hesabın var mı? giriş yap

  • 6 kişi toplanmadan ve aşı olacağını teyit etmeden aşıyı açmamanın bu kadar zor olduğunu düşünmüyorum. her seferinde insanlar gelmeden aşıyı hazırlıyor ve sonra da kullanılmaz hale getiriyorsanız, kusura bakmayın ama biraz aptallık sizde de var sanki.

  • vay kardaşım vay...

    erdoğan'a %48 ha.

    ben sokağa indim lan buranın halkı için.

    gaz yedim, jop yedim polisten. 2 gün herşeyi bırakıp buranın halkı için üzüldüm, koştum sokaklarda. insan gibi yaşasınlar, insan gibi ölsünler diye. gidenlere bişey yapamadık kalanlar düzgün yaşasın diye. ulan ne seçimi kaybetmek ne de 5 sene daha erdoğan'a katlanacak olmak bu kadar koymadı bana.

    vay kardaşım vay...

  • 7 aylık hamile sigarayı bi türlü bırakamamış bi arkadaşım vardı. doktorun dediği 3 tane iç bari lafını 3 tanenin zararı olmaz olarak algılamıştı zavallım.

    ha tabi bu 3 tane ile kalmadı ve içtiği sigara sayısı günde bildiğin 10'u geçmeye başladı. bi gün birlikte kontrole gittik. doktora "sizin dediğiniz 3 tane sigarayı günde 10'a çıkardı" diye şikayet ettim. doktor ultrasona aldı kızı. yak dedi bi sigara.

    yuh dedim içimden doktora bak. arkadaşım şaşırdı tabi. yak dedi doktor yak...

    yaktı arkadaşım. bak şimdi sana ne gösterecem dedi ve 3 boyutlu ultrasonda arkadaşım içine bi nefes çekerken doktor da o sırada bebeğin yüzünü zoomladı...

    ben hayatımda böyle bi irkilme böyle bir rahatsız yüz ifadesi daha önce görmedim arkadaş.

    off off!

    sigara içerken keyif alan insanlardanım. bırakmayı da düşünmedim hiç. muhtemelen de başlayacam yine sütten kesilince miniğim. şu sıralar 5 aylık hamileyim. ama bana hamileyken sigara içmeyi savunmayın, yapmayın etmeyin.

    1 sigara; en fazla 10 fırt bilemedin 15 nefes olsun. 15 nefeslik zevk için değer mi o ifade bilemedim.

    o ifadeyi unutmam mümkün mü?

    unutulur mu?

  • derinin epidermis tabakasının altında bulunan dermis tabakasındaki mürekkep yapısının lazerle kırılıp, daha küçük parçalara bölünmesiyle yapılan işlem.

    tanımı yaptığımıza göre daha detaylı anlatıma geçebiliriz:

    dövme yaptırdığınız zaman dövme makinesinde bulunan çoklu iğneler derinin dermis tabakasına mürekkep bırakır. mürekkep bırakıldığında o bölgede mürekkep dağılır ve çoklu olarak, küçüklü büyüklü mürekkep parçacıkları kalır. dövme yaparken kullanılan açık renk mürekkepler genelde ağır metaller içerir ve derinize işlendiği anda bağışıklık sisteminiz bu mürekkebin yabancı bir madde olduğunu anlar. akyuvarlar pigmenti ortadan kaldırmak için gelir ama akyuvarlar çok küçük hücreler olduğundan ve mürekkebin büyük kısımları akyuvarlara kıyasla epey büyük olduğundan bu ortadan kaldırma işlemi epey zorlaşır. yeni yapılmış bir dövmeye baktığınızda oldukça keskin ve canlı gözükür ama 20 senelik bir dövmeye baktığınızda, eğer dövmenin üzerinden geçilmemişse, solmuş olur. bunun sebebi akyuvarların yavaş yavaş mürekkebi yemesi ve lenf bezleriniz aracılığıyla karaciğerinize taşıyor olması(kısacası 20 yıllık bir dövmenin solmasının sebebi vücudun yavaş yavaş o dövmeyi sindiriyor olması). işte lazerle dövme sildirme işlemi de özünde bu prosesi hızlandırmaya yönelik bir işlem. lazerin yüksek ısısı sayesinde mürekkep parçacıkları küçültülüyor ve akyuvarlar tarafından daha kolayca yutulabiliyor. sonrasında karaciğerinize taşınan metal içerikli mürekkebi dışkı olarak atıyorsunuz. yani tam anlamıyla dövmenizi sıçıyorsunuz dostlar. dolayısıyla dövme kitsch'dir. (bkz: #24725721)

    ha bir de, kardeşim bu lazer falan bilim-kurgik* şeyler diye anlamıyoruz ama, nasıl parçalıyor lan mürekkebi diye merak ediyor olabilirsiniz. şöyle ki, mürekkebe normal ışık tuttuğunuzda ışık bir taraftan değiyor ve ısısı öbür tarafa doğru yayılıyor ve sıcaklığı artan mürekkep hacim kazanıyor. gel gelelim, lazer gibi acayip yüksek sıcaklığa ulaşabilen bir aletle, mürekkep partikülünün bir tarafından ısıtmaya başladığınızda, ısı daha öbür tarafa yayılmaya fırsat bulamadan, lazeri tuttuğunuz kısım hacim kazanıyor ve diğer kısım yetişemediği için parçacık ortadan ikiye ayrılıyor. sonra da yukarıdaki olay oluyor işte.

    not: gece yarısı girdiğim bu entriyi gündüz tekrar girdiledim. önceki girdide akyuvar yerine alyuvar yazmıştım, hegel kim lan nickli yazar sağolsun düzeltmişti. hatta makrofaj diye düzeltmemi söyledi ama yapmadım, suçluyum.

  • iki sevgili olan arkadaştan, kız olan evliliki anlatmaktadır, oglan arkadas bulmaya calismakta, soyle bir diyalog gecmistir.

    kız : biz simdi napıyoruz?
    ogl : cikiyoruz
    k : ilerde ne yapıcaz?
    e : cikicaz
    k : daha ilerde ne yapıcaz?
    e : cikmaya devam edicez...
    k : ama daha da ilerde diyorum.
    e : bana o sözü söyletemezsin..

  • bunu bir avrupa ülkesinde yaşamış biri olarak söylüyorum , eğer avrupa da oranın vatandaşına bir turist böyle davransa, o ve sülalesini tüm avrupa birliğine almazlar neredeyse isterse kişi başı 100.000€ bıraksınlar, ülkemiz ve itibarımızı rezil ettiler.

    ek: arkadaşlar avrupa da öğrenci olarak 3 yıl bulundum, iş için bir çok kez gittim.

    konuyu şöyle gerçek bir örnekle açıklayalım; bir arkadaşım tramvaya biletsiz binmiş öğrenciyken, ardından oranın vatandaşı bir kadınla evlilik yaptı yedi yıl sonra vatandaşlığa başvurduğunda, sen yedi yıl önce tramvaya biletsiz binmişsin, buradaki insanların hakkını gasp edemezsin ve saygısızlık yapamazsın o yüzden senin vatandaşlık hakkını bir müddet daha erteliyoruz diye önüne çıkarmışlar, bence de haklılar ve açıkçası bu duruma da saygı duydum. bu örnek canlı olarak yaşadığım şahit oldum bir örnektir. yukarıda yazmış olduğum durum çok acayip gelmesin kimse.