ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
otomatik vites arabayı çift ayak kullanmak
-
frene basacağım zaman eğilip elimle basıyorum. sonuçta insanın elinin ayarı daha hassas dolayısıyla daha yumuşak bir frenleme oluyor.
sodexo ile sevgilisine yemek ısmarlayan erkek
-
bunu beğenmeyen, bunu eleştiren maldır. yemek ısmarladığınız kız böyle birşeyi ima dahi etse, onu orada bırakın. yemeği de önünden alın. (bkz: swh)
amerikan filmlerindeki zengin sevgilileri arıyor arkadaş. daha çok bekler.
böyle düşünen kızlara, bununla ilgili şu özlü sözü hatırlatmak istiyorum;
prens'i bekleme, seyis'e razı ol, yoksa at'a kalırsın.
atatürk havalimanı'nın yeşil alan olacağı müjdesi
-
olum bak bursa'da eski otobüs garajını yıktılar. kent meydanı yapacaz dediler. kent meydanı adında avm yaptılar.
tüvtürk'ün devamlı kusur uydurması rezaleti
-
fabrika çıkışı karartılmış arka cama kusur yazıldı.
şase numarasını okuyamamış, açtım bizzat gösterdim, düzeltilmesi için tekrar ücret ödemeniz gerek dedi, müdürünü buldum sıvadım, düzeltildi.
lastikleri orijinal ebadından farklı yazmışlar, kitapçığında buldum gösterdim, kemküm ettiler.
kim ulan bu tüvtürk denen garabet kurum? ve kim musallat etti bu cahil ve hipermetrop sığırları arabalarımıza.
not : ben de hipermetropum ama gözlük kullanıyorum ve hiç bir detayı kaçırmıyorum.
debe editi : yolun da farın da açık olsun
eski sevgiliden mail almak
-
"fwd: çok önemli lütfen okuyun!!! avrupa bor yataklarımızı 99 yıllığına kiraladı!!!!"
- abi sen bu kızla ne kadar çıkmıştın?
- 5 ay...
- hahahahahah
- gülme lan!
istanbul'da mc donald's şubesine fareli protesto
-
bir de evcil kobay atmış oraya.
hemen suç duyurusunda bulunun akillansin.
her aklına gelen eylem yapmasın kardeş.
roma'yı yozgat'tan ayıran en büyük özelliği
-
pisa kulesi'nin roma'da olduğunu sanan sığırlar tarafından yapılan kıyaslama.
deli kuvveti
-
insana dair sınırların aslında ne kadar zihinsel olduğunun bir göstergesidir.
deliliği, insanın dünyayla bilinen zihinsel bağlarının kopması ya da gevşemesi diye tanımlayabilirim. uzunlamasına bir süreç olabildiği gibi, geçici de olabilir.
deli kuvveti ise bu durumun içindeki insanın olmadık yer ve biçimlerde ortaya koyduğu bedensel güçtür. onlarca örnek hatırlıyorum ama bir kaçı aklımda yer etmiş.
18 yaşında bir hastamız vardı. gencecik, ufak tefek bir kız. bipolar bozukluk tanısıyla izliyorduk. manik atakla servise yattı. ufak tefek dedim, gerçekten minicikti. 1.50 boylarında, 40-45 kilo bir şey. yattığında zaptedilemez haldeydi. hemşire odasından kırılmaz camla izlenebilen bir gözlem odamız vardı. geniş gözlem odasında, 4 tane yatak ve devlet malzeme ofisinin o kocaman, ağır, hantal masalarından bir tane var. bazen hastaları kendilerine zarar vermesinler diye yatak tespitine alıyoruz, bazense diğer hastaları korumak için ilaç etki edene kadar gözlem odasında serbest tutuyoruz.
neyse, kızı odaya aldık. ben alt servise indim bir sebeple. alt kattaki asistan odasındayım. yukarıdan bir ses geliyor. güm güm güm...tabii hemen yukarı koştum. gözlem odasının penceresinden baktığımda gördüğüm manzara şu: o minicik kız, o kocaman masayı kaldırıp kaldırıp yere vuruyor ve bunu sanki yastık kaldırır gibi kolayca yapıyor.
elbette adrenalin gibi hormonların da etkisi var ama asıl mesele, inhibisyon. insan başkalarıyla ve dünyayla kontağında kendini sınırlar. yapılması gerekenler ve yasaklar, ahlak, yasalar, kurallar zihnimizi dönüştürür. delilik, insanı bu akıştan koparır. aslında bir kertede zihni özgürleştirir. inhibisyon yani baskılanma ortadan kalkınca, beden de farklı işlev görmeye başlar. kas kuvveti, acı eşiği ve hatta sıcaklık algısı bile değişir. yaz günü paltoyla gezip terlemeyen şizofrenlere rastlamışsınızdır sokaklarda.
zihinsel zincirleri kırmak için 'delirmek' şart mı peki? dmo masasını tüy gibi kaldırabilir miyiz bilmiyorum ama zihnimizi kalıpların dışına çıkarmaya çalışırsak, doğru denileni sorgularsak, bize dayatılanları olduğu gibi kabul etmeden önce üzerine düşünürsek çok daha özgür ve güçlü olabileceğimize eminim.
"where other men blindly follow the truth, remember;
nothing is true."
diş beyazlatma
-
%100 saf katkı maddesiz hindistan cevizi yağı alıyorsunuz. dubai'den alma getirtme şansınız varsa en safına ulaşma ihtimalimiz yüksek fakat macro center'larda satılan hindistan cevizi yağlarının da iyi olacağını düşünüyorum.
neyse hindistan cevizi yağımızdan bir miktar alıp karbonbatla diş macunu kıvamına getirip dişlerimizi bir güzel fırçalıyoruz. ilk seferden diş etlerini çok zorlamamaya dikkat edin. alışana kadar biraz mide bulandırıcı gelebilir yutmayaya özel gösterin. üstünden macunla fırçalayıp yağdan kurtulun.
sonuç bembeyaz dişler.
arap halkının diş beyazlığının sebebinin bu formüle dayandığını duymuştum ve uyguladıkça mantıklı gelmeye başladı.
cihazlara, dişçilere, acılara gerek yok düzenli kullanımda farkı görürsünüz.
game of thrones
-
adamın kolu taş olmuş taş hala git iyileş gel, evlenmeyiz ama krallığımda yanımda durursun diyor benim biber dolmam, bıngıl yarim. *
(bkz: kızların yedekte birçok erkek tutması)
garanti bbva
-
bbva'nın kalan hisseleri satın alma teklifine istinaden konuşuyorum; ülkenin ekonomisinin 2014'ten bu yana nasıl değiştiği daha net ortaya çıkamazdı.
garanti bankası'nın hisse değeri 2013'ten bu yana arttı. ancak:
-garanti bankası'nın 2013 yılındaki toplam değeri: 22,4 milyar $
-2021'deki toplam değeri: 5.1 milyar $
2014'te bbva hisselerin 49,85%'ini 9,3 milyar $'a almıştı.
2021'de bbva hisselerin 50,15%'i için 2,5 milyar $ teklif etti.
2014'te hisse başına fiyat: 4 $ ödenmişti
2021'deki teklif ise hisse başı 1,2 $ oluyor.
elinizdeki her şeyin ne kadar değersizleştiğini, ne kadar fakirleştiğinizi daha iyi gösterecek bir gösterge yok. dünyaya göre daha ucuza satın alınabiliyorsun. bitti. hepimiz 8 senedir aralıksız fakirleşiyoruz, önce bunu kabullenelim.
size kim "türkiye büyüdü" diyorsa... tüik'e, cumhurbaşkanına, ailenize, otobüs şoförüne karşı... hepsine "lağn bırak!" diyin arkadaşlar. demezseniz daha da fakirleşeceksiniz.