdistanda elektrik kesiliyorsa kürdistan devletinin işidir.

  • meslek: öğretim üyesi
    erkek: maka (neden olmasın. mevcut isimlerin hepsi bundan çok mu daha anlamlı sanki)
    kız: makale
    3. çocuk: makalele

  • dediler sen bir fakir düzcelisin
    düne kadar ilçeydin, şimdi ilsin
    güldüler düzceli audi ne bilsin
    passat mı çekeyim yanlarına

  • martin scorsese'nin son filmi killers of the flower moon filmi vizyona girdiğinden beridir herkesin gözbebeği. gerçi film aslında bir streaming filmi ama ülkemin sinema severleri filmi övüp duruyor.

    fakat hakkında onlarca şey okuduğum filmde kimse merak edip perde arkasına bakmamış.

    eskiden filmler izleyenlerde araştırma merakı uyandırırdı.

    film, amerikan tarihinde önemli bir yeri olan osage cinayetlerine odaklanıyor.

    osageler, petrol bulup zenginleşen bir kızılderili kabilesidir.

    yerli amerikalılar ile avrupalı yerleşimciler ve onların kuzey amerika yerli halkını büyük ölçüde yerinden eden torunları arasındaki ilişkinin uzun tarihinde, pek çok adaletsizlik ve trajedi yaşandı.

    zaman geçtikçe, şiddet ve ihlal edilen anlaşmalar, yalan, kötü muamele ve katliam hikayeleri giderek daha fazla gün yüzüne çıkmaya başladı.

    ancak 1920'lerde osage kabilesinin pek çok üyesinin öldürülmesiyle ilgili olaylar günün manşetlerinde yer almasına rağmen, amerikan tarihinin bu rahatsız edici bölümü uzun süre büyük ölçüde bilinmiyordu.

    1920'lerde amerikan kamuoyu, oklahoma'daki osage nation'da ortaya çıkan bir cinayet gizemiyle şaşkına dönmüştü. petrol zenginlikleri nedeniyle osageler dünyanın kişi başına düşen en zengin halklarından biri haline gelmişti. 1921'de osage ulusu'nun üyeleri öldürülmeye başlandı ve meselenin özüne inmek için fbı'ın olaya dahil olması gerekti.

    yönetmen martin scorsese, 2023 yapımı killers of the flower moon filminin temeli olarak yazar david grann'in olaylara ilişkin araştırmalarını kullandı.

    kitap

    görsel

    beyaz yerleşimin genişlemesi nedeniyle batıya, kansas'a itilen ve yollarına devam etmeleri için baskı altında olan osageler, 1865'te kendi rezervasyonlarını satın alan birkaç kızılderili halkından biri oldu.

    cherokee'lerden, delaware büyüklüğünde bir kızılderili bölgesi (daha sonra ki adı oklahoma olacaktı) satın aldılar.

    arazi büyük ölçüde kayalık, engebeli ve verimsizdi ve osageler buranın beyazların pek ilgisini çekmeyeceği sonucuna vardı.

    görsel
    görsel

    yanılıyorlardı.

    1890'larda topraklarında petrol keşfedildi. 1906 tarihli osage tahsis yasası uyarınca, arazinin maden hakları abd hükümetinin emanetinde tutuldu, ancak maden kiralama hakları osage'lere ödendi ve onlar da hızla zenginleşti.
    görsel

    1920'lere gelindiğinde osage topraklarındaki kuyular, bugünün yılda yaklaşık 400 milyon dolarlık petrol eşdeğerini üretiyordu.

    görsel
    görsel
    görsel

    osage'lerin geleneksel yaşam tarzı kökten değişti. çadırların yerini hizmetlilerin çalıştığı konaklar aldı. osage lüks otomobiller (bazen birkaç otomobil) satın aldı ve şoförler kiraladı.

    beyaz oportünistler ve dolandırıcılar, kongreyi etki altına aldılar ve osage'lerin petrol konusunda beceriksiz olduklarına dair evraklar hazırlatıp osage'lerin adına kendilerini petrol kuyularına ve ticaretine vasi atadılar.
    görsel

    osage ulusu'nun her üyesinin bir tapu hakkı vardı, bu da ulusun gelirinden pay anlamına geliyordu. ölüm halinde haklar yakınlarına geçiyordu.

    bir ailede meydana gelen bir dizi ölüm, bir komplo şüphesini uyandırdı ve 1920'lerin başlarında toplum genelinde meydana gelen cinayetler, terör hükümdarlığı olarak bilinmeye başlandı.

    mayıs 1921'de anna brown adında bir osage kadını, pawhuska-fairfax yolundaki grayhorse yakınındaki bir vadide, başının arkasından vurulmuş olarak bulundu.

    görsel

    brown'ın hakları annesi lizzie q. kyle'a geçti.

    yaklaşık iki ay sonra lizzie de uzun süren hastalığa yenik düşerek ölmüştü. (zehirlenme şüphesi vardı.)

    görsel

    şubat 1923'te lizzie'nin yeğeni henry roan arabasında başından vurulmuş halde bulundu.

    bir aydan biraz daha uzun bir süre sonra, lizzie'nin kızlarından biri olan rita ve bill smith ile kocası, evlerinin bombalanması sonucu hayatını kaybetti.

    hayatlarından endişe ederek, etrafı bekçi köpekleriyle çevrili bu eve taşınmışlardı.

    anna, lizzie ve rita'nın hakları, lizzie'nin geriye kalan tek kızı mollie'ye geçti; mollie, oklahoma'ya göç etmiş yakışıklı ama fakir bir teksaslı olan ernest burkhart ile evliydi.

    pawhuska-fairfax bölgesindeki pek çok kişi gibi burkhart da, "osage tepeleri kralı" olarak bilinen, tefeci bankacılık ve ticari çıkarlara sahip, varlıklı bir sığır çiftçisi olan amcası william k. hale'e borçluydu.

    yerel kolluk kuvvetleri artan cinayetleri çözemediğinde, osage kabile konseyi, mayıs 1924'ten itibaren j. edgar hoover tarafından yönetilen fbi'ın öncüsü olan soruşturma bürosu'ndan gelen yardım için federal hükümete başvurdu.

    hoover, eski bir teksas korucusu olan thomas white'ı soruşturmayı yönetmekle görevlendirdi.

    cinayetlerin arkasında roan için sahte bir hayat sigortası poliçesinden yararlanarak 25.000 dolar toplayan hale'in olduğuna ikna olan white, kanıt bulmak için üç gizli ajanı (john burger, frank smith ve john wren) gönderdi.

    mayıs 1926'da adi bir suçlu olan kelsey morrison, hale tarafından anna brown'u öldürmek için tutulduğunu itiraf etti. ifadesi ayrıca, hale tarafından mollie kyle ile evlenmeye zorlanan burkhart'ın da kendisini onun tapu haklarını devralacak ve ardından aile üyelerinin öldürülmesine katılacak konuma getirdiğini de içeriyordu.

    sonuçta hale, burkhart ve başka bir suç ortağı frank ramsey cinayetten suçlu bulundu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı, ancak sonunda şartlı tahliye edildiler.

    60'tan fazla kişinin hayatına mal olan osage cinayetlerinin gölgesinin hâlâ oklahoma'nın osage ilçesi üzerinde asılı durduğuna inanılıyor.

    işte olaylar bundan ibaret.

    kaynak; kitap, linklenmiş sayfalar... resimler getty ımages haber kaynakları yahoo'dan bulunmuştur.

    edit: streaming olayına değinmemin nedeni; boğa boğa filmi festivalde gösterilince "streaming filminin festivalde ne işi var" diyen sinema yazarlarının apple tv+ filmi övmesinden... lafım onlara.

  • şimdi yaklaşın buraya ibretlik tespit geliyor.

    bu adamların forması kayseri erciyesspor'a benziyor mu ? benziyor.

    sezonun ilk yarısında öne geçtiğimiz maçta erciyes bizi tek farkla yendi mi ? yendi.

    brugge ilk maçta öne geçmemize rağmen bizi yendi mi ? yendi.

    yani bu maç ne olur ? 5-1 olur. ve beşiktaş'ın 112. yılı kutlu olsun.

    edit: * beşiktaş ömrümden 1 sene yedin dün gece.

    * tolga'nın suçu varsa, onu kadroya alan bilic 2 misli kabahatli

    * dünkü taraftar kuru kalabalık. dakika 70'de takım ıslıklanır mı amk ? beyni evde mi bıraktınız ? ayıptır.

    * hakem o verdiğin ve vermediğin kırmızı kart .ötüne girsin.

    * demba ba 'ya 10 milyon veriyorlarsa direk satın. aldıktan sonra hasar kaydı öğrenilen araba gibi soğudum.

    * brugge senin takım gibi amk. insan azmanları domuz pastırması yiye yiye semirmiş hepsi

  • yaklaşık on, on beş senedir yoğun okuma yapmama rağmen hala çirkinim. yukarıdaki öneri geçersiz bilginize.

  • öğrenme eğrisi evet diktir ve insanlar bu yüzden gimp'i oldukça yadırgar. fakat öğrenmeye değer mi diyorsanız evet değerdir. nedenine gelirsek ücretsizdir, geliştirilmektedir, 25 senedir vardır, görünen o ki yıllarca da olmaya devam edecektir. yani sancılı bir süreçten sonra eliniz kolunuz gibi kullanabileceğiniz, her an indirilebilir, daima sizin yanınızda kalacak bir yazılım elde etmiş olursunuz. evet sözkonusu anlamda açık kaynaklı yazılımlar arasında en gelişmiş yazılımdır.

    dijital reklam ajanslarında uzun yıllar art director olarak çalıştım, photoshop bizim elimiz ayağımız gibiydi. bunun yanında bir illustratördüm. baskıya yönelik tasarım alanları dışında photoshop'u aslında birçok yönden yıllarca tecrübe ettim. o yüzden photoshop'u sektörün devi yapan birçok kriteri biliyorum.

    şimdi gelelim photoshop ile olan kıyaslamalarına. sektörde çalışmış , akademik altyapıyı bilen, profesyonel anlamda birşeyler yapan arkadaşlar şunu çok iyi bilir; photoshop'un en çok kullanılan özellikleri cs6'ya kadar olan özellikleridir. yani bugün photoshop son sürüme oturan bir kullanıcıyı cs6'ya oturtsanız birkaç minör özellik dışında teknik açıdan aynı araçları ve özellikleri kullanır ve o kadar da şikayet etmez ve işini yapar. cs6 photoshop'u birçok senaryoda rahat kullanabilmek için en makul minimum sürümüdür.

    gimp'e gelirsek, gimp'in photoshop'a karşı günümüzdeki en büyük eksikliği non-destructive editing olarak geçen tahribatsız düzenleme yeteneğidir. nedir peki bu? photoshop'da imaj katmanını bozmadan komut edebileceğiniz layer styles, adjustment layers gibi özellikler vardır. bunlar önemlidir, çünkü özellikle hobisel işler değil de müşteriye yönelik işler yapıyorsanız revizyonlara açık bir şekilde çalışmanız gerekmektedir. bu gerçekten yeri doldurulamaz ve eklenmek için oldukça geç kalınan bir eksikliktir. fakat gimp'in 3. sürümünde bu olacaktır ve hatta development versiyonunda deneyimleyebilmeniz için mevcuttur.

    bunun dışındaki kullanımda eksiklik olarak gösterilen birçok şeyin aslında gimp'de farklı metodları vardır, bazı şeyleri photoshop'dan daha hızlı ve basit yapabiliyorken, bazı şeyleri biraz daha uğraşarak farklı yollarla yaparsınız. pratiklik kazandığınızda bu keskin çizgiler sizin için bulanıklaşmaya başlar. mesela gimp'de çoklu layer seçip bunları taşıyamazsınız, fakat layer'ları gruplayıp onlara hükmedebilirsiniz gibi...(çoklu layer seçimi yine 3. versiyonda ekleniyor) öte yandan gelişmiş ve pratik bir aligment aracına sahiptir, bunun için topyekün ayrı bir aracı vardır, bu noktada gimp bence daha hızlı ve verimli bir yol sunar. çünkü içerisinde seçtiğiniz katmanı neye göre hizalayacağınızı seçebileceğiniz ilginç opsiyonlar vardır, örneğin seçeneklerin birinde alttaki katmanların sınırlarını algılayan bir algoritma kullanır. bu bazen işinizi oldukça hızlandırır. (mesela bunun ps'deki karşılığı alttaki katmanların sınırlarını tek tek seçip ekleyip alignment yapmaktır)

    gimp bugün photoshop'dan daha iyi bir yazılım mıdır? bence değildir. size önceki paragrafta bahsettiğim photoshop cs6 bugünkü photoshop sürümünden daha mı iyidir? kesinlikle değildir. fakat bugünkü photoshop'da yapabildiğiniz neredeyse herşeyi yapabileceğiniz kadar makul özelliklere sahiptir değil mi? akademilerde photoshop dünyanın birçok yerinde öğrencilere hala cs6 ile öğretilir.

    tekrar entry'nin başına geliyoruz; gimp gelişmektedir ve eksiklerini tamamlayıp o makul eşiğe gelecektir. bu eleştirdiğimiz önemli eksiklikler şuan development versiyonunda eklenmiş bir haldedir.

    bu nedenle ;

    -sektörde iş aramıyorsanız
    -freelance çalışıyorsanız
    -tecrübeliyseniz ve ne yapacağınızı biliyorsanız
    -photoshop'da rutin olarak yaptığınız herşeyin karşılığının varlığından eminseniz
    -photoshop'u biliyorum ama gimp'e neden aşina olmayayım diyorsanız

    gimp sizin için makul bir tercih ve iyi bir yatırım olabilir.

  • görücü usulü ile doğal seleksiyonun önüne geçilip, aşk çocuklarının doğmasının engellenmesidir.