hesabın var mı? giriş yap

  • almanlara tamı tamına uyan bir ifade. en azından benim şimdiye kadar tanıdığım almanların %95'i böyleydi. bizzat benim kafam almıyor, nasıl rahat ediyorlar diye.. hayır uyuz olan kısmı, dışarıda hep beraber yemeğe çıkıldığı zaman, herkesin kendi yemeğini ödemesi değil. uyuz olan, arkadaşlardan birinin evinde buluşulduğu zaman, (atıyorum) hans 1 paket patates getirdiyse, tek başına o patatesi yemesi ve kimseye ikram etmemesidir. ulen hep beraber toplanılıyor, herkes birşeyler getiriyor, ama bazıları bir tek kendilerine getirip kendilerinkileri yiyor, başkalarından otlanıyor ve sana ikram bile etmiyorlar. ha oldu dagetirdiği patatesten yarım paket kaldı mı ? onu giderken alıyorlar. olmadı eğer biri yediyse o yarım paketi, parasını istiyorlar. nasıl çekinmeden etmeden böyle davranabiliyorlar anlamıyorum, anlayabileceğimi de sanmıyorum.

  • aklıma umut sarıkaya, zenci, yağlanmış zenci dansçı vs. gibi bir çok itlik getiren haber. ama düşünmeyeceğim bunları. nişanlımı aradım. kına gecesi dahil herşeyi iptal ettirdim. mevlütlü düğün yapıcam.

  • çok naif, samimi bi' hareket. bilgisayar uyku moduna geçiyor ama sizin bilgisayarla yapacak bazı işleriniz var. ne yapacaksınız bu durumda? bilgisayarınıza bi' buse kondurup uyandıracaksınız. kaba davranmak yok... evet.

  • deniz kıyısında olmasına çok az yağış alan bir bölgedir o yüzden çöl olarak tanımlanmıştır. peki 15 milyon yaşında olan bu alan okyanus kıyısında olduğu halde nasıl bu kadar az yağış alıyor?

    *bu çöl her ne kadar kıyıya yakın olsa da yüksekliği oldukça fazladır. kıyıda ova yoktur. dağlar kıyadan yaklaşık 500 metre veya daha yüksekte aniden son bulur.

    *atacama'nın dünya'nın en kurak çöllerinden biri olmasını humboldt akıntısı sağlamıştır. bu akıntı antarktika'dan başlayarak and dağları'na paralel şekilde kuzeye doğru yol alır. suyun düşük ısısı, güney amerika'nın batı kıyısındaki su sıcaklığının, aynı paralelde bulunan suya göre 7-8 °c daha düşük olmasına yol açar. soğuk deniz suyu nedeni ile hava sıcaklığı da düşer. bu yüzden sahil bölgeleri yağış bakımından fakir çöl bölgeleri olarak kalır.

    *çöl dünyadaki diğer benzerlerine göre daha serindir.

    *çölde esen güçlü ve kuru doğu rüzgarları herhangi bir yağışın olmasına engel olur.

    *nadir olarak yağış aldığı zamanlarda çöl rengarenk bir görünüme kavuşur.

  • evet bildiginiz su sehirler arasi yolcu otobuslerinden bahsediyorum. her gordugumde inanamiyorum. ben arabayi anca sigdiriyorum bir seride, bunlar da ayni seritde gidiyor. tam bir mucize. bir serit gercekten o kadar buyuk mu yoksa izafiyet teorisi burada da mi gecerli?

  • 67-68'inin hastasıyım. ilginç olansa bu mustang arabanın ismi neden bir at ismi? yani o zaten ayrı bir hava katıyor benim gözümde, daha ayrı bir yere konumlandırıyo eyvallah da neden ismi mustang, logosu da at olmuş abi?

    baya eskilere gidiyoruz o zaman cevabı bulmak için:

    ford yeni bir spor araba tasarlamaya başlar (üretim yılı 1964'lere tekabül ediyor). bu arabanın gücünü göstermek adına birkaç isim arasında gidip geliniyor. merak edenler içinse kararsız kaldıkları isim seçenekleri şöyle: mustang, cougar, torino ve venice. neyse bunlar hangisi olsun diye karar vermeye çalışırken aracın yönetici tasarımcısı olan john najjar mustang ismini ford'a öneriyor. sebebi ise 2. dünya savaşı p-51 mustang savaş uçağına beslediği hayranlıkmış. bu denli önemli bu uçaklar için "gökyüzünün vahşi atları" deniyormuş. bu uçağın 2. dünya savaşındaki başarısı nedeniyle uçağın ismini-mustang- bu arabaya yakıştırmış. böylece bu efsane arabanın ismi mustang(yabani at), logosu da bu sebepten at olmuş.

    merak edenler için daha detaylı bilgilerle ----> kaynak

  • olması gereken tavırdır.

    yeter ya, adamlar ne dese ferman sayılıyor

    kimse padişah değil. burası türkiye cumhuriyeti, laik bir hukuk devleti.

    isteyen zemzem içer isteyen rakı, bırakın ortaçağ zihniyetini

    üç beş marjinalin komplekslerine ve şahsi ego tatminine göre yönetilmeyecek kadar büyük bir ülkeyiz.

  • ben açıkçası nabza göre yapıyorum bunu, kişiye göre. adamın akbili isteme şekline göre. genç bi çocuksa, kibarsa para almıyorum, yaşlılardan da almıyorum, babama benzeyenlerden de almıyorum, trakyalı'ysa almıyorum, hamileyse almıyorum. sonra soruyorum en son, "akp'li misin?" diyorum.

    cevabı "evet" ise, parasını alıyorum. hem akp'li hem babama benziyorsa yarı parasını alıyorum, hem yaşlı hem akp'li ise parasını alıp, yol vermiyorum.

    genç ve jastin bieber dinliyorsa, kafasına kornişle vuruyorum.

  • bir tarafta furkan varsa diğer tarafa hiç bakmadan direkt olarak hak vereceğim için büyük olasılıkla olmayan ayar.