hesabın var mı? giriş yap

  • modern, aydın görüşlü genç bir kadınım. uzun yıllardır spor yapıyorum. bir dönem sadece kadınların gittiği spor salonuna gittim. normal spor salonundan daha rahat hissettiğimi söylemem gerekir. ben hunharca spor yapıp kendimden geçerken tek amacı spor salonuna gelip birilerini ayarlamak olan ve devamlı etrafı dikizleyen erkeklerin olmaması güzel bir his. kadın kadınasın, kimse kimseye bakmıyor, biri yanına gelip konuşmaya çalışmıyor. sadece sporunu yapıp gidiyorsun. bir de bu açıdan bakmak gerek.

    edit: sizin fikirlerinizi merak etmiyorum. boş boş mesajlar atmayın arkadaşlar :)

  • hani bizim gibi salaklar da anlayabilsin diye bir açıklaması var, "elini fırına sok 1 saat gibi gelir, ama güzel bir kızlar 1 saat konuş 1 dakika gibi gelir" diye. yani diyor ki güzel şeyler çabuk geçer, kötü şeyler bir ömür sürer. peki bu durumda kişinin en güzel çağlarını yaşadığı gençliğin bir saniye, yaşlılığın ise bir ömür sürmesi gerekmiyor mu? niye gençler bir türlü büyüyemediklerinden, yaşlılar ise yılların su gibi aktığından şikayetçi? tersi olması gerekmiyor mu? güzel geçen gençlik yılları içinde olana neden bitmez tükenmez geliyor da yaşlılıkta günler 1 saatte bitiyor?

    şu an izafiyet teorisinin açığını buldum resmen. einstein yaşasaydı, tebeşiri tahtaya fırlatır "kahretsin işte bunu ben de açıklayamıyorum" derdi. ama şimdi beni anlayacak kimse yok. zekamla başbaşa, hızlı geçen bir ömrü tüketiyorum anasını satayım.

  • sanki seyşel adaları'ndan barselona'ya şenzelize sarayı'nı taşıyorlar, öyle bir vizyon, öyle bir mesafe tanımazlık, öyle ilahi bir kudret. ulan taş çatlasın avcılar'dan kartal'a gidiyorsun. bu özgüven, bu artistik nereden geliyor anlamıyorum...

  • hibernasyon veya estivasyon değildir. derin uyku diyelim biz.

    genelde bilimkurgu konusunda işlenen "uzun süreli uyku" durumu olarak geçer. hypersleep de olan bir kişi uyandırılana kadar sürekli uyku halindedir. bilinci kapalıdır, "uyandırılana" kadar bu evresini korur. bu uyku durumu yılları bulabilir.

    hypersleep geçiren gibi cryonics gibi "tıbben ölü" değildir. yani nefes alır, idrar üretir, kan dolaşımı devam eder. yani beslenmeye, suya ihtiyacı vardır.

    hypersleep denen nane neden önemlidir?

    birincisi, cryonics teki gibi ölü vaziyette bekleyip "tekrar çözülmeyi" beklemediği için hypersleep den tekrar dönmek hayli kolaydır. bu sayede eğer o gün tedavisi bulunamamış bir hastalık geçiriyorsa eğer (patojenler -bakteri, virüs gibi- değil, fizyolojik ve histolojik bir hastalık gibi örn. parkinson, alzheimer, kanser) kişi hypersleep evresine geçirilerek hastalığın ilerlemesi hayli yavaşlatılabilir hatta tamamen durdurulabilir. çünkü metabolizma oldukça yavaş çalışmaktadır ve zararı oluşturan şeyin gücü, azaltılır.

    ikincisi, sosyolojik ve psikolojik bir karar olabilir, kişi bulunduğu çağı beğenmeyebilir, savaşlar olabilir, depremler bulunabilir vs. ya da bir mahkum, hypersleep evresine geçirilerek toplumdan yıllarca uzak tutulabilir.

    üçüncü ve bilimkurguda sıkça işlenen durum ise, uzay yolculuklarında kullanılmasıdır. şimdiki ön görülen yakıtsız (lazer itkisi) veya yakıtlı (fisyon, füzyon) teknolojileri ile uzay yolculukları en az bir 40-50 yıl alabilir. bu durumda, eğer uzay-zaman ile ilgili oldukça değişik yol kısaltan teknikler bulunmaz veya ışık hızına atlatabilecek tekolojileri geliştirilmezse (takyon, ucundan da olsa antimadde, warp drive) bu insanların lojistiğinin (besin, su, oksijen) ve psikolojik durumlarının (yıllarca sürecek bir yalnızlık, ayrışmalar vs.) ağırlığından ötürü insanlar uyutulabilir ve vardıkları yerde uyandırılarak, bu yüklerin azalması sağlanabilir.

    peki, hypersleep güzel birşey olmasına karşın, neden şimdi mümkün değil?

    birincisi, hypersleep evresine geçirecek herhangi bir kimyasal veya fiziksel bir etki henüz yok. anestezi ile her ne kadar insanlar uyutulabilse de bir yerden sonra bu kimyasallar insanlara zarar verebilir. günü geçtim aylar ve yıllar gerektiren bir süreçtir.

    ikincisi, bu kişiler nasıl uyandırılacaktır? ilk maddedeki sıkıntı aşılsa ve insanlar "koma" ya sokulsa da, bilinçleri nasıl getirilecektir? koma mekanizması bu konuda ilginç bir örnektir. koma daki bir insan bilinci kapalı bir şekilde yıllarca kalabilmesine karşın, şu an hiçbir tıbbi yöntem, bilinci yerine getirememekte.

    üçüncüsü, hypersleep geçiren bir insanın beslenmesi nasıl olacaktır? damar yolundan verilmesi gereken besinler ne olmalıdır? damar yolu sürekli açık kalan bir insanın kangren veya başka bir hasar almaması mümkün müdür?

    dördüncüsü, hypersleep geçiren bir insanın fizyolojik sorunları nasıl giderilecektir? ağır hastalar ve koma durumundaki insanlar hareket edemedikleri için organları ödem toplar ve canlı canlı çürür. sırf bu yüzden bu insanlar hareket edemeseler de bir şekilde hareket ettirilir. kaldı ki, beslenemeyeceği için sindirim, hareket edemeyeceği için kas ve iskelet sistemi oldukça zayıflayacaktır. uzayda 6+ ay kalan insanlar yer yüzüne döndüklerinde şiddetli kas ağrıları çekmektedirler, örneğin. (uzay yolcuğundaki hypersleep i düşünürsek)

    beşincisi, hypersleep geçiren insan, uyandığında hayli zorlanacaktır. çünkü uyuyarak oldukça zaman geçmiştir ve zaman algısını yitirmiştir. arkadaşları yaşlanıp ölmüş, ülkeler, devletler, toplumlar ve normlar yıkılmış olabilir. kaldı ki çok uzun bir hypersleep de insan yaşlanabilir de.

    hypersleep çok yönlü bir mevzudur anlayacağınız.

  • + nasılsın?
    * - iyiyim. sen nasılsın?
    + iyiyim sağol. eğer işin yoksa kadıköy'e gelsene?
    - işim yok, gelirim tabi ki.
    + tamam ben şimdi yemek yiyorum, vapurdan inince ara beni.
    - tamam ararım, çok teşekkür ederim. hadi görüşürüz.

    asfşkla teşekkür ne lan! niye teşekkür ettin lan tırto!

    (bkz: akıl) (bkz: fikir)