hesabın var mı? giriş yap

  • bugun gittik akademi sinemasina, biraz gecikmeyle, biletleri falan aldik, yergöstericiye verdik, herif yirtti, geçin istediiniz yere oturun bombos dedi, bizde girdik içeri, zifiri karanlık içersi, oturduk bi yere, arkadan bi ses:
    -çok isabetli seçim. dedi
    sinemadaki öbür iki kişinin önüne oturmuşuz...

  • samsung'un bu tarz paylaşımları beni hiç coşturmuyor. çünkü zamanında şarj aletlerini kutudan çıkaran apple'la dalga geçip bir sonraki jenerasyonda kendileri de aynı boku yemişti. bu şirketin telefon tarafından sorumlu sosyal medya yöneticisi, içeride olup bitenlerden bihaber bir mal bence.

    edit: samsung bey; apple, kulaklık girişini kaldırdığında da aynı şeyi yapmış.*

    bu arada, android kullanıyorum. fanboy damgası vuran olmadan belirteyim.

    edit 2: mesajla bilgilendirildiğim iki şeyi daha eklemeye geldim.

    hafıza kartı desteği ile arttırılabilir depolama alanı konusunda apple ile dalga geçip amiral gemisi telefonlarında hafıza kartı desteğini kaldırmışlar.

    apple'ın dizüstü bilgisayarlarında sadece type c girişi var diye dalga geçip aynı şekilde dizüstü piyasaya sürmüşler.

    edit 3: biraz daha gündemde kalırsa bunlar bana dava açar. yeni bir bilgi daha geldi.

    çıkarılabilir batarya konusunda da alay edip dahili bataryaya geçiş yapmışlar.

  • filmdeki gizli kahramanlardan biri de vincent vega'nın arabası. 1964 chevy malibu ss.

    birisi bu arabayı anahtarla çizdi. vincent torbacısına gidip kafa dağıtmadan önce canı sıkkın bir sekilde bundan bahsediyor. "birisi arabamı çizdi!!" the wolf'un arabayı temizlemesinden sonra, vincent'ın mia'yı yemeğe çıkarmasından önce vincent ile butch barda kısa bir sohbet gerçekleştiriyor.

    sohbete girmeden önce vincent vega'nın geçirdiği günü hatırlayalım. üzerine kurşun yağdırdılar ama mucize eseri kurşun isabet etmedi. sonra kazara arabasında birini öldürdü, çok acil bir şekilde arabayı temizlettirmek zorunda kaldı. sonra bir kafede soyguna karıştı, bunlar olurken üstünde başka birinin saçma kıyafetlerini giyiyordu ve o akşam patronun karısını dışarı çıkaracaktı. patron da karısının ayaklarına dokunan adamı 4. kattan aşağı atan adam bu arada. kısa sürede bunları yaşayan vincent, maç satan butch'a tabiki saygı duymayacaktı.

    ikili arasında geçen kısa sohbette vincent, butch'a boksla ilgili bir hakaret olan palooka der. bu ifade temelde dövüşte iyi olmayan boksör anlamına gelir ve ardından alaycı bir ses tonuyla punchy diyerek devam eder vincent. butch'a maçını satan boksör imasını yapar. bu iki ifade butch'u aşağılaması için yeterlidir.

    öte yandan butch da kötü bir gün geçirmektedir. beşinci rauntta bilerek yenilmesi karşılığında ruhunu satmıştır. berbat bir haldeyken barda karşısına vincent çıkar ve epey saygısızdır. sonra vincent ile marcellus'un kucaklaşmasını görünce nefreti iyice artar. bara girerken o an orada olmayan bir arabayı, bardan çıkarken görür. barda zaten çok fazla insan yok. barmenin arabası olsa girerken görürdü. 1964 chevy malibu ss kesinlikle vincent vega'nın arabasıdır ve onu anahtarıyla bir güzel çizer.

    vincent torbacının evine mia'yla gidip duvarına çarptığı sahnede, butch'un sebep olduğu çizik görünebilir. görsel

    * araba gerçekte tarantino'nun arabası. true romence filminin senaryosunu satınca kazandığı parayla almış. araba, pulp fiction filminin çekimleri bitince çalınıyor ve 19 yıl sonra 2013'de bulunuyor. görsel

  • can dündar ın evinde bi gece sabaha kadar neşet ertaş dinlendi. rakı içildi ama kimse sarhoş olmadı. olgun şimşek bi türkü okudu neşet baba ağladı. beni dedi ölünce garip anadolumun insanına sarın. sonra uzun adam geldi cenazesine. önce cenaze namazını bekletti. sonra cenazeyi halk' tan ayırdı korumaları. o' nu var eden garip anadolu insanı vasiyetini yerine getiremedi, dokunamadı ona. sonra uzun adam geldi. cenaze nin yanına gülerek geldi. gördüm. bi şiir okudu neşet e ait değil. düzelttiler. kaç yıl gurbette kaldı bu adam. kim yüzünden? cenazesini seçim aracı olarak kullanılan fikir yüzünden. sonra gitti kalan müzik in sahibi hasan saltık getirdi almanya dan. neşet ' i. artık aşıklık geleneği yok. mahzuni şerif ve neşet den sonra son buldu. ama ölen neşet değil biziz. çünkü dinlemiyoruz. dinletmiyoruz. hem neşet ertaş ölür mü ulan? +nasılsın?
    -iyiyim, sen?
    +neşetsiz.

    ayrıca, arkadaşlar özür dilerim ama benim neşet ertaş ile rakı içmişliğim var.