hesabın var mı? giriş yap

  • şu fotoğrafta da fantastik duran akp'li bakanın garip açıklamasıdır.

    tamam anladık, tanrınız o adam olmuş da, her söze başlayınca onun adıyla başlamanız da suyunu çıkarıyor artık.

    +sayın nebati, bugünkü sporunuz nasıldı?
    -öncelikle liderimiz, önderimiz, biricik varlık nedenimiz olan sayın cumhurbaşkanımızın destekleriyle sporumuzu yaptık. onun talimatları doğrultusunda kültür fizik hareketleri yaparak, yine onun gözlemleri, bakın altını çiziyorum: sayın cumhurbaşkanımızın bizzat kendi gözleriyle bizi izlemesi yoluyla sporumuzu çok şükür tamamladık. bu konuda sayın cumhurbaşkanımıza liderliği için sonsuz şükranlarımı sunuyorum. o yarattı bizi.

  • - hanimiş canım kızım? hanimiş hanım kızım? hanimiş güzel kızım?
    - ...
    - hanimiş tonton kızım? hanimiş kokoş kızım? hanimiş güloş kızım?
    - :)
    - hanimiş şeker kızım? hanimiş şerbet kızım? hanimiş bal kızım?
    - agu

    inşallah daha konuşuruz, daha yazarım..

  • ege (4,5 yaş) öğle uykusu zamanını geciktirmek için her şeyi yapmaya hazır.

    ege: anne çişim var.
    romica: tamam git yap.
    ege: anne süt verir misin?
    romica: tamam.
    ege: anne madagaskar'ı açar mısın?
    romica: açtım.
    ege: yok ben nemo izleyecektim.
    romica: peki.
    (istekler karşılandıkça taleplerin ardı arkası kesilmez...)
    ege: anne kalkıp oynayabilir miyim?
    romica: olmaz.
    ege: lütfen anne, azıcık, minicik oynayacağım.
    romica: ı-ıh!
    ege: karınca kadar oynayacağım.
    romica: hayır.
    ege: karınca yavrusu kadar?
    romica: olmaz dedim.
    ege: karınca yarusunun ayağının izi kadar?
    romica: ege!!!
    ege: ya! karınca yavrusunun ayağının izinden daha küçük nasıl oynayabilirim!
    romica: yat çabuk!
    ege: karınca yavrusunun ayak izinin gölgesi kadar?
    romica: la havle!

  • ne 11 mart 2013 ekşi sözlük beta devrimi, ne ssg'nin sözlükteki troll'leri uçurmama sebebi, ne de 8284 kadın çaylağın 8 mart'ta yazar yapılması.. kaldırılmasıyla sözlüğe yapılmış en büyük ihanete sebep olan ispiyon gerekçesidir.

    32.600.000'den fazla entry yazılmış sözlüğe bugüne kadar.. şu anda 17.700.000 adeti kalmış, gerisi uçmuş.

    sözlük formatını bilen troll'lerin ve sözlük formatını bilmeyen suser'lerin de büyük katkılarıyla bir zamanlar gerçekten kutsal bilgi kaynağı olan ekşisözlük'ün, yakında bir çöp tenekesinden farkı kalmayacak.

    zaten konulmuş format kurallarını bile delerek sözlüğün ebesiyle ilişkiye giriliyorken bir de sözlük için en iyi korumayı sağladığını düşündüğüm döyzb kaldırılınca artık bu 17 milyon entry hiç okunmayacak. aynı şeyler tekrar tekrar yazılacak. bir zamanların kutsal bilgi kaynağı, artık kendini tekrarlayan, yeni bir şey veremeyen bir forum sitesi olacak. (bu cümlelerimde gelecek zaman kipi kullandım ama aslında geçmiş zaman kipi mi kullanmalıydım?).

    birbirinin aynısı başlıklar, entry'ler dolu her yerde.. aramaya inanmak artık öldü, kemiklerini sızlatıyorlar.

    ben bir şeyler öğrenmek için mi, yoksa aynı şeyleri tekrar tekrar okumak için mi gireceğim sözlüğe artık? gerçekten yazık.

  • kale direkleri, (ofsayt hariç) onu koruyan takımın oyuncuları sayılmalı. yani direkten dışarı giden top korner olmalı. böylesi daha iyi olacaktır eminim. baskı kuran takım, top direkten dışarı gidince aut sebebiyle kendi sahasına dönüyor. tersi durumda seyir zevki artacaktır.

    ayrıca ofsayt kaldırılmalı diyenler, futbol düşmanıdır. ofsayt olmadan futbol olmaz.

  • kedi sahipleri icin not dusmek istiyorum buraya.

    bu deprem oldugunda hayatta kalmayi basarabilmissek, eve ulasabilmissek ve yikilmamissa, deprem sonrasi apayri bir hayatta kalma mucadelesi baslayacak. disarida yatip kalkmaya baslayabiliriz veya sehirden cikmaya calisabiliriz. o kaosu hayal edebiliyoruz muhakkak... kedilerimizi kendi hallerine birakacak degiliz ve o an iyice elimizin ayagimiza dolasmamasi icin kendimiz icin hazirladigimiz (umarim) deprem cantasinin benzerini onlar icin de hazirlamaliyiz.

    bu cantada neler olmali, aklima gelenler;
    -ufak, su koyulabilecek herhangi bir kap
    -kuru mama, konserve mama, su.
    -yolculuklarda kullanilan sedatiflerden
    -ilk yardim malzemeleri (batticon, oksijenli su, antibiyotikli pomad, sargi bezi, permatik, steril eldiven, cerrahi iplik -mesela 2/0 pga deri dikisi icin-, mumkunse ufak bi portegu, steril gazli bez, antibiyotik tablet -kediler icin uretilmis minik olanlari var-, agri kesici ^^^dikkat^^^ asla aspirin degil, asla. ya hic koymayin ya da kediler icin ozel agri kesiciler var bir klinikten alip onu koyun, vb.) eger kedimiz yaralandiysa pansuman yapmamiz gerekebilir. kapatilmasi gereken acik yarasi varsa dikisi kendiniz atmak zorunda kalabilirsiniz, bir veteriner hekime ne zaman ulasabileceginiz mechulken... bunu videolardan ogrenebilirsiniz, mecbur kalinca insan neler yapar.
    -asi karnesi. (karnenin yeri bu canta olsun hatta. her daim orada dursun)
    -gogus tasmasi.
    -bez canta veya buna benzer katlayinca az yer kaplayan ama kedinin sigabilecegi bir canta
    -kediyi sarmaya yetecek buyuklukte polar
    -en azindan birkac tane hasta alti bezi/pedi (gazete kagidi genisliginde, sivi emebilen, kafeslere seriliyken kliniklerde falan eger gorduyseniz, onlardan. kucuk irk kopek sahipleri de evdeki tuvalet alanina kullaniyorlar hatta)

    bircok evde kedi tasima kafesleri, boxlari cok yer kapladigi icin sokuluyor, kullanilacagi zaman monte ediliyor, kapisi kapanmiyor, idareten bir seyler uyduruluyor ya da elle kapatilarak klinige goturulup getiriliyor ama bu husus deprem gunu cinnet sebebi olabilir. bu kafes saglam ve mumkunse kediyi icine koymaya hazir sekilde durmali surekli.

    van depremini kedisiyle yasamis biri olarak bence gogus tasmasi ve gerekirse tasima boxini firlatip atip yola bez cantayla devam etmek icin hazirlikli olmak lazim. deprem oldugu andan memleketime donene kadar kedim hep kafesinde kalmisti. yaklasik 60 saat saniyorum. cunku gogusten gecen o tasmalardan bende yoktu ve kafesinden cikarmaya korkmustum kacar da yakalayamam diye. sonuc kendi cisinin uzerine yatmak zorunda kalan bir gariban. bu surenin uzadigini dusunun, uc gun, bes gun, on gun... o gogus tasmasi inanilmaz ise yarayacaktir.

    o hengamenin icinde kedinizi saklamak zorunda kalabilirsiniz. bu yuzden bez canta benzeri bir canta (veya kedi ve kucuk irk kopekler icin olan bez/kumas/polar her neyse o tarz tasima cantalari var) ve sedatif (sakinlestirici, dis macununa benzeyen, yolculuklarda kediyi sakinlestiren ama anestezi gibi derin uykuya sebep olmayan zimbirti) lazim dedim. bu benim basima gelmisti. sehir yikilmisken, geceyi bir elma bahcesinde gecirip guc bela ertesi gune bilet bulabilmisken, otobusume kedi almam diye direten bir embesile denk gelmistim. otobusun icine de degil halbuki. kafesindeki kediyi bagaja koyacakti. bu. bu kadar. adam bunu yapmadi. bi ton hir gur, sonunda bindik ama buna benzer bi sey yasayabilirsiniz. belki birinin ozel araci belki baska bi tasit, bilemiyorum artik, binmeniz gerekebilir. disarida veya bir cadirda, bir yerlerde ne halt edeceginizi dusunup otururken, ortam farkliligi, insan sesleri, belki cigliklari, belki artci depremler derken kedinin sakinlestirilmesi de gerekebilir.

    o gun icin hazirlikli olursak ne olursa ne yapacagimizi onceden dusunup kafamiza oturtabilirsek simdiden, o felaket gunu geldiginde kedimizle ilgili olan seyleri en azindan otomatik pilottaymisiz gibi tikir tikir halledebiliriz. cunku... daha once deprem yasayanlarin ongorulen felaketin sadece ufak bir provasini yasamis olanlarin malumudur ki o gun, o beklenen korkunc gun, aklimiza mukayyet olmamiz dahi cok zor olacak. hayattaysak...

    esimiz, cocugumuz, akrabalarimiz, arkadaslarimiz hayattalar mi bilemedigimiz ama hayatta kalmaya devam etmek icin cirpinirken bazi seyleri otomatige alabilmemiz gerekiyor.

    meksika'da olan deprem bu gece beni uyutmuyor. biz bir felaket yasayacagiz bu cok acik. lutfen yarin hem kendiniz icin hem varsa evcil hayvanlariniz icin bir canta hazirlayin. yumurta kapiya dayanmis durumda. lutfen o gunu beklemeyin. hemen bu isi halletmezseniz cok gec olacak. herkes kendinin ve sevdiklerinin caninin derdine dusmusken hic kimseden yardim alamayacagimiz cok karanlik en azindan bir haftamiz olacak. en iyimser senaryoda, yani bir sekilde sag kalabilmissek...

    son pismanlik neye yarar demis rahmetli. bazi seyleri cok dogru soylerdi... kulak vermek lazim.